Pakistan’da Hristiyan bir kız öğrenciye, öğretmeni tarafından din dersini almayı reddetmesi halinde okuldan ayrılması gerektiği söylendi. Öğretmen, aynı zamanda öğrencilerinden inançlarından dolayı Hristiyan olan kızla birlikte yemek yememelerini emretti.
Dünya İzleme Örgütü’ne göre; Muqadas Sukhraj, Hristiyan inançlarından dolayı din araştırmaları yerine Etik dersini almak istedi.
Toplam 100 kişilik sınıfta üç Hristiyandan biri olan Sukhraj, “Sınıf öğretmeni Zahida Parveen bana gereksiz yere sorun yaratmaya başladı ve Etik dersini seçtiğim için benden hoşnutsuzluğunu ifade ediyordu” diye anlattı. Öğretmenin ona neden bu okulda okuduğunu sürekli olarak sorduğunu ve baskıları sebebiyle sınıfı terk etmek zorunda kaldığını söyledi.
Gospel Herald’ın haberinde Sukhraj’ın amcası Munir Nasir’in okul yönetimiyle bu sorunu görüşmeye çalıştığı ancak müdürü görmesi engellendiği belirtildi. Ayrıca Attock bölge koordinasyon görevlisi ile konuşarak öğretmenin öğrencilere Sukhraj ile birlikte yiyip içmemesi gerektiğini söylediği, ayrıca konuya çare üretmek yerine, Sukhraj’ın kaydının akşam sınıflarına alındığı yazıldı.
Dünya İzleme Örgütü, Pakistan’daki devlet okullarında Hristiyanların ders kitaplarının içeriğiyle ilgili sürekli sorunlarla karşılaştıklarını belirtiyor.
Pakistan Ulusal Adalet ve Barış Komisyonu tarafından hazırlanan 2016 raporunda, hükümetin dini “nefret materyali” ni okul ders kitaplarından çıkarma sözünü tutmadığı belirtildi. Araştırma, radikal dini partilerin, eğitim otoritelerinin misilleme ve protesto korkusu nedeniyle okul programlarını gözden geçirmesini engelleyecek kadar güçlü bir baskı grubu haline geldiğini de ortaya çıkardı.
Pencap Üniversitesi’nde okuyan Hristiyan bir öğrenci olan Amelia Tarık, Vatikan Haber’e verdiği demeçte, çocukluğunda “Radikal öğrenciler tarafından kendisiyle alay edildiğini ve azınlık olmanın toplumdan soyutladığını ifade etti. Tarık, hükümetin sorumluluğunda ders kitaplarından ayrımcı unsurların ortadan kaldırılması ve azınlık öğrencilerinin korunması olduğunu söyledi. Ayrıca ders programlarının rahiplerin yaptığı gibi; uyum, hoşgörü, birlik ve milliyetçiliği teşvik etmesi gerektiğini vurguladı.
