Yeruşalim’e giden yol üzerinde bulunan aslında Kral Süleyman’dan daha önce kurulmuş olan Gezer şehrinde, şehirde yapılan daha önceki kazılarda Firavun Amenhotep III’ye ait damgalar ve kabartma resimler bulunmuştu. Gezer şehrinde çeşitli ırklardan insanlar bir arada yaşadığı belirlenmişti.
Arkeologların kazı yerinde elde ettiği buluntulara göre, anıtsal yapının M.Ö. 10’uncu yüzyılda Yeruşalim ve Megiddo’da yaptığı şehirlerin mimari yapısının temellerini atmasıyla tanınan Kral Süleyman döneminde inşa edildiği ortaya çıktı. Süleyman’ın hükümdarlığından sonra bir İsrail Krallığı’nın daha dağıldığı belirtildi.
Yapılan kazılarda Mısır’da Karnak Tapınağı’nın duvarlarındaki Thutmose III yazıtlarında ve Doğu Akdeniz hükümdarları arasında diplomatik yazışmalar için kullanılan Amarna’nın dokuz kil tabletinde belirtildiği üzere şehrin Mısırlıların saldırısından zarar görmüş olduğu anlaşıldı. Kazılar sırasında kazı merkezinin ortasında Hadera’da ve Megiddo’da bulunanlara benzer Güney Levant saray binalarında görülen tipik büyük bir avluya rastlandı. Buna ek olarak, arkeologlar Ege Tanrıçasını tasvir eden kuş başlı bir kadın figürüne rastladı.
Bu tür figürlere daha önce Filistin’de bulunan Ashdod, Ekron ve Ashkelon kazılarında rastlandı.
Firavun, Süleyman ile evlenen kızına çeyiz olarak Gezer şehrini verdi. Daha sonra Kral Süleyman kenti yeniden inşa ettirdi. Gezer şehrinin 1200 ve 1000 yılları arasında yıkıldığı tespit edildi. Kalıntıların üzerinde sur duvarlar ile çevrili, yeni bir şehir ve bir saray inşa edildiği ortaya çıktı. Söz konusu yeni şehrin inşaatı 10’uncu yüzyılının ikinci yarısında Süleyman’ın döneminde başladığı söyleniyor. Yapılan kazılarda da İncil’de yazılanlarla doğrulanmış oluyor.
Kutsal Kitap’da 1. Krallar 2:12 ve yine 1. Krallar 3:1 ayetlerinde belirtildiği gibi bu kazılar sayesinde bahsi geçen olayların gerçek olduğu bir kez daha kanıtlanmış oldu. “Babası Davut’un tahtına geçen Süleyman’ın krallığı çok sağlam temellere oturmuştu. (1. Krallar 2:12) Krallığı döneminde Mısır Firavunu’nun kızıyla evlendi. Böylece firavunla müttefik oldu. Eşini Davut Kenti’ne götürdü. Kendi sarayı, Rab’bin Tapınağı ve Yeruşalim’in çevre surları tamamlanıncaya kadar orada yaşadılar. (1.Krallar 3:1)” (Olga Daşcinscaia)
