Arkeologlar, Yeruşalim’de yaptıkları keşiflerinin ardından İsa Mesih’in ve o zamanda yaşamış insanların günlük olarak ne yediğine ulaşmayı başardılar.
İsrailli arkeologlar Yeruşalim’de yaptıkları kazılar sırasında 1’inci yüzyıla ait yemek atıklarına rastladı. Söz konusu keşif, arkeologların İsa Mesih’in ve onunla aynı dönemde yaşayan insanların ne yediklerini tespit etmelerine yardımcı oldu.
Kutsal Kitap’a göre, İsa Mesih Yeruşalim’i sık sık ziyaret ediyor ve İsa Mesih’in ele verildiği gece öğrencileriyle son akşam yemeğini bu şehirde yemesi Yeruşalim’i oldukça önemli kılıyor.
Arkeologlar 1’inci yüzyılda yaşayan insanların yemek listesine ulaşabilmek için son birkaç yıldır Tapınak Dağı’nın yakınlarında bulunan ve Davut peygamberin yaşadığı antik kentte yaşamış Romalıların çöp attıkları bölgeyi inceliyorlardı.
Tel Aviv Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nde görev yapan Dr. Yuval Gadot kazılar ile ilgili, “1’inci yüzyılda çöp sahası olarak kullanılan bu alanda çeşitli gıda atıklarına ve 12 bin hayvan kemiğine rastladık, bunlardan sadece 5 bin kemiğin hangi hayvanlara ait olduklarını tespit etmeye başardık’’ açıklamasında bulundu.
1’inci yüzyıla ait kalıntıların analizleri, Yahudilerin koşer (yenilmesi ve kullanılmasında dinen bir sakınca bulunmayan) gıda anlayışına sadık kalarak beslendiklerini ortaya çıkardı. Dolayısıyla kazıları gerçekleştirilen arkeologlar, kabuklu deniz hayvanlarına veya domuz kalıntılarına rastlamadılar. Keşfedilen kemiklerin yüzde 80’ni tavuk, keçi ve koyunlara ait olduğu tespit edildi.
Dr. Yuval Gadot, “Bizler en çok güvercin kalıntılarına rastlayamadığımıza şaşırdık. Çünkü Kutsal Kitap’ta güvercinlerin kurban olarak getirilmesinden de bahsediliyor’’ dedi.
Buna ek olarak, yaygın inanışın aksine, antik Yahudilerin sığır ve kümes hayvanlarını nadir olarak tükettiği de ortaya çıkmış oldu. Araştırmaların sonuçlarına bakacak olursak Yahudiler, etin yanı sıra günlük olarak bitkisel ürünler, özellikle inciri sofralardan eksik etmedikleri belirlendi.
Arkeologların Yeruşalim bölgesinde yaptığı genel keşifler, 1’inci yüzyılda burada yaşayan yerli halkın orta sınıfa ait olduklarını da göstermiş oldu.(Olga Daşcinscaia)
