18 Nisan 2024 Perşembe

Malatya Katliamı, İstanbul’da Özel Bir Törenle Anıldı

Zirve Yayınevi Katliamı’nın 10. yıl dönümü İstanbul’da Pera Diriliş Kilisesi’nde saygıyla anıldı. Törende birçok farklı kiliseden pastörler gelirken Suzanna Geske ve çocuklarının da dahil olmak üzere, şehir dışından birçok kişi katıldı.

İlahilerle başlayan törende ilk konuşma yapan kişi, katliamda öldürülen Tilmann Geske’nin eşi Suzanna Geske’nin sözleri herkese duygulu anlar yaşattı. Suzanna Geske, kendisini ve yaşadıklarını ifade ederken, şu cümleleri kullandı; ‘’ ‘Bazı zamanlar çocuklarımız, gurur duyulacak şeyler başardıklarında, ‘Keşke Tilmann da burada olsaydı. Onlarla çok gurur duyardı.’ diyorum. Ama diğer yandan, bir şey fark ettim; bu süreçte bizim kocaman bir ailemiz oldu. Bir gün Miriam gelip bana: ‘Anneciğim, insanlar bizim için dua ediyorlar mıdır?’ diye sordu. Ona, ‘Evet kızım, tabii ki ediyorlar. Neden?’ diye sordum. Gözlerimin içine bakıp bana, ‘Dua ettiklerini hissedebiliyorum’ dedi.

Bir gerçek var ki, siz ruhsal ailemiz, bizi on senedir taşıyorsunuz. Bunun için hepimiz size minnettarız.’’

pera-dirilis-malatya-anmaSuzanna Geske’den sonra konuşma yapması için sahneye çağırılan kişi, Necati Aydın ile Uğur Yüksel’i yakından tanıyan Hakan Taştan’di. Necati Aydın ve Uğur Yüksel hakkındaki birkaç anısını, şu sözlerle paylaştı: ‘’Necati bir gün bana, Malatya’ya gideceğini ve onun için dua etmemi istediğini söyledi. Orada hizmet etmek istiyordu. Ona, bunun çok tehlikeli olduğunu söyledim, ‘Emin misin?’ dedim. Bana, ‘Benim için yaşamak Mesih, ölmek kazançtır.’ cevabını verdi.

Uğur’un iman duasını birlikte yapmıştık. Hayatımda hiç kimseye el koyduğumda, Kutsal Ruh’un bir kişiye bu kadar net bir şekilde dokunduğunu hissetmemiştim. O gün, olay sırasından en son ölen kişi olan Uğur’un son sözleri, ‘Mesih…’ olmuş.

Onlar söylediklerinin ardında durup gerçekten de imanları için öldüler. Onların ayak izlerinden gidelim.’’

Ardından, Necati Aydın’ın eşi, Şemsa Aydın’ın yazdığı şiiri okumak üzere Senem Ekener sahneye çıktı. Ölen eşe yazılmış olan bu sözler, okurken Senem Ekener’i, dinlerken herkesi duygulandırdı.

Refik Topçu, törenin anlamını açıklayan vaazını verirken şöyle dedi: ‘’Dokuz yıl içerisinde 115 mahkeme yapıldı. Ben bunların birkaçına katıldım. Bu adamlar sadece birkaç santim ötemde dururken, sabrımın sınandığını hissettim.

Normalde bu kişiler, yedinci yıl döneminden birkaç hafta önce salınmışlardı. Ancak parlamentodan bazı kişilerin itirazı üzerine, elektronik kelepçeyle tutuldular. Dokuz yılda, 115 mahkemede; adalet yerine gelmedi. Bu on senede birçok insan inancından dolayı öldürüldü ve hepsi iz bıraktı, hepsi değerlidir. Tilmann abi, Uğur kardeş ve Necati abi de bunlardandı. Hepsi iz ve miras bıraktı.

18 Nisan 2007’de, olaylar yaşanmadan önce İstefanos’un taşlanmasını ve İbraniler 11’deki iman kahramanlarını okudum. O zaman bunların hepsi benim için, 2000 sene önce yazılmış hikayelerdi. Ancak o günün ilerleyen saatlerinde, bunlar benim için birer gerçek oldu. 18 Nisan 2007’de, 2000 sene önce yazılmış olan bu isimlere, ben de kendi ellerimde üç isim daha yazdım.

Bazen düşünmeden edemiyorum, eğer orada olsaydık, onların yerinde olsaydık, biz ne yapardık? Bu aslında, hepimizin kendisine sorması gereken bir sorudur.

O gün, benim için bir karar günüydü ve bu üç kardeşim bana, ‘Hoş geldin.’ dedi. ‘Hoş geldin, işte seçtiğin yeni yaşam bu.’

Malatya öncesi ve Malatya sonrası, iz bıraktı.‘’

Konuşma yapanlar arasında bulunan Semir Serkan, ‘’Katıldığımız bir toplantıda hepimize bir soru soruldu. ‘Kim kardeşi için canını verir?’ Uğur hemen, ‘Ben veririm’ dedi. Ona, ‘Kardeşim, acele karar verme’ dedim. Çünkü bu zor bir karardır. Ancak iki ay sonra Uğur, gerçekten de kardeşleri için öldü. İman budur” dedi.

Daha birçok kişinin konuşma yaptığı anma töreninde, şu sözler söylendi, ‘’ ‘Ben kocamı öldürenleri affediyorum.’ dedi Suzanna kardeşimiz. O an, binlerce kişiden daha büyük bir tanıklık verdi.’’

Yapılan konuşmaların ardından son bir ilahi ile tören sona erdi.

“Bu dünyaya çıplak geldim, çıplak gideceğim. RAB verdi, RAB aldı, RAB’bin adına övgüler olsun!”

Eyüp 1:21

(SAT-7 TÜRK/DAP)

Dünyanın En Yaşlı Adamı Hayatını Kaybetti

Günde iki kez tesbih duası yapan ve dünyanın en yaşlı erkeği unvanına sahip olan Vicente Pérez Mora,...

Uyanış Gençliği’nde Hristiyanların Topluma Etkisi Konuşuldu

İstanbul'un farklı kiliselerinden gençler 6 Nisan Cumartesi günü, Uyanış Gençliği’nde yeniden bir araya geldi. Sunuculuğunu Dirisu Kilisesi’nden...

Kilise Yakınlarında Bir Araç Dolusu Yanmış Kutsal Kitap Bulundu

Tennessee'deki Global Vision Bible Kilisesi'nden pastör Greg Locke, kilise yakınlarındaki bir araçta yaklaşık 200 adet Kutsal Kitap'ın...

Hristiyan Doktrininin Siyasete Entegre Edilmesi İsteniyor

6-9 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olan Avrupa Parlamentosu milletvekili seçimleri öncesinde episkoposlar, devlet ve kilise arasındaki ilişkinin...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi