19 Nisan 2024 Cuma

İnsan yalan söyleyen hayvandır (2)

(Yalan Üzerine Yazılar 2)

 İsmail Kulakçıoğlu

İnsanın hayvanlarla bağ kurularak, özlü sözler aracılığıyla açıklanması gayretini hep anlamakta güçlük çekmişimdir.

Bir yandan hayvan olduğumuz kabul edilir; öte yandan aşağıda yazılanlara benzer biçimde, bir netlikle hayvanlardan ayrılıp insanlığımız vurgulanır.

Nedense “İnsan düşünen hayvandır” demişler… Çünkü bir dönem insanlar “Düşünen hayvan yok” diye düşünmüş…

Ama günümüzde “Hayvanlar hiç düşünemez” denmiyor!

İşte örnek:

Bonoboların “Taşları hem alet yapmak hem de yaptıkları aleti kullanmaları bakımından minicik de olsa düşünme belirtileri gösterdikleri” söyleniyor ve “İnsanların 2,5 milyon yıl önceki durumları günümüz bonobo maymunlarına benzediği”[1] ekleniyor.

 

Bu yazıdan sonra “Bonobo maymunu kadar bile aklın yok!” demek yanlış bir ifade sayılmaz.

 

 

“İnsan duygusal hayvandır” denmiş…

İyi bir benzetme değil; eskiden beri hayvanlarda duygu olduğu biliniyor.

Ağlıyorlar…

“İnsan konuşan hayvandır” demişler… Nedense?

Bilim ilerledikçe, iletişime, konuşmanın ötesinde tanımlar geliyor: “Amiplerin küçük miktarda karbondioksit salgılayarak birbirlerine ilkel de olsa mesaj iletirler”[2] gerçeğinde karbondioksit salgılayarak mesaj iletmeleri ilkel iletişim sayılmış…

 

Karbondioksit gazının renksiz ve kokusuz olması nedeniyle amiplerin iletişimdeki yakınlaşma iyice incelenmedikçe anlaşılmıyor…

 

 

Başka?

“Yalan söylemek de hayvanlar aleminde görülmez.”[3]

Doğrudan ifade edilirse yalan söylemek için insan olmak gerek!

Söyleyenle dinleyenin razı olduğu, soyutlama niteliği bulunan en az iki varlık, yani insanın gerekir…

 

Bu noktada… Yalanla kurulan iletişim konusunda azıcık amiplere benzeriz.

Ortada gaz çıkışı vardır; ama gazın renksiz ve kokusuz olması nedeniyle duyu organlarıyla anlaşılmaz…

Hayvandan farkımızın kalmaması nedeniyle “İnsanın yapıp da hayvanın yapmadığı bir şey var mı?” diye sordum kendime…

Aklıma “İnsan cezaevi yapan hayvandır” düşüncesi geldi…

Hangi hayvan cezaevi yapar?

Hiçbiri…

 

Amacım cezaevi yapanları küçülten söz söylemek değil; insanın ahlaksal olarak bir vicdanı, hukukla ilintili olarak adalet; yaratılışla ilgili olarak da Rab kavramı bulunduğunu söylemektir.

 

 

Doğruluk ve onunla ilintili adalet kavramı da soyutlama yaparak düşünmek gerektiğinden, yalan söylemek gibi, insana özgüdür…

Bu nedenle yalan söyleyen hayvan olmadığı gibi doğru ve adil hayvan da yoktur.

 

Yalan çürütür…

Doğruluksa yaşatır…

 

Sizse insanları hala hayvanlardan ayırt etmek için özlü söz arıyorsanız, yukarıdaki başlıklardan birini seçin.

 


[1] Krş: William A. Haviland vd. Kültürel Antropoloji. Kaknüs yayınları: İstanbul, 2008. s. 168

[2] Daniel G. Bates. 21. Yüzyılda Kültürel Antropoloji, insanın doğadaki yeri. İstanbul bilgi Üniversitesi yayınları: İstanbul, 2013. s.63

[3] Krş: “Hayvanların sahte sinyaller göndermiş olduğu gözlemlenmiş olsa da, çağrı sistemlerinin yanıltma için kullanılması enderdir. Hominidlerin ancak yalan söyleme yeteneği kazandıklarında gerçek anlamda insan olduğu sözünde haklılık payı vardır.”a.g.e., s.62

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Kadının Hristiyanlıktaki Rolünü Anlattı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Nepal’de Dört Hristiyan Yargılanıyor

Nepal'in doğusundaki Madhesh eyaletinde dört Hristiyan, halkı din değiştirmeye zorladığı iddiasıyla yargılanıyor. İnanlılar, 10 Mart'ta Kolhabi kasabasında Hristiyan...

Hong Kong Katolik Kilisesi Tedirgin

Çin Halk Cumhuriyeti'nde kabul edilen yeni güvenlik yasası nedeniyle Hong Kong'taki Katolikler arasında endişe hakim. Milli Güvenlik...

Irak’ta Çay Evi Umut Veriyor

IŞİD 2014 yılında Irak'ın Ninova Eyaleti'nde bulunan Karakuş'u işgal etmeden önce Najeeb adlı Hristiyan, çay evi işletiyordu....

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi