Asia Bibi’yi desteklediği için 2011 yılında öldürülen Pencap Valisi Salman Taseer’ın oğlu, Shaan Taseer dine hakaret davasından hapis yatan insanlarla ilgili bilinmeyen gerçekleri, Washington’daki Dışişleri Bakanlığı’nın ikinci kongresinde anlattı. Kongrenin ana teması, ”dini özgürlüğü destekleme” üzerineydi.
Shaan Taseer: “8 yıl geçti. Pakistan Yüksek Mahkemesi, babamın zamanında savunduğu ve hatta bu yüzden öldürüldüğü kadının suçsuz olduğunu kabul etti. Baylar bayanlar hepinizi tebrik ederim, Asia Bibi sonunda dine hakaret davasında aklandı. Bu tüm insanlığın zaferidir. Bu insanın saygınlığının ve sağduyunun zaferidir! Fakat elde edilen zafere rağmen yapılması gereken daha çok şey var” dedi.
Asia Bibi, haksız yere dine hakaret etmekle suçlanan dünyanın en ünlü mahkumlarından biri. Bugün Pakistan’da, 200’e aşkın kişi dine hakaret yasasını ihlal etmekle suçlanıyor ve bu rakam sadece tescilli davaları temsil etmekte.
Rahmetli babasının çalışmalarına devam eden Taseer, çoğunlukla vatandaşların kendi menfaatleri için veya azınlıklara baskı kurmak amacıyla kullanılan Pakistan’ın dine hakaret yasalarının kaldırılması talep etti.
Salman Taseer öldürülmeden 3 gün önce sosyal medya sitesi Twitter üzerinden, “Ben en zayıf olanının yanında duruyorum. Çekilmemi söylediler ama ben reddettim. En son koruyucu ben kalsam bile geri çekilmeyeceğim” paylaşımında bulunmuştu.
Shaan Taseer, babasının izinden giderek, geçmişin sancılı konusunu anlatmaya ve ülkede yaşayan dini azınlıklarına yardım etmeye devam ediyor.
Taseer, Pakistan’ın dine hakaret yasalarının 200 kurbanından bahsederken, söz konusu kişilerin aralarında; yaşlı, çocuk, fakir, zihinsel ve fiziksel engellilerin bulunduğunu açıkladı.
Shaan Taseer: “Hapsedilmiş insanların çoğu okuma yazma bilmiyor, dolayısıyla mahkeme ile ilgili yasal prosedürleri takip edemiyorlar” dedi.
Taseer ayrıca, Pakistan’ın dine hakaret davasından içeri alınan kişilerin resmi bir sayımının yapılmadığını, içeride 200 kişinin bulunduğunu ise bazı örgütlerden ve kiliselerden öğrenerek hesapladığını açıkladı ve ekledi: “Gerçek göstergeler benim hesapladığımdan çok daha fazla. Haberlere göre, dine hakaretle suçlanan 200 kişiden 40’ı ölüm cezasına çarptırılmış durumda. Geriye kalanlar ise yasal süreçlerin sonuçlarını bekliyor. Yasal bir boşlukta yaşamak ve duruşma sonucunu beklemek korkunç bir his.”
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Güney ve Orta Asya temsilcisi Lisa Curtis, Pakistan’da dine hakaret davasından içeri alınan kişi sayısının dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş olduğunun altını çizdi.
