24 Nisan 2024 Çarşamba

Ermeni Apostolik Kilisesi’nde Kayıp Oğul Pazarı

Ermeni Apostolik Kiliseleri’nde Kayıp Oğul Pazarı (Anaragi Giragi), Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi’ndeki ayine riyaset etti ve vaaz verdi. 

Büyük Oruç döneminin Kayıp Oğul Pazarı’nda Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi’nde kilisenin din görevlisi Kıdemli Peder Dırtad Uzunyan eli ile gerçekleşen Kutsal Sunu Ayini’nde (Surp Badarak) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. riyaset etti ve vaaz verdi. 

Kapalı perde ile sunulan Surp Badarak’ta, Kilisenin diyakos, kıdem okuyucu ve okuyucuları Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını Diyakos Jilber Ercan Karapekmez okudu. 

Gedikpaşa Surp Hovhannes Kilisesi vakfı başkanı Manuk Kalaycı, yönetim kurulu üyeleri ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu ayinde İlahileri, kilisenin Zıvartnots Korosu üyeleri, Diyakos Adruşan Hallacyan yönetiminde seslendirdiler. 

Surp Badarak’tan sonra Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;

”Sevgili kardeşlerim bugün “Yaramaz Oğul” haftası, Ermenice’de “Anaragi Giragi” dediğimiz. Luka İncili 15. bölümde Efendimiz İsa Mesih’in anlattığı bir meselden alıyor adını.

Bu mesel, Kutsal Kitap yorumcuları tarafından İncil’in özeti olarak kabul edilir, yani İsa Mesih’in bütün İncil’de bize anlatmak istediği her şey bu meselde kendini bulur. Elbette ki bu mesel çok derin, Hristiyan edebiyatında bunun üstüne romanlar yazılmıştır, bunu yorumlamak için kitaplar yazılmıştır, çünkü oradaki her bir sözün bir ağırlığı vardır, anlatmak istediği bir şeyi vardır, pırlanta gibidir hangi açıdan bakarsanız size başka bir ışıkta parlar. Büyük Orucun ruhu nedir? Eve geri dönmektir. Baba evine geri dönmektir, çünkü biz dünyada kayboluruz. Büyük Oruç şu demektir; Biraz toparla kendini artık, toparla ve eve, babanın yanına dön.

Yani bizim kurtlarımızla baş etmenin ikinci yolu, bilgeliktir, hikmet dediğimiz anlayıştır, yani başkalarının tecrübelerinden ders almaktır, başımıza gelmeden onları içselleştirmektir, Tanrı’nın sözüyle, kiliselerimizin öğretileriyle içinde bulunduğunuz durumu nasıl değiştirmemiz gerektiğini anlamaktır, çünkü içinde bulunduğumuz durumu değiştirmemeliyiz hep aynı yerde kalmalıyız, bu da yanlış. Ama nasıl, neye göre değiştirmeliyiz bize bunu bir ışığın göstermesi lazım çünkü önümüz karanlık. İşte bu ışık bilgelik, anlayış ışığıdır. Bu aslında bize verilir ama biz önemsemeyiz, ta ki başımıza gelene kadar.

Bu hikaye İsa’nın İncil’inin anlattığı bir hikaye, bizim aslında insanlık olarak hikayemiz de, yani insanlık olarak, Adem’le Havva’dan başlayarak biz yaramaz oğullarız bütünüyle, ve dünyaya gidiyoruz, Tanrı’dan uzaklaşıyoruz. Herkes günah işledi diyor Kutsal Kitap, tek bir kişi bile yok, Peygamberler de içinde olmak üzere, hepimiz bir şekilde bu dünyaya geliyoruz uzaklaşıyoruz Göksel Babamızdan. Ama Tanrı bizi bu dünyaya gönderirken boş göndermiyor mirasımızı bize veriyor. Bize ömür veriyor, bize akıl, aile veriyor, bu dünyada öğretmenler, millet, dil veriyor, veriyor da veriyor, kısacası biz bu dünyaya boş gelmiyoruz, ayaklarımızın üzerinde durabileceğimiz sermaye ile geliyoruz, Tanrı veriyor bize o sermayeyi. O zaman baba evine dönmek bir başka şeyi bize anlatıyor. Yani bu dünyadan Tanrı’ya yönelmeyi. Baba evine yönelmeyi.

Kutsal Kitap’ın bizden istediği şey, Peygamberlerin gelmesi, bütün o bilgece sözlerin yazılması,gençken çocukken bizi babaya doğru yönelten bir olgunluğa eriştirmek. Kutsal Kitap’ta onu görüyoruz, gençken, çocukken Tanrı’ya adanmışlar ve Tanrı onları seçmiş, bereketlemiş. Kutsal Kitap’ta günahkarlar var Tanrı’ya dönmüşler ve yeni bir hayat benimsemişler. Yapmamız gereken şey, nedeni ne olursa olsun, sonuç önemlidir. Tanrı’ya dönme yolunda mısın yoksa halen bu dünyaya çok mu daldın. Büyük Oruç dönemi bize diyor ki; Dünyaya çok daldın sen, biraz silklelen titre ve kendine gel. Bir Tanrın var, bir yolculuktasın sen, köprü denen bir dünyadan geçiyorsun, şimdiden Göksel olan Babanla bağını kur, kendini hazırla, oruç tut, kiliseye git, Kutsal Kitabını al oku, biraz daha dua et, böylece geri dönüş yolculuğun başlasın senin, çünkü yolunu bekleyen bir Baba var. İsa’dan bize gelen en büyük müjde budur. Nasıl dua edelim diye sorulduğunda, siz Tanrı’ya ‘Ey Göklerde olan Babamız’ diyeceksiniz dedi çünkü O sizin kaybettiğiniz Babanızdır. Bu dünyanın yollarında kayboldunuz ve öksüz olduğunuzu zannediyorsunuz onun için yanlış şeylere sarılıyorsunuz, yok, sizin Babanız var ve önünde sonunda bütün yollar O’nun önüne gidecek ama O’na gittiğinizde size verdiği ruhunu nasıl teslim edeceksiniz? Barışmış, temizlenmiş, arınmış bir ruh mu olacak yoksa O’na düşman, sırtını çevirmiş, O’nunla hiç bir ilgisi olmayan bir ruhunuz mu olacak. Buna karar vermenizin yeri ve zamanı.”

Vaazların ardından tüm Rab’de Uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu, İncil okuma parçasını Kıdemli Peder Dırtad Uzunyan okudu. Ardından hep birlikte söylenen Rab’bin Duası ve Patrik Sahak II’nin kutsaması ile tören son buldu. 

İskenderun Aziz Corç Rum Ortodoks Kilisesi’nde Paskalya Kermesi

Paskalya Bayramı hazırlıkları sürerken, İskenderun Aziz Corç Rum Ortodoks Kilisesi’nde de geçtiğimiz hafta sonu “Paskalya Kermesi” düzenledi. Pazar Ayini...

Episkopos Kayyal, Pazar Vaazında: “Liderlik ve Şöhret Kilisede Değer Görmez”

Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği 10. Yuhanna’nın bereketi ile İskenderun’da bulunan Lübnan Dağı Peygamber İlyas Patrikhanesi...

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Çocukları da Unutmadı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde gerçekleştirilen Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Episkopos Kayyal, İskenderunlu Gençlerle Kahvaltıda Buluştu

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi