Son zamanlarda yapılan Dünya yüzeyindeki su kaynaklarını inceleyen jeolojik keşiflerin araştırmalarına göre, Kutsal Kitap’ın Yaratılış bölümüyle son derece aynı olduğu belirtildi.
Yaratılış 1:6-8’de “Tanrı, ‘Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın’ diye buyurdu. Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı. Kubbeye ‘Gök’ adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.” diyor.
Breaking Israel News haber ajansına bilgi veren jeologlar, Brezilya’da dünya yüzeyinin yaklaşık 525-660 kilometre altında ‘Ringwoodite’ adlı çok seyrek bulunan minerali içeren bir elmas keşfetti. Ringwoodite (ringvudayt) minerali, içeriğinde 1.5 kadar hidroksit iyonlarından oluşan su içeriyor. Bilim adamları, “yeryüzü kabuğunun suyla kaplı olduğunun kanıtıdır” diyorlar.
Kanada’daki Alberta Üniversitesi’nde görev yapan bir jeokimyacı olan Graham Pearson, “ Dünyanın tüm okyanusları aslında çok çok büyük bir su kütlesinin parçası.” diye belirtti.
Kutsal Kitap’ın Yaratılış bölümü 1:7’de “Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı” bu açıklamayı destekliyor.
Birçok araştırmacı ve bilim adamı Kutsal Kitap’ı bilimsel açıdan daha açıklayıcı buluyor ve Kutsal Kitap araştırmaları için rehber oluyor.
(christianheadlines/BA)