Hristiyanların Rabb’de BİR olduklarını hatırlayıp, tüm hafta boyunca değişik Kiliseler’de bir araya gelerek birlikte dua etme geleneği, bu yıl da devam etti. Bu coşkulu geçen birliktelik bu yıl İstanbul’da 18-25 Ocak tarihleri arasında gerçekleşti.
Daha önce açıklanmış olan programa göre sırası ile Alman Protestan, Dutch Chapel, Aya Todori Rum Ortodoks Kilisesi, Moda Assomption Katolik Kilisesi, Bible House Immanuel Protestan Kilisesi, Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi, Surp Hovhan Vosgeperan Ermeni Katolik Kilisesi’nde bir araya gelen farklı Kilise mensuplarını son gün Feriköy Surp Vartanants Kilisesi ağırladı.
Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli 2. Sahak’ın riyaset ettiği törene kalabalık bir imanlı topluluğu katıldı. Patrik 2. Sahak törenin sonunda vaazına başlamadan hemen önce Elazığ’da meydana gelen deprem sonucu hayatlarını yitirenler, halen enkaz altında kurtarılmayı bekleyenler ve onların yakınları için dua etmeye davet etti.
Patrik 2. Sahak, verdiği vaazda bu yıl için Kutsal Kitap’ın Elçilerin İşler bölümünden seçilen ‘YERLİLER BİZE OLAĞANÜSTÜ BİR YAKINLIK GÖSTERDİLER.’ (ELÇİLERİN İŞLERİ 28:2) ayeti üzerine konuştu. O dönemde putperest olan Malta halkının Elçi Pavlus ve arkadaşlarına gösterdiği yakın ilgi ve misafirperverliğe nasıl şaşırdıklarını anlattı. Oysa iyilik insanın doğasında, yaratılıştan beri vardı. Elçi Pavlus onların arasında Hristiyan olarak yaşadı ve farklı bir güce sahip olduğu fark edilebildi. Bu gücün kaynağı İsa Mesih’tir ve Kutsal Ruh ile bu güç aslında her birimizin içinde mevcuttur. Fakat bugün biz Hristiyanlar’ın işlerinde ve yaşamlarında yeterince görünüyor mu? Bu dua haftasının amaçlarından biri de bunu bizlere hatırlatmaktır dedi.
Patrik 2. Sahak, Birlik Duası Haftası kutlamalarının yılda bir defa 8 akşam boyunca birbirimizin kiliselerinde dua edip bir şeyler yemekten öteye gitmezse bir anlam ifade etmeyeceğini, gerçek anlamda birliğin, Mesih’i bu ilişkilerin temeline yerleştirerek, gerçek anlamda birbirimizi severek başarabileceğimizin altını çizdi. İşte o zaman bizleri gören kişilere ‘Tuz ve Işık’ olabiliriz dedi. (Hyetert, Fotoğraflar: Nino Puglisi)