19 Nisan 2024 Cuma

Ekümenik Patrikhane’de Noel Coşkusu!

İstanbul Fener-Haliç’te yer alan Ekümenik Patrikhane’de “25 Aralık Pazar günü ‘Noel Yortusu’ kutlandı.” Ekümenik Patrikhane’nin bahçesinde bulunan Aya Yorgi Kilisesi’nde gerçekleştirilen ayini Patrik I. Bartholomeos yönetti.

Patrik I. Bartholomeos ve Ruhanilerin hazır bulunması ile gerçekleştirilen ayin 9:15’te başladı ve 12:45 gibi sona erdi. Ayin vesilesiyle Yunanistan ve Avrupa ülkelerinden çok sayıda kişi katılım gösterdi.

Ekümenik Patrikhane’nin bahçesinden geçerek Aya Yorgi Kilisesi’ne ilerleyen Patrik I. Bartholomeos girişte mum yakarak dua etti ve hemen ardından ayini yönetmek üzere içeriye girdi.

Altın Ağızlı Yuhanna Hrisostomos’un Kutsal Ayin Metnine göre düzenlenen ayinde ‘Noel Günü’ vesilesiyle hazırlanan koro makam ilahileri ile katılımcıları mest etti. Noel gizini hatırlatmak adına antifonlar, makam ilahileri, okumaları yapıldı. Okuyucu tarafından günün mektuplarının okunması ve Ruhani tarafından yapılan İncil okuması ile inanlı halkı Noel gizine daha fazla giriş yaptı.

İnanlı halkına daha sonra İsa Mesih’in değerli bedeni ve kanı, günahların bağışı ve sonsuz yaşam için verildi. Yoğun ilgiden ötürü sıranın uzunluğu kilise kapısına kadar ulaştı. Ayinin bitiminde ise artos yani kutsanmış mübarek ekmek dağıtıldı. Ayin vesilesiyle gelenler, Ekümenik Patrikhane’nin bahçesinde yer alan süslenmiş Noel ağacının önünde fotoğraf çektirdi ve Ruhaniler ile vakit geçirdi. (Sat-7 Türk/ k)

EKÜMENİK PATRİK BARTHOLOMEOS:

Mesih’teki sevgili kardeşlerim, sevgili çocuklar,

Tanrı’nın lütfuyla, bize “kimsenin bizden alamayacağı” gerçek yaşamı ve büyük sevinci vermek için, bize mutluluk, günahın, yasanın ve ölümün affını vermek için gelen, beden almış Söz’ün büyük doğuş bayramına bir kez daha layık görüldük.

“Dünyaya sevgi getiren,” “bize bizden daha yakın olan” “tamamıyla mükemmel olan Tanrı’yı” içtenlikle karşılıyoruz. Kenosis yoluyla, yani Yüceliğinden soyunarak İlahi Söz “esrarengiz ve anlaşılamayan” bir şekilde yaratılmışlara tenezzül eder. “Kimsenin taşıyamayacağı” O,  Bakire’nin rahminde taşındı; en büyük en küçükte var oldu.  İnsan aklını aşan Tanrı’nın “tarifsiz” bir gizem olarak kalırken, “insanlık için insan olması”, inancımızın büyük kısmı. “İlahi Vücut Bulma’nın gizemi daima gizem olarak kalacaktır.”

“Geçmiş çağlardan ve kuşaklardan gizlenmiş olan,” garip ve mantığa aykırı görünen bu olay, insanın Tanrılaşması hediyesinin temelidir. “Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.”

Kurtuluş hakkındaki yüce gerçek budur. Mesih’e ait olduğumuz. Her şeyin Mesih’te birleştiği. Ayartılabilir doğamızın Mesih’te yeniden şekillendiği, suretin onarılırdığı ve benzerliğe olan yol bütün insanlar için açıldı. İnsan doğasını varsayarak, İlahi Söz, ortak ilahi yazgı ve kurtuluş vasıtasıyla insanlığın birliğini kurdu. Ve kurtarılan sadece insanlık değil, aynı zamanda bütün yaratılış. Adem ile Havva’nın düşüşü bütün yaratılışı etkilediği gibi Tanrı’nın Oğlu ve Sözünün beden alması da bütün yaratılışı etkiler. “Önceden karanlıkta olanların ışığın çocukları olmasıyla yaratılış özgür olarak kabul edildi.” Büyük Basil Mesih’in kutsal doğuşunu “bütün yaratılışın ortak bayramı” gibi, “dünyanın kurtuluşu-insanlığın doğum günü” gibi kutlamaya çağırıyor.

Bir kez daha, “Mesih doğdu” sözü, ne yazık ki, şiddetle, tehlikeli çatışmalarla, sosyal adaletsizlik ve temel insan haklarının aşağılandığı bir dünyada duyuluyor. 2018, 2.Dünya Savaşı’nın korkunç tecrübeleri ve yıkımından sonra, bütün insanların ve ülkelerin değişmez bir şekilde saygı duyması gereken, ortak ve asil idealler ortaya koyan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 70.yılını anıyor. Fakat, çeşitli suistimaller ve insan haklarının kasıtlı bir şekilde yanlış yorumlanması saygısını ve gelişmesini sarsarken, bu Beyanname’nin ihmali devam etmekte. Bizler ya tarihten öğrenmemeye ya da öğrenmek istememeye devam ediyoruz. Ne şiddetin ve insanlığın azalışının trajik tecrübeleri, ne de asil ideallerin bildirisi saldırganlığın ve savaşın sürekliliğini, gücün coşkunluğunu ve karşılıklı sömürgeyi önleyebildi. Teknolojinin hakimiyeti, bilimdeki olağanüstü başarılar, ve ekonomik gelişmeler de arzuladığımız sosyal adaleti ve huzuru getiremedi. Aksine zamanımızda, zenginlerin müsamahası arttı ve küreselleşme sosyal birlik ve uyum şartlarını yok ediyor.

Kilise, insanlığa karşı olan bu tehlikeleri göz ardı edemez. “Tanrı’nın kendi doğasını paylaştığı bir insan gibi değerli olan hiçbir şey yoktur.” Biz, “gerçek huzurun Tanrı’dan geldiğini”, insan aklını aşan İlahi Söz’ün beden alması gizemi ve insanın tanrılaşması hediyesinin özgürlük ve insanlığın ilahi kaderi hakkındaki gerçeği ortaya çıkardığı çok iyi bilerek, insanlığın haysiyeti için, insan özgürlüğünün ve adaletin korunması için çabalıyoruz.

Kilise’de, özgürlüğü Mesih vasıtasıyla, Mesih’te, Mesih’le beraber tecrübe ediyoruz. Ve bu özgürlüğün en tepe noktası “kendi çıkarını aramayan” ancak “pak yürekten doğan” sevginin yeri. Her kim kendisine bağlıysa, kendi istekleri peşinde koşarsa, ve kendini beğenmişse-her kim kendi kendine tanrılaşma peşinde koşarsa ve böbürlenirse-sadece kendisinin ve kendi çıkarının ve arzularının etrafında döner; böyle bir insan başkalarını sadece bireysel özgürlüğüne bir baskı olarak görür. Oysa Mesih’teki özgürlük her zamanın kişinin komşusuna odaklıdır, her zaman diğerine doğru yönlendirilir, her zaman sevgiyle doğruyu söyler. İman eden kişinin amacı kendi doğrularını savunmak değildir, bundan ziyade, tevazu ve şükran ruhuyla “Mesih’in doğrularını takip edip uygulamaktır.”

Mesih’teki hayat hakkında, özgürlük olarak sevgi ve sevgi olarak özgürlük hakkındaki bu gerçek, insanlığın geleceği için, köşe taşı ve güvencesi. Bu güzel ahlaki kültürü geliştirdiğimizde, sadece kendi iyiliğimizi değil ayrıca hayatta kalmamızı da tehdit eden, dünyamızın büyük meydan okumalarına göğüs gerebiliriz. “Tanrı-insan” hakkındaki gerçek modern “insan-tanrıya” cevap ve Ortodoks Kilisesinin Kutsal ve Büyük Konseyi (Girit, 2016) tarafından ilan edilen ebedi istikametimizin kanıtıdır: “Ortodoks Kilisesi modern dünyanın ‘insan-tanrı’sına karşı bütün her şeyin nihai ölçüsü olarak ‘Tanrı-İnsan’ı koyar. “Tanrılaşan bir adamdan değil, insan olan Tanrı’dan söz ediyoruz.” Kilise, özgürlükte yer ve yaşam biçimi olarak, “gerçeği sevgiyle söyleyerek,” ve dirilmiş Mesih’in hayatına, şimdi bile, dünyada katılımıyla, Tanrı-insan’ın ve O’nun bedeninin kurtarıcı gerçeğini ortaya çıkarır.”

İlahi Söz’ün beden alması, Mesih’in tarihi Göksel Krallık’a doğru olan bir yolculuk olarak şahsen yönlendirdiğinin onayı ve inancıdır. Elbette, Kilisenin, tarihsel gerçeklikten-ya da tarihin çelişkileri ve maceralarından- uzaktan ya da bağımsız anlaşılmayan, Krallık’a olan yolculuğu hiçbir zaman kolay olmadı. Yine de, Kilise’nin hakikate şahitlik ettiği  ve hakikatin kutsallaştırıcı, pastoral  ve dönüştürücü misyonunu gerçekleştirmesi bütün bu zorlukların ortasında yer alır. “Hakikat, Kilise’nin direği ve temelidir… Evrenin direği Kilise’dir… ve bu büyük bir gizem, dinin gizemidir.”

Rab’deki kardeşler ve çocuklar

Noel’in 12 günü yortularını hep beraber, bizde yaşan İlahi Söz’ün lütfuyla beraber zevkle ve sevinçle dolu kutlayalım. Fener’den bizler, bütün insanlığın lütfu için beden alan Rab’be ve Kurtarıcı’ya dua ediyoruz ki, bu gelen yeni yıl bütün insanlara fizik ve ruhsal sağlığın yanında karşılıklı sevgi ve huzur versin. Tanrı, O’nun çok kutsal ve çok övgüye layık isminin şanı için kutsal Kilisesini korusun ve kilise hizmet işlerini kutsasın.

Noel 2017

Sizler için Tanrı’ya duacı olan

İstanbul Başepiskoposu ve Ekümenik Patrik Bartholomeos

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Kadının Hristiyanlıktaki Rolünü Anlattı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Nepal’de Dört Hristiyan Yargılanıyor

Nepal'in doğusundaki Madhesh eyaletinde dört Hristiyan, halkı din değiştirmeye zorladığı iddiasıyla yargılanıyor. İnanlılar, 10 Mart'ta Kolhabi kasabasında Hristiyan...

Hong Kong Katolik Kilisesi Tedirgin

Çin Halk Cumhuriyeti'nde kabul edilen yeni güvenlik yasası nedeniyle Hong Kong'taki Katolikler arasında endişe hakim. Milli Güvenlik...

Irak’ta Çay Evi Umut Veriyor

IŞİD 2014 yılında Irak'ın Ninova Eyaleti'nde bulunan Karakuş'u işgal etmeden önce Najeeb adlı Hristiyan, çay evi işletiyordu....

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi