Bedouin çobanlarının 1947’de Yeruşalim yakınlarındaki Judean Çölü mağaralarında keşfettikleri Lut Gölü Yazmaları için geçerli değil. 70 yıl önce eski Yahudi dini metinlerinin keşfi, Ian Fleming’in James Bond ve Daniel Silva’nın Gabriel Allon’u gibi iki hayali dedektifle rekabet eden doğrudan bir kamusal sansasyon ve uluslararası bir gizlilik ve entrika öyküsü yarattı.
Bazı bilim adamları, çoğunlukla İbranice ya da Aramice olarak 2,100 ila 2,300 yıl önce yazılmış ve keten içine sarılmış ve mum ile kaplı olan eski yazma metinlerini, Nazaret’in İsa’sı hakkındaki Hristiyan ilahiyat iddialarını öngörmüş ve onayladı.
Ancak diğerleri kırılgan el yazmalarının orijinalliğini sorguladı.
Aynı zamanda İsrailliler, orijinal olmaları halinde, yazmaların yeni Yahudi devletinde kalıcı olarak izlenebilmesi için “eve gelmelerini” istediler.
Fakat İsrail bu girişim sırasında iki ciddi sorunla karşı karşıya kaldı.
1948 İsrail Kurtuluş Savaşı sırasında Ürdün, keşfin yapıldığı bölgenin kontrolünü ele geçirdi ve İsraillilerin elyazmalarına doğrudan erişimi engellendi. Buna ek olarak, kitaplara erişebilen birçok Hristiyan profesör, Yahudi bilim adamının yazmaları incelemesini engelledi: akademik bir Yahudi düşmanlığı vakası.
Ancak, yedi yıl süren dışlanma sonrasında, İsrail için Haziran 1954’te Wall Street Journal’da yayınlanan bu küçük reklam yayınlandığında nadir bulunan bir fırsat ortaya çıktı:
“M.Ö. 200’ye kadar uzanan İncil Yazmaları satışa sunulmuştur. Bu, bir birey veya grup tarafından eğitimsel veya dini bir kuruma ideal bir hediye olacaktır. Box F 206, The Wall Street Journal. ”
İlan edilen kitapları satın almak isteyen İsrail makamları, Yeruşalim’deki Suriye manastırının Başepiskoposu Mar Samuel’in dört el yazmasını bir New Jersey banka kasasına yerleştirdiğini bildiklerini belirttiler.
Sorun, 1 Temmuz 1954’te, İbrani Birliği Koleji -Yahudi Din Enstitüsü’nden “Bay Yeşil” takma adını kullanan Profesör Harry M. Orlinsky’nin Başepiskopos Samuel’in temsilcisi ile New York’taki Waldorf Astoria Oteli’ndeki bir araya geldiği zaman çözüldü. Ontario’nun Owen Sound şehrinde doğan Orlinsky, bu gizli rol için mükemmel bir seçim oldu. Dünya çapında dini bilim adamı “Bay Yeşil”e İşaya’nın Kitab-ı Mukaddes’ini içeren yazmalara baktığında mümkün olduğunca az konuşması talimatı verildi.
“Bay Yeşil “parçaları dikkatlice inceledi ve hakiki olduklarına ikna oldu. Gizli Waldorf-Astoria toplantısından sonra, Orlinsky özel bir telefon numarasını aradı ve yazmaların özgünlüğünü doğrulamak için tek bir kod kelimesi olarak “L’Hayim” (İbranice terim olan ve kadeh kaldırırken kullanılan “Hayata” kelimesi) dedi.
İsrail hükümeti, Amerikalı aracı vasıtasıyla dört yazmayı 250 bin $ ‘a (günümüzde yaklaşık 2.2 milyon dolar eşdeğerinde) satın alabildi. Söz konusu satın alma, Lut Gölü Yazmaları hakkındaki Yahudi karşıtı / İsrail karşıtı siyasi ve akademik önyargılara önemli darbe indirdi.
“Bay Yeşil” tarafından incelenen el yazmaları, Yeruşalim’deki Kitap Tapınağı müzesinde İsrail ziyaretçileri için mutlaka görülmesi gereken bir cazibe merkezi haline geldi.
1947 yılından bu yana, Judean çölünde yaklaşık 850 Lut Gölü Yazması bulundu. El yazmalarının % 30’u, İbrani İncil’indeki diğer mevcut Hristiyanlar’ın “Eski Ahit” olarak adlandırdığı 1.100 yıl daha eski olan kitaplarını içermekte.
Yazmaların bir diğer üçte biri, İncil’de olmayan Yahudi dini metinleri ve son üçte biri, kendini Yeruşalim’deki ve antik İsrail’in diğer bölgelerindeki “çökmüş” Yahudi hayattan fiziksel olarak ayrı tutan benzersiz bir topluluğun kurallarını ve günlük hayatını anlatıyor.
Bu izole edilmiş çöl topluluğu, çılgınlığı ve manevi “saflığı” vurguladı. M.S. 68’de Roma İmparatorluğu bu toplumu fiziksel olarak yok etti. Ancak, bu tarih öncesinde antik Yahudi grup yakın mağaralarda yüzlerce yazmayı saklamıştı. Bölgenin kurak durumu el yazmalarının korunmasına yardımcı olmuştur.
Bugün, Lut Gölü Yazmaları internette kolayca izlenebiliyor. Hristiyanlığın başlamasından üç yüz yıl önce Yahudi yaşamı ve dini uygulamaları üzerine yeni ışık saçıyorlar ve İncil’deki metinlerin doğruluğunu onaylıyorlar.
Eski el yazmalarının tarihlendirilmesi, bugün Yahudilerin Kutsal Topraklar için modern “arabulucular” ya da “yeni gelen” oldukları yönündeki Filistin yanlısı siyasi iddialarını çürütmektedir.
