Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine bir grup uzmanın yaptığı çalışma neticelendi. Bir dönem içerisinde tarihi Surp Agop Mezarlığı’nın bulunduğu arazinin Kanuni Sultan Süleyman tarafından Ermenilere tahsis edildiği belirlendi. Padişahı zehirlemek için aşçısıyla anlaşmaya çalışan Alman devlet görevlilerinin komplosu, Sultan’ın (onun bilgisi olmadan bir şey yemediği) Ermeni aşçısı Manuk Karaseferyan tarafından açığa çıkarılınca, Sultan onu ödüllendirmek istemiş. Karaseferyan padişahtan, o dönemde İstanbul’da yaşanan büyük veba salgını nedeniyle kitlesel ölümler yaşandığı için, Ermenilere bir mezarlık istemiş. O da söz konusu araziyi fermanla Ermenilere tahsis etmiş.
Gezi Parkı’yla ilgili yaşanan eylemler ve devamında tartışmalar sırasında bu tarihi detayın gözardı edilip edilmeyeceği merakla bekleniyor.
1872’de, Belediye mezarlığa el koyup arazisini Harbiye arazisine katmak isteyince, Sultan Abdülaziz, mezarlık topraklarının padişah fermanıyla Ermeni cemaatine verildiğini ve Ermenilere ait olduğunu onaylamış. Araziye el koyma çabaları sürmüş ve sonunda arazinin tapusu, tek parti döneminde, 1931’de belediyenin açtığı dava sonucu ‘cebren ve hile ile’ el değiştirmiş. 1939’da bütünüyle istimlâk edilmiş.
Arazinin istimlakının ardından bölgede çeşitli yapılar inşa edilmiş. Bugün bu arazinin üzerinde Divan, Hilton ve Hyatt Regency otelleri, (merdivenleri o mezar taşlarından yapılmış olan) Gezi Parkı, TRT İstanbul Radyosu ve Harbiye Askeri Müzesi’nin bir bölümü bulunuyormuş.
Taksim Topçu Kışlası olarak 1806’da Ermeni mimar Kirkor Balyan tarafından inşa edilen ve bugün Gezi Parkı’na yeniden yapılmak istenen bina ise 1928’de, ahırlarından yıkılmaya başlanmış; II. Dünya Savaşı sırasında, son lig maçının oynandığı 25 Mart 1940′tan itibaren tamamen yıkılmış. (Durde)