Aslında büyük çoğunluk düşmanlarını sevmez, sevmek için de bir nedeni bulmaz.
Çünkü dünyasal inanç sistemleri düşmanları yok etmeyi, düşmanlardan nefret etmeyi, düşmanı hakaret sözleriyle aşağılamayı öğretir.
Eğer bir kişiyi, bir grubu, toplumun bir kesimini, bir ülkeyi yok etmek isterseniz ya da onlardan nefret ederseniz, onları aşağılarsanız…
Düşmanlarınızı nasıl seveceksiniz?
Düşmanlarınızı sevmek, düşmanlarınıza teslim olmak değildir.
Karşınızdaki düşmanınız da olsa onun insan olduğunu unutmamak demektir.
Bu nedenle düşmanları sevmek, insanları değersizleştirmemekle başlar, misilleme yapmamakla devam eder…
Neden?
Size “Hayvan” diye hakaret edene “Sensin hayvan” dediğinizde siz de onun kadar kötüsünüz.
Size tokat atana, bir Osmanlı tokatı da siz attığınızda karşınızdakiyle aranızda bir fark kalmaz…
Özdeyişlerde:
“Sabırlı kişi yiğitten üstündür, / Kendini denetleyen de kentler fethedenden üstündür”[1] dendiğine göre, özdenetime sahip kişi kentleri fetheden üstündür…
Güç sinirlilikte, tepkisellikte değil; açığa çıkana dek öz denetimde gizlidir…
*
Dünya bir tarafa, Hıristiyanlar’ın kendilerine düşmanca davrananları sevmeleri için ciddi nedenleri vardır.
Örnek alınan İsa Mesih yeryüzündeki hizmeti boyunca kılıç taşımadı…
Kimseyi öldürmedi…
Ordu kurmadı, savaşmadı.
Havarilerini, öğrencilerini de savaşmaya teşvik etmedi…
Demek istediğim, İsa Mesih düşmanlarını diliyle sevmedi, eylemleriyle sevdi; O dünyaya barış ekti…
Bu nedenle “Düşmanlarınızı sevin” öğretisi sözde değil, İsa Mesih’in yaşamında gerçek anlamını bulan ve günümüz Hıristiyanlığına miras kalan samimi ve tutarlı bir öğretidir.
*
Unutmayın, İncil esenlik kitabıdır. İnsanı hem Rab ile hem kendisiyle hem de toplumla barıştırır! Adalet, merhamet ve sevgi Hıristiyan inancının özünde yer alır!
Böyle bir durumda, düşmanlarınızı sevmek isterseniz, dünyanın neye inandığı, ne yaptığı değil, sizin neye inandığınız ve zor durumlarda verdiğiniz karşılık önemlidir!
Gücünüzü bileceksiniz; ama “Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyeceksiniz; kötüğüğe yenilmeyeceksiniz, kötülüğü iyilikle yeneceksiniz.”[2]
*
İsa Mesih diyor ki:
“Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur?”
“Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz. Putperestler de öyle yapmıyor mu?”
“Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun.”[3]
[1] Tevrat, Özd.16:32
[2] İncil, Rom.12:17,21
[3] İncil, Mat.5:43-47