19 Nisan 2024 Cuma

Ermeni Apostolik Kiliseleri’nde Kurnaz Kahya Pazarı

Ermeni Apostolik Kiliseleri’nde “Dındesi Giragi” (Kurnaz Kahya Pazarı) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, Büyükdere Surp Hripsimyants Kilisesi’ndeki ayine riyaset etti ve vaaz verdi. 

Büyük Oruç döneminin “Dındesi Giragi” Kurnaz Kahya Pazarında Büyükdere Surp Hripsimyants Ermeni Apostolik Kilisesi’nde kilisenin din görevlisi Peder Melkon Pınarcıyan eli ile sunulan Surp Badarak’a (Kutsal Sunu Ayini) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. riyaset etti ve vaaz verdi. 

Kapalı perde ile sunulan Surp Badarak’ta, Patriklik makamına bağlı diyakos, kıdemli okuyucu ve okuyucular Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını kıdemli okuyucu Alen Keçecioğlu okudu. 

Rahibe Kayane Dulkadiryan, Büyükdere Kilisesi vakfı başkanı Minas Mezaduryan, yönetim kurulu üyeleri ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu ayinde İlahileri, Sahakyan Korosu üyeleri, şefleri Sevan Agoşyan yönetiminde ve orgu eşliğinde seslendirdiler. 

Surp Badarak’tan sonra Patrik Hazretleri Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;

”Akıl insanda bulunan en önemli yetenek. O bizim yaratıcılığımızı, imanlı, inançlı olmamızı, müzikten sanattan anlamamızı sağlıyor. Bu meleke, bu yeteneğimiz bedenimizle ruhumuz arasında durur, bize kimlik verir çünkü hafızamız oradadır. Aklın kullanılması çok önemli, Hristiyan için de aynı zamanda ve biz bu aklı nasıl kullanacağımızı öğreniriz.

Kutsal Kitap da der ki bize, bir akıllılık düzeyi vardır ki Tanrı da ondan hoşlanır. Biz normal insanlar olarak bu dünyanın aklını konuşuruz, onları öğreniriz ama Kilisede bizim akıllı dediğimiz kişiler Aziz’lerdir mesela, şehitler, iman kahramanları, peygamberler, İsa Mesih, hayatını iman için vermiş İsa’nın havarileridir. Bizim için akıllılık düzeyi bunlardır, Azizler bu akıllılığı deha seviyesine yükseltmişler, ama dünyada akıllılığın değeri farklı farklı ölçülür.

Hepimizde Tanrı’yı memnun etme, Tanrı’nın hoşuna gidecek şekilde akıl yürütme yeteneği var ama herkes o aklı ortaya çıkarmıyor çünkü bu dünyanın bilgeliği ile Tanrı’nın bilgeliği arasında fark var. Bu dünyanın bilgeliği bizi bencil olmaya iter, Tanrı’daki bilgelik ise bize der ki; Tek başına kurtuluş lanettir, tek başına mutluluk cehennemdir. Cehennem sadece kendileri kurtulmak isteyen insanlarla dolu olacak. Onun için, Tanrı’nın beğeneceği aklı bize öğretenlere ne mutlu, çocukluğumuzdan başlayarak. Vermeyi öğrenmek Tanrı’nın istediği türde bir akıllılıktır. Biz eğer vermeyi öğrenmiyorsak bu akıllıca bir yaşama değildir, bu kuruyan ve kurutan bir durumdur.

Evet dünyada bir akıl var ve biz de bu dünyadan olduğumuz için o aklı takdir ediyoruz ama o akıl bu dünyayı bozuyor, bu dünyayı cehenneme çeviriyor. Niçin? Çünkü Tanrı’nın istediği gibi kullanmıyoruz biz bu aklı, hatta kendimiz için bile kullanmıyoruz o aklı ve bize deniliyor ki bu aklı sen mezara kadar kullan yeter. Mezara kadar kaç yıl ömrümüz var ki? Ölümsüz insan ruhu için nedir ki insanın bu dünyada geçirdiği zaman. Çok kısa geçiyor, çok çabuk bitecek. Tanrısal akıl bize diyor ki; Bitmeden önce onu kullanın, sizde olanı paylaşın.

Bu hafta İncil’in bize öğretmek istediği şey bu, aklınızı, yeteneklerinizi, bu dünyada Tanrı’nın size verdiklerini Tanrı’nın istediği gibi, O’nun hoşuna gidecek şekilde kullanın, kullandığınız zaman hem siz mutlu olursunuz hem de çevrenizi mutlu edersiniz. Yoksa bu dünyanın ruhunu taşıyacaksak ve aynı şekilde yaşayıp davranacaksak, o zaman imanlı ile imansızın farkı ne olacak. Onun için biz kilisemizden bu ışığı alalım. Büyük Orucun bir kaç ayağı var, oruç onlardan bir tanesi. Bir diğeri hatalarımızı görüp özellikle bir tanesi üzerinde durup onu düzeltme çabasıdır, oruçla ve duayla. Bir başkası da Tanrı’nın bilgisinde çoğalmaktır, onun için vaazlar var, her gn bir Arevakal töreni var, İncil okunuyor uzun uzun, bilgilenelim, bilgi bizi dönüştürsün. Bir başkası da, bizde olanı başkasıyla paylaşmayı öğrenelim, sadaka, ondalık vermeyi öğrenelim. Çünkü bir insanı en çok dönüştürecek şey kendi serveti ile ne yaptığıdır çünkü İsa dedi “Hazinen neredeyse yüreğin orada olacaktır.” Hazinemiz insan olsun, insana yatıralım hazinemizi, yüreğimiz orada olacaktır o zaman, sonra da Yüce Tanrı bize gönlümüzün cömertliğine göre mükafatımızı verecektir.”

Vaazların ardından Mart ayı içerisinde vefat etmiş olan müteveffa Patrikler Şınork Kalustyan, Karekin Kazancıyan, Mesrop Mutafyan ve tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu, İncil okuma parçasını Peder Melkon Pınarcıyan okudu. Ardından hep birlikte söylenen Rab’bin duası ve Patrik Hazretleri’nin kutsaması ile tören son buldu. Törenin ardından günün anısına Peder Melkon, diyakoslar, okuyucular, koro üyeleri ve ayine katılan halktan bazıları Patrik Hazretleri ile toplu fotoğraf çekildiler. 

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Kadının Hristiyanlıktaki Rolünü Anlattı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Nepal’de Dört Hristiyan Yargılanıyor

Nepal'in doğusundaki Madhesh eyaletinde dört Hristiyan, halkı din değiştirmeye zorladığı iddiasıyla yargılanıyor. İnanlılar, 10 Mart'ta Kolhabi kasabasında Hristiyan...

Hong Kong Katolik Kilisesi Tedirgin

Çin Halk Cumhuriyeti'nde kabul edilen yeni güvenlik yasası nedeniyle Hong Kong'taki Katolikler arasında endişe hakim. Milli Güvenlik...

Irak’ta Çay Evi Umut Veriyor

IŞİD 2014 yılında Irak'ın Ninova Eyaleti'nde bulunan Karakuş'u işgal etmeden önce Najeeb adlı Hristiyan, çay evi işletiyordu....

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi