Bir Doğu Afrika ülkesi olan Burundi’de Katolik Episkoposlar barışın sağlanması adına siyasi partilere uzlaşma çağrısında bulundu. Episkoposlar, Burundi’deki durumu ‘rahatsız edici’ olarak nitelendirirken, komşu ülkelere sığınma amaçlı kaçan yerli halkın durumu ile ilgili hoşnutsuzluklarını da dile getirdiler.
Doğu Afrika’da küçük bir ülke olan Burundi tarihi boyunca sık sık sıkıntılı dönemlerden geçti ve bu senaryonun tekrarlanması ile etnik siyasetin dünyadaki yıkıcı gücü yine gözler önüne serildi.
Burundi Episkoposluk Konferansı başkanı Episkopos Joachim Ntahondereye, mevcut durumun ülke de hızla kontrol dışı kalmasına dikkat çekti.
Muyinga Episkoposu Ntahondereye, Eylül ayı başların da düzenlenen bir konferansta yaptığı açıklamada, “Milletin menfaati için kapsamlı bir diyaloğa öncelik verilmesinde ısrar etmeli ve savaşı tercih edenlere engel olmalıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Pierre Nkurunziza, Burundi’de devlet başkanı olarak üçüncü kez seçilmesinin ardından ülke de karışıklar başladı. Mevcut durum ülkenin kırılgan barış durumuna tehdit arz ettiği için Episkoposlar’dan sert bir muhalefet geldi.
Cumhurbaşkanı Nkurunziza’nın yeniden seçilmesiyle ilgili yapılan duyurunun ardından başlayan protestolar güvenlik güçleri tarafından bastırılmıştı. Bir ay sonra ise muhaliflerin darbe girişimi ile olaylar daha da kötüleşti ve hükümetin sert misillemesinin yanı sıra muhalefetteki kilit isimler sürgüne gönderildi.
Artan muhalefetin ardından Nkurunziza, az sayıda seçmenin katıldığı, belirsizlik, baskı ve silah zoru ile düzenlenen Haziran 2015 seçimlerini’de kolayca kazandı ve Ağustos 2015’te ise üçüncü beş yıllık dönemi için ant içti.
Bu tartışmalı seçim daha sonra silahlı muhafelet ile yüzlerce insanın ölümüne ve yerlerinden edilmesine neden oldu. Burundi, bir çok açıdan uluslararası düzeyde dikkat edilmeyen ve unutulmuş bir ülke konumunda. Yine de mevcut durumun etkisinden ötürü, Kilise’nin yanı sıra insani yardım ajanslarının dikkatini çekmiş durumda.
Doğu Afrika’daki Episkopal Konferanslar Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Chrisantus Ndaga, yakın tarih de verdiği bir röportajda “Burundi’deki gelişmelerden dolayı derinden endişe duyuyoruz” dedi. “İnsan hayatını rahatsız eden ve insanları kaybetmeye neden olan her şeyi mümkün olduğunca en güçlü şartlarda [eleştirilmek zorundadır]” dedi.
Şu anda komşu ülkeler de binlerce Burundi vatandaşı mülteci konumun da yaşıyor. BM istatistiklerine göre; Tanzanya, Ruanda, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Kenya gibi ülkeler de Brundili mültecilerin sayısı 400.000’e ulaşmış durumda.
Burundi piskoposuna göre, mülteciler, en önemli temel ihtiyaçlardan bir kısmının olmadığı korkunç koşullar altında yaşıyorlar. Piskopos, halkın ülkeye geri dönüşünün önemine dikkat çekerken ülkenin birlik içinde yeniden inşa edilebileceğini vurguladı.
Episkoposlar, tüm tarafların katıldığı bir ulusal diyalog çağrısında bulunuyorlar. Bu görüş, Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği ve Doğu Afrika Topluluğu gibi oluşumlarca ve batı uluslarından gelen diplomatlar tarafından desteklenmektedir. Genel görüş, krize son vermek için ulusal diyaloğa ihtiyaç duyulduğu şeklindedir.
Geçen ay barış görüşmelerinin Ekim ayında yapılacağı açıklandı. Görüşmeler eski Tanzanya Cumhurbaşkanı Benjamin Mkapa liderliğinde gerçekleşecek. Episkoposlar, bu müzakerelerde ilgili tarafların hepsinin masada yer almasının önemini vurguluyor. (CWR K)
