Amerikalıların yüzde 28’i salgın sırasında inançlarının güçlendiğini söylerken, yüzde 41’i ise yakın aile üyeleriyle ilişkilerinin güçlendiğini belirtti. Veriler birlikte ele alındığında, on milyonlarca Amerikalının yaşamında salgının olumlu bir etki yarattığı söylenebilir.
Diğer ülkelerdeki insanların yanıtlarıyla karşılaştırıldığında her iki sonuç en üst sırada veya ona yakın. Amerika, salgının inançlarını güçlendirdiğini söyleyen vatandaşların yüzdesine göre birinci sırada. İspanya (yüzde 16) ikinci sırada yer alırken, onu İtalya (yüzde 15) ve Kanada (yüzde 13) izledi. Dört ülke ise (Avustralya, Birleşik Krallık, Fransa, Güney Kore) yüzde 10 ile beşinci sırayı paylaştı.
Pew Araştırma Merkezi, ‘‘İnançlarının güçlendiğini söyleyen en yüksek katılımcı payına ABD sahip. Salgın, dünya çapında dini faaliyetlerin ve yüz yüze hizmetlerin iptal edilmesine yol açtı, ancak çok az kişi salgın sonucunda dini inançlarının zayıfladığını söylüyor’’ açıklamasında bulundu.
Ankete katılan Amerikalıların sadece yüzde 4’ü salgının inançlarını zayıflattığını belirtti. Pew’e göre, beyaz evanjelikler (yüzde 49), salgın sırasında inançlarının güçlendiğini söyleyen en yüksek dini grup. Katoliklerin ise yaklaşık üçte biri (yüzde 35) inançlarının güçlendiğini belirtti.
ABD’deki düşük gelirli bireylerin (yüzde 34) yüksek gelirlilere (yüzde 22) kıyasla inançlarının güçlendiğini söyleme oranı daha yüksek. Bulgular, geçen baharda yapılan bir Pew anketi sonucuyla benzer.
Öte yandan yeni ankete göre, salgın aile bağlarının güçlenmesine de yol açtı. Amerikalıların yüzde 41’i aile bağlarının güçlendiğini söylerken, yüzde 50’si fazla bir değişiklik olmadığını belirtti. Yüzde 8 ise aile ilişkilerinin zayıfladığını söyledi.
İspanya, bu kategoride birinci sırada yer alıyor. Buna göre, katılımcıların yüzde 42’si aile ilişkilerinin güçlendiğini söyledi. ABD, İtalya ve İngiltere ile birlikte ikinci sırayı paylaşırken, üçüncü sırada Kanada (yüzde 37) yer aldı. (CHL)