20 Nisan 2024 Cumartesi

Ermeni Apostolik Kilisesi Kilikya Katolikosluğu mülklerinin iadesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu

sisErmeni Apostolik Kilisesi’nin ikinci büyük merkezi olan Lübnan Antilyas’taki Kilikya Katolikosluğu, Adana Sis’teki (Kozan) mülklerin iadesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Katolikosluk, tespit edilen mülklerin iadesini, tespit edilememesi halinde ise 100 Milyon TL tazminat ödenmesini istedi. Davayla birlikte ilk kez bir mülk gaspı Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış oldu.

Kilikya Katolikosluğu, 1915 Ermeni soykırımına kadar Adana çevresinde varlığını sürdürmüş, manastırı, kilisesi ve çok sayıda gayrimenkulü olan bir dini kurum. Soykırımın ardından Türkiye’den Lübnan’a taşınmak zorunda kalan Katolikosluk, 1918’de mülklerini resmi olarak Osmanlı Hükümeti’nden geri aldı.  Ancak gayrimenkulleri bir daha kullanamadı. Katolikosluk, mülklerinin iadesi için Anayasa Mahkemesi’ne dava açtı. Başvuru reddedilirse dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınacak.

Kilikya Katolikosluğu adına Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruda, Katolikosluğun tüzel kişiliğinin Türkiye Cumhuriyeti’nde devam ettiği, aralarında manastırın da olduğu söz konusu mülklerin ihyasının mümkün olmadığı, Kozan  Tapu Kadastro Mahkemesi’nde eski kayıtlara ulaşılamadığı, etkili bir hukuki süreç yürütmenin mümkün olmadığına dikkat çekilerek davanın Anayasa Mahkemesi’ne taşındığı vurgulandı.

Tüzel kişilik devam ediyor

Başvuruda Kilikya Katolikosluğu’nun, 1915’e kadar, yaklaşık 700 yıl boyunca, Saint Sophia Manastırı’nı  merkez alarak, özel bir hukuki kişiliği taşıyarak hukuken temsil edildiği belirtildi. Başvuruda, 1912’ de yayınlanan resmi listelerde ve diğer belgelerde manastırın sahibinin Katolikosluk olduğunun açıkça belirtildiğine dikkat çekildi.

Dava dilekçesinde, 1918 yılında Osmanlı İmparatorluğu yetkilileri tarafından Katolikosluğun mülklerinin iade edilmesiyle varlığının açıkça teyit edildiği ve  hukuki varlığının hiçbir zaman sona erdirilmediği vurgulandı.

İhlaller

Dava dilekçesinde, Lozan Antlaşması ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlal edildiği vurgulandı.

Dilekçede ihlaller şöyle sıralandı;

*Türkiye Cumhuriyeti’ndeki mevcut yasalara göre hukuki kişiliğini korumaya devam eden Kilikya Ermeni Katolikosluğu, Lozan Antlaşması’nın hükümlerine göre de, manastırın hukuken maliki olmaya devam etmektedir. Özellikle Ermeni kimliğinden dolayı bu hakkından mahrum etmeye yönelik çıkarılmış bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün kanunları, tüzükleri ve resmi girişimleri, Lozan Antlaşmasının 37. Maddesinde Müslüman olmayan azınlıklara tanınan “temel haklar”ın uluslararası hukuka göre ihlali anlamına gelecektir.

*Mülkiyet hakkının yadsınması, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın uluslararası antlaşmaları düzenleyen 90. Maddesi; mülkiyet hakkını düzenleyen 35.maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 no’lu Protokolünün 1. maddesine tamamen aykırı olacaktır.”

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Kadının Hristiyanlıktaki Rolünü Anlattı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Nepal’de Dört Hristiyan Yargılanıyor

Nepal'in doğusundaki Madhesh eyaletinde dört Hristiyan, halkı din değiştirmeye zorladığı iddiasıyla yargılanıyor. İnanlılar, 10 Mart'ta Kolhabi kasabasında Hristiyan...

Hong Kong Katolik Kilisesi Tedirgin

Çin Halk Cumhuriyeti'nde kabul edilen yeni güvenlik yasası nedeniyle Hong Kong'taki Katolikler arasında endişe hakim. Milli Güvenlik...

Irak’ta Çay Evi Umut Veriyor

IŞİD 2014 yılında Irak'ın Ninova Eyaleti'nde bulunan Karakuş'u işgal etmeden önce Najeeb adlı Hristiyan, çay evi işletiyordu....

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi