ABD genelindeki cezaevlerinde bulunan 1.5 milyon mahkumdan şimdilik sadece sayılı birkaç grup dini eğitim almaya başladı. Ancak bu yeni bir eğilim olarak görülüyor.
Nash adlı cezaevi de Tanrı ve inanç hakkında mahkumlara dini eğitimlerin verildiği yerlerden biri.
İlahiyat profesörü James Dew, hapishanedeki beyaz plastik masaların başında oturan 24 mahkuma imanın gücünü ve anlamını anlatıyor. Öğrencilerin yarısından fazlası cinayet, silahlı soygun ve diğer ciddi suçlardan ömür boyu hapis cezası almış insanlardan oluşuyor, geri kalan öğrencilerin ise serbest kalmalarına en az 12 yıl var. Yani bu eğitimler genelde yüksek cezalar almış mahkumlar arasında yayılıyor.
Mahkumlar not alıyor, kütüphane materyallerini dizüstü bilgisayarlardan inceliyor ve Tanrı hakkında merak ettikleri her bir şeyi profesöre sorabiliyorlar. Tüm bu insanlar 4 yıl sürecek olan eğitimlerinin sonucunda Wake Forest şehrinde bulunan Southeast Baptist Seminary College’dan teoloji alanında lisans diploması almayı hedefliyor.
Özel Eğitim Alıyorlar
Prof. James Dew’ün başlattığı proje kapsamında ülke çapındaki diğer mahkumların da dini eğitim alabilmesi için yerel rahiplere özel eğitimler verilmeye başlandı.
Mahkumlar, Tanrı ve Hristiyanlık hakkında diledikleri ve merak ettikleri her şeyi eğitim kapsamında kendilerine dağıtılan dizüstü bilgisayarlar üzerinden araştırabiliyorlar. Söz konusu bilgisayarlar sınırlı erişime sahip olduğu için mahkumlar sadece dini içerikleri konusunda araştırma yapabiliyorlar.
Uzun süreli bilimsel ve istatistiksel araştırmalar, hapishanedeyken dini veya başka bir alanda eğitim alan mahkumların, serbest kaldıktan sonra çok daha az oranla suç işlediklerini gösteriyor.
Günümüzde, ABD genelinde toplam 1.5 milyon mahkumdan çok azı üniversite derecesinde eğitim alma şansına sahip. Bu sorunu ortadan kaldırmak adına James Dew eğitmenleri de yetiştirdiği özel kurslar açtı.
Ayrıca, Birleşik Devletler’de, daha çok mahkumun manevi eğitim alabilmesi için, diğer Hristiyan Evanjelik Kiliseler de Güney Baptistlerin ilahiyat okullarından örnek alarak seminerler düzenliyor.
Proje kapsamında lisans eğitimi alan mahkumlardan herhangi bir ücret talep edilmiyor fakat kurs bitiminde kendilerinden ruhsal bir hizmet vermeleri bekleniyor.
Bu programların finanse edilmesine yardım eden Cezaevi Semineri Vakfı’na göre, söz konusu proje ülkenin 15 eyaletinde hizmet veriyor.
Diploma uzmanlıklarının isimleri eyaletlere göre farklılık gösteriyor.
Örneğin, Kuzey Carolina’daki mahkumlar, ruhsal hizmet alanında aldıkları eğitim sonucunda sanat diploması alıyor, Teksas’taki mahkumlar İncil alanında bilimsel çalışmalarına göre lisans diploması alıyor, Güney Carolina’daki mahkumlara ise devlet sanat kurulu üyesi diploması veriliyor.
Kuzey Carolina eyaletindeki mahkumların eğitimi, NASCAR (Ulusal Seri Araba Yarışları Birliği) ekibinin sahibi ve koçu Joe Gibbs tarafından kurulan bir hayır kurumu tarafından finanse ediliyor. Teksas’ın Kalbi isimli kuruluş ise söz konusu projeye sadece bu yıl içinde 260 bin dolar bağışladı.
Çeviren: OLGA DASCINSCAIA
