20 Nisan 2024 Cumartesi

Darülaceze’de Kimsesiz Bir Kilise ve İncil

İstanbul’un en merkezi konumunda yer alan ve sade mimarisini içerisinde muhafaza eden, asırlık ağaçların gölgelediği geniş ve bakımlı bahçesi ile misafirlerini ağırlayan Darülaceze’de bulunan kilisenin penceresi önünde bulunan İncil belki de karşılaşılan mahzun manzaranın “en kimsesizi” olarak yorumlandı.

Darülaceze’nin en çok bahsedilen özelliği ise bahçesinde kiliseye ek olarak farklı inançların ibadet yapılarının da bulunmasıdır. Bu mekânsal düzenleme tarzı Darülaceze’nin aynı zamanda bir prestij mekânı olarak da algılamasına neden olmuştur.

Bilindiği üzere bu kurum aynı zamanda kurucusu Sultan Abdülhamid ile de birlikte anılmaktadır. Proje ve uygulama aşamasının Saray Başmimarı Yanko Bey ve Vasilaki Efendi’ye emanet edildiği Darülaceze’nin yerini belirleyen heyetin içerisinde Patrikhane ve Hahamlıktan birer temsilcinin bulunmasını şart koşan Abdülhamid, kurumun idare heyeti içerisinde de Rum, Ermeni, Musevi ve Katolik cemaatinin birer temsilcisinin de olmasını istemiştir.

Açılış içtüzüğünde ise Katolik, Ortodoks ve Gregoryen cemaatlerini temsilen üç ayrı papazın ve diğer inançların temsilcilerinin görevlendirilmesi belirtilmiştir.

Darülaceze 1896’da açıldığında öyle de olmuştur. Afife Batur’un Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi’nde Darülaceze maddesinde verdiği bilgiye göre de kilise için patrik tarafından altı adet neobizans üsluplu ikon yollanmış ve (kurumun) resim atölyesi direktörü R. P. Georges, ikonları mimar Vasilaki ile birlikte kiliseye yerleştirmiştir.

O bahçedeki yerini bugün de muhafaza kilise bir ibadethaneden ziyade terk edilmiş, viran ve mahzun hali ile dikkat çekmektedir.

Sıvaları dökülmüş tavan ve duvarlarına dikkatli bakıldığında ancak seçilebilen tasvirlerin aksine halâ canlılığını koruyan apsis alanındaki ikonaların arkasına atılmış plastik borular, pet şişeler, ayin malzemeleri, içeri girenlerin çekiştirdiği kutsal bölüm perdesi kilisede karşılaşılan manzaranın bir özeti.

Bu manzaranın en mahzunu ise pencerenin önünde tek başına duran, Darülaceze’nin belki de “en kimsesizi” bir İncil…

Uzun zamandır el değmediği üzerindeki kir ve tozdan anlaşılan bu kutsal kitap, kapısında “Aya Yorgi Kilisesi Darülaceze” yazan ibadethanenin sanki tüm sahipsizliğini temsil ediyor gibi öyle tek başına kapağını açacak birilerini bekliyor.

Oysa ki Darülaceze’nin sitesinde 2013 yılına ait yer alan bir bilgide, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Müsteşarı tarafından “bir ay içinde kilise, diğer ibadethanelerin restorasyonuna, onarımına başlanacağı, sonbaharda ise tüm binaların onarımı ve restorasyonunun yapılacağı” ifade ediliyor.

Ancak 2018 yazına gelindiğinde restorasyonu ve onarımı yapılanın sadece diğer ibadethanelerin olduğu bilinmektedir. (bianet)

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Kadının Hristiyanlıktaki Rolünü Anlattı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Nepal’de Dört Hristiyan Yargılanıyor

Nepal'in doğusundaki Madhesh eyaletinde dört Hristiyan, halkı din değiştirmeye zorladığı iddiasıyla yargılanıyor. İnanlılar, 10 Mart'ta Kolhabi kasabasında Hristiyan...

Hong Kong Katolik Kilisesi Tedirgin

Çin Halk Cumhuriyeti'nde kabul edilen yeni güvenlik yasası nedeniyle Hong Kong'taki Katolikler arasında endişe hakim. Milli Güvenlik...

Irak’ta Çay Evi Umut Veriyor

IŞİD 2014 yılında Irak'ın Ninova Eyaleti'nde bulunan Karakuş'u işgal etmeden önce Najeeb adlı Hristiyan, çay evi işletiyordu....

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi