Pew Araştırma Merkezi tarafından yayınlanan rapora göre, kendini herhangi bir dine ait hissetmeyenler artık ABD’deki en büyük dini kategoriyi oluşturuyor. 24 Ocak’ta yayınlanan rapor, dini inancı olmayanların oranı yüzde 28’e ulaşarak yüzde 20’lik Katolik nüfusunu geride bıraktı.
ABD’de özellikle son yıllarda inançtan uzaklaşılıyor. Kiliseye veya ibadet hizmetlerine katılım oranı oldukça düşük olan yüzde 28’lik kesimin tümü ateist değil. Sadece yüzde 17’si kendini ateist olarak tanımladı. Yüzde 20’si ise agnostik olduğunu belirtti. Yüzde 69’u Tanrı’ya inanmadığını belirtirken, yüzde 13’ü Kutsal Kitap’ta anlatılan Tanrı’ya iman ediyor. Yüzde 49’luk kesim ise maneviyatın kendileri için önemli olmadığını dile getirdi.
Ayrıca araştırmaya göre herhangi bir dini benimsemeyenlerin yüzde 69’u 50 yaşın altındayken, inançlı kişilerin sadece yüzde 45’i 50 yaşın altında. Ateistlerin ve agnostiklerin, inançlı kişilere kıyasla eğitim düzeyi daha yüksek olduğu görüldü. Araştırmaya göre, yüzde 67’lik çoğunluk, inançlara şüpheyle yaklaşıyor. Yüzde 55’i dini kuruluşları sevmedikleri veya inançlı kişilerle kötü deneyimler yaşadıkları için dinlerden uzaklaştığını belirtirken, yüzde 44’ü ise herhangi bir dine ihtiyaç duymadıklarını belirtti. Yaklaşık yüzde 43’ü ise dinlerin yarardan çok zarar getirdiğine inanırken, yüzde 56’sı bilimin toplum için yararlı olduğunu belirtti.
Hiçbir dine ait olmayanların yüzde 56’sı bilimin sınırları olduğuna inanmıyor. Yaklaşık yüzde 50’si hayvanlar, dağlar ve ağaçlar gibi doğanın bazı unsurlarının ruhsal bir enerjiye sahip olduğunu düşünüyor. Yüzde 82’si ise aklın ve mantığın ahlaki olarak insanlara yön verebileceğini belirtti. Öte yandan gönüllü hizmet konusunda istekli değiller. Sadece yüzde 17’si geçen yıl gönüllü olarak hizmet ettiklerini söylerken, bu oran inançlılar arasında yüzde 27’ye yükselmektedir.
Öte yandan inançlı insanların seçimlerde oy verme olasılığı yüzde 51 iken, bu oran dini inancı olmayanlarda yüzde 39’a geriliyor. Ayrıca herhangi bir dini benimsemeyenler arasında memnuniyetsizlik ön planda.
Amerika Katolik Üniversitesi’nden Prof. Michael Pakaluk, ‘‘Dini inancı olmayanların toplumu sahiplenme ve hizmet etme konularında isteksiz olmaları endişe verici. Geçmişte papaların dediği gibi, Yaradan’ı gözden kaçırdığımızda yaratılanları da gözden kaçırırız. Seküler eğitim ve boşanmaların yarattığı travma insanları inançtan uzaklaştırmış olabilir. Yaşananlara rağmen Müjde’yi duyurmak için harika bir zaman’’ dedi.
(Kaynak: Catholic News Agency)
