Bugünlerde yaşadığımız olaylar insan vicdanını sarsan ve insanlık değerlerimizi yeniden sorgulamamıza neden olan olaylar olarak tarihe geçmiştir. Bunca acının içerisinde taraflı tarafsız herkesin öğrendiği iki şey vardır. Birincisi insan saygınlığının hiçe sayılması, ikincisi ise bize sunulan haberlerin ya da bilgilerin doğruluğuna karşı sarsılmış olan inançlarımızdır. [1]
Özellikle bu hafta şu çok açık ve net görüldü ki bize servis edilen her haber ya da bilgi doğru değildir. Kasten ya da kasıtsız çarptırılmış bilgiler ve haberler hava da uçuşmaktadır. Twitter’da bir kısım kullanıcı Türkiye’de yaşayan bazı kesimlerden , “ Yıllardır biz sizleri bu Medya’dan dinlemişiz” diyerek özür diledi.
Bir kısım insanın bunu görmesi şu noktada beni umutlandırmaktadır. Artık her söyleneni gerçek olarak kabul etmekten öte bu bilgiyi araştırmalı ve doğruluğundan emin olmalıyız. Peki, bu neden önemli?
Bunun ne kadar önemli olduğunu aslında yaşanılan olaylarda gördük. İnsanların yanlış bilgiler ile yanlış yönlendirilebileceklerini, daha da önemlisi yanlış bilgiler nedeniyle belli ön yargıların zihinlerde hızlıca oluştuğunu gördük.
Bu konu aynı zamanda bir Hristiyan açısından da önemlidir. Çünkü Türkiye’de yaşayan insanlar, Hristiyanlar ile ilgili bildiklerini hep bu bakış açısıyla öğrendiler. Böyle bir yaklaşım nedeniyle insanlara doğru olmayan bilgiler verildi ve bunların gerçek olduğu söylendi. İnsanlar, inançlar konusunda yalan ile beslendiler. Maalesef hala beslenmeye devam ediyorlar. Umutlanmamın nedeni ise, bir kesimin artık kendisine dayatılan her düşünceyi tahkik etmeden kabul etmeyeceğine dair inancımdır. Saf olan gerçeğe ulaşmak için açık fikirli ve alçakgönüllü bir yürek tutumuna sahip olmak önemlidir. Gerçeklere ulaşmak sandığımızdan daha önemlidir.
Hz. İsa der ki:
“Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak!”[2]
Her zaman gerçekleri bilmeniz dileğiyle,