23 Nisan 2024 Salı

Ermeni Apostolik Kilisesi’nde Kutsal Doğuş Yortusu

Ermeni Apostolik Kilisesi’nin 06 Ocak günü kutladığı Kutsal Doğuş (Surp Dzınunt) Yortusu, 05 Ocak akşamı sunulan Arefe (Cırakaluyts) Badarakı ile başlar. Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, bu yıl 05 Ocak 2022 Çarşamba akşamı, Feriköy Surp Vartanants Kilisesi’ndeki Arefe Badarak’ına riyaset etti.

Kilise bahçesinde, Vartanants Kilisesi Vakfı Başkanı Murat Öğer ve yöneticiler tarafından karşılanan Patrik Sahak II önce dinlenme salonuna geçip, burada yöneticiler ile bir süre sohbet etti. Daha sonra, akşam duaları ile başlayan Kutsal Sunu Ayini’ne (Surp Badarak) riyaset etmek üzere Kiliseye girdi.

Müteveffa Başrahip Tatul Anuşyan yerine atanan, Kilisenin din görevlisi Peder Şirvan Mürzyan eli ile sunulan Kutsal Sunu Ayini’nde Diyakoslar, kıdemli okuyucular ve okuyucular Rab’bin sofrasına hizmet ettiler.

Vartanants Kilisesi Vakfı başkanı Murat Öğer, vakıf yöneticileri ve kalabalık inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, Kilisenin Vartanant Korosu üyeleri şefleri Adruşan Hallacyan yönetiminde seslendirdiler.

Ayinde, kominyon (hağortutyun) dağıtımından önce Patrik Kadasetli Sahak II Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;

Bu sene hüzünlü bir sene, zorlayıcı bir sene, salgın, ekonomik kriz, geleceğin belirsizliği, bütün bunlar hepimizi kaygılandırıyor, hem kurumlarımızı hem de bireysel olarak bizleri. Elbette ki hayat ne getirir biz bilmiyoruz, ama şunu biliyoruz, ben de dahil olmak üzere hepimiz için hayat bizim tam istediğimizi vermedi. Kusura bakmayın, vermeyecek de. Hep eksik kalacak bizde. Bakmayın yeni yıl dolayısı ile bir birimize başarı, sağlık, mutluluk diliyoruz, çünkü biz çok iyi biliyoruz ki hayat bize istediklerimiz vermeyecek. Her istediğini almış hiç kimse yok hayatta. Ama doğuş hikayesinin bize verdiği güzel bir müjde var. Eğer yüreğinizde imanınız varsa, durumlar ne kadar kötü olursa olsun şükretmeyi öğrenirsiniz, mutlu olmayı, huzur içinde olmayı öğrenirsiniz çünkü Tanrı’nın sizinle beraber yürüdüğünü bilirsiniz. İman bunu yapar bize. Hayatımızdaki eksiklikleri doldurur. Onun için bizim, hayatımızdaki eksikler için çok hüzünlenmememiz lazım, yeter ki hayatımıza Tanrı dokunsun.

Hayatına izin ver İsa girsin, hayatına, izin ver İsa doğsun. Yeni bir doğuşun olsun. Tanrı dokunsun hayatına. O zaman değişecek, hayatının basit şeyleri anlam kazanacak. Ünlü veya zengin olmayacaksın belki ama ismin hayat kitabına yazılacak. Tanrı seni tanıyacak. Önemlisi, sen bileceksin ki O seni tanıyor, ismini biliyor. Doğuş hikayesinin güzel tarafı bu. İsa doğuyor geceleyin, bütün şehir uykuda ama çobanlara açılıyor ve bu güne kadar biz çobanları konuşuyoruz. Ve çobanlar bize kilisemizin en güzel ilahisini taşıyorlar, meleklerden işittiği ilahiyi, sabah duasının en güzel ilahilerinden birisi, çobanlar getirdiler o ilahiyi bize. Niye? Çünkü İsa onların hayatına dokundu. Onlar İsa’ya dokundular, ve hayatları yaldızlandı, güzelleşti. Onun için bu bayram arefesinde bu gece meleklerle beraber seviniyoruz biz, yüceltiyoruz kurtarıcımızı ve diyoruz ki; iyi ki doğdun bizim karanlık dünyamıza, bize ışığı getirdin, sevgiyi öğrettin, barışı getirdin, barış prensi. Eğiliyoruz senin önünde. Yüceltiyoruz, övüyoruz seni çünkü yücelerden ışık doğdu ve karanlık aydınlandı. Ne mutlu O’nun ışığıyla nurlananlara, ne mutlu O’nu tanıyanlara, O’nun sözleriyle hikmetli olanlara, ne mutlu O’nun bedenini ve kanını taşıyanlara, ne mutlu O’nun ismiyle vaftiz olanlara, çünkü kurtarıcıdır kendisi ve doğdu bize.

Vaazların ardından kominyon dağıtıldı. Kutsal Sunu Ayini’nin bitiminde ışıklar söndürüldü ve tüm inanlılar ve din adamları ellerinde mumlarla bahçeye çıktılar. Karanlıkta okunan dualar ve ilahilerle Patrik Kadasetli Sahak II, ekmek, tuz ve suyu kutsayarak bereketli yıl dileğinde bulundu. Patrik Hazretleri’nin son kutsaması ve hep birlikte söylenen Rab’bin duası ile tören son buldu.

Sonrasında kutsanmış ekmek ve tuz inanlılara dağıtıldı. Ellerindeki yanan mumlarla tüm inanlılar evlerinin yolunu tuttular.

CIRAKALUYTS (DOĞUŞ YORTUSU AREFESİ)

Cırakaluysts Badarakı, senede sadece iki kez Surp Dzınunt (Kutsal Doğuş) ve Surp Harutyun (Kutsal Diriliş) Yortuları öncesinde sunulur.

Ermeni Kilisesi’nde Surp Dzınunt Yortusu öncesindeki hafta perhiz dönemidir. 30 Aralık – 5 Ocak tarihleri arasında inanlılar perhiz tutarlar. Bu dönemde bitkisel ürünler tüketilir.

Surp Dzınunt Yortusu 5 Ocak akşamı başlar ve o akşam bütün kiliselerde Crakaluyts Badarakı (Kutsal Sunu töreni) icra edilir.

Cırakaluyts ışık yakmak anlamına gelir. O akşam insanlar kiliseden aldıkları ışığı (mumu) evlerine götürürler. Bu tanrısal ışığı ve kutsamayı sembolize eder. Aynı zamanda üç yıldız bilginine önderlik eden ve onları Bebek İsa’ya götüren yıldızı simgeler. (Kaynak: Qahana, Çeviri: Anush Karmen Sar)

06 Ocak Perşembe sabahı Kutsal Doğuş Yortusu (Surp Dzınunt) Badarak’ı Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II’nin “Hıraşapar” duaları ile Patriklik Merkez Surp Asdvadzadzin Katedraline girişi ile başladı.

Patrik Hazretleri’nin sunduğu Kutsal Sunu Ayini’ni, sunaktaki yardımcılığını Kilise’nin din görevlisi Üstrahip Yeğişe Uçkunyan yaptı. Kilisenin diyakos, kıdemli okuyucu ve okuyucuları Rab’bin sofrasına hizmet ettiler.

Surp Asdvadzadzin Kilisesi Vakfı başkanı Hrant Moskofyan, vakıf yöneticileri ve inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, Kilise’nin Koğtan korosu üyeleri, şefleri Hovsep Kuyumcuyan yönetiminde seslendirdiler.

Patrik Hazretleri Surp Badarak sırasında Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;

Sevgili kardeşlerim hepinizin Doğuş Bayramı’nı kutluyorum. Bu bayram biz Hristiyanlar için çok önemli, çünkü biz bu bayramda çok özel, yegane ve biricik bir olayı kutluyoruz. Çağlar boyunca Peygamberlere konuşan Tanrı, en nihayetinde biricik oğlu İsa Mesih’te bize açıldı. Bir insan bedeninde Tanrı oğlu vücut buldu ve doğdu. İnsanlığımızı gerçekten aldı ve günah haricinde her şeyi üstlendi. Bu bizim imanımızdır. Bu özel bir olaydır. Tarihte bir kez olmuştur ve bir daha olmayacaktır. İsa Mesih, Tanrı’nın oğlu, kurtarıcımız doğdu bugün bize.

Melekler Kutsal Kitap’ta konuşulduğunda Tanrı’nın oğulları olarak geçer. İnsanlar da Tanrı’nın oğullarıdır. İsa dedi ki şöyle dua edeceksiniz; “ey göklerde olan babamız” eğer babamızsa Tanrı o zaman biz onun çocuklarıyız. Öyle ki “oğulluk” lakabı Tanrı’nın yarattığı akıl sahibi, düşünen, özgür iradeye sahip bütün varlıkların paylaştığı bir mirastır oğulluk, kadınlar da dahil.

Şimdi burdan bir adım daha ileriye gittiğimizde biz İsa Mesih’in kim olduğunu anlıyacağız. Tanrı yarattığı her şeyi sözüyle yarattı. Her şeyi yarattığı Tanrı’nın bu sözü “oğul” Tanrı’dır. Çünkü babadan doğar. Yaratılmamıştır. Yuhanna İncilinde yazdığı gibi, “başlangıçta söz vardı, söz Tanrı ile birlikteydi ve söz Tanrıydı. Var olan her şey bu söz vasıtası ile oldu, olmuş olan hiç bir şey onsuz olmadı.” Öyleyse bu “söz”, “logos”, “Tanrı oğlu” kelamıyla her şeyi yarattı ve her şeyin içinde kendisi.

İşte bu büyük sırrı biz kutluyoruz bu Doğuş Bayramında. Tanrı İsa Mesih’te insan oldu, ta ki insan İsa Mesih’te Tanrılaşsın. Çünkü Tanrı bizi böyle bırakmak istemiyor. İnsanın evrimi tamamlanmadı. Şimdi İsa Tanrı’nın sağında nasıl göğe yükselmişse, bizi yeni bedenlerle öyle yapmak istiyor. İşte kurtuluş bu. Bunun için geldi İsa. Bir mıknatıs gibi bizi kendinde birleştirsin, toplasın, kendinde olan şeyleri bize aktarsın, bizim günahlarımızı arındırsın, bize Tanrı’yı öğretsin, bunun için geldi, “yol, yaşam ve hakikat benim.” dedi.

İsa ile geldi Tanrı ve dedi ki “Tanrı sevgidir” “Tanrı babadır” sizin dönüşünüzü, yaramaz oğulların dönüşünü bekleyen babadır, haydi hep beraber eve dönüyoruz, takılın peşime dedi.

İsa, bedenleşmiş Tanrı’dır. Bazıları diyorlar ki Tanrı insan olur mu? Tanrı her şey olur. Zaten her şeyin içinde, bize göz kırpıyor, ben buradayım diyor. Tanrı her şey olur, melek de, insan da, gerekiyorsa kuş da olur. Eğer bir mesajı, anlatmak isteyeceği bir şey varsa Tanrı’nın, elbette ki en kolay olacağı şey bir insandır. Çünkü insan zaten yaratılışında Tanrı’ya benzer yaratıldı. Onun için bu öğreti size tuhaf gelmesin.

Biz nasıl anlıyacağız Tanrı’yı, sınırlı olan insan aklı, sınırlı olan insan, sınırsız olan Tanrı’yı nasıl anlayabilir. Neye benzeteceğiz O’nu? Hiç bir şeye benzemez. Bize Tanrı gibi konuştuğunda biz O’nu anlamayız. Tanrı gibi konuştuğunda, Sina dağında İsrailoğulları’na konuştuğunda, yalvardılar ki artık gözükmesin. Çünkü taşıyamıyorlardı o görüntüyü. Tanrımız yiyip bitiren bir ateştir der Kutsal Kitap. Nasıl bize konuşur Tanrı. Onun için Tanrı insan oldu. Bize kendini açmak için. Bizi incitmeden. Bizim anlayacağımız şekilde. Bu büyük bir müjde değil mi? Bu elbette ki büyük bir müjde. Üstelik bu doğuş öyle bir doğuş ki, fakirlerin arasında doğan Tanrı bütün bu trajediyi bir bayrama çeviriyor. Çünkü bu trajedinin içinde Tanrı var. Ve bize diyor ki bu bayram; senin trajedinin içinde de Tanrı olursa, trajedin bayrama dönüşür. O zaman bu bayramı içine al. O zaman bayramın olacak bu sene. Sevgili kardeşlerim hepinizin yeni yılını ve kutsal doğuş bayramını kutluyorum. Esenlikte kalın. Doğan bebeğin esenliğini alın ve taşıyın. O’nun içinde büyüyün. O’nu içinizde büyütün. Tanrı sizinle, ailelerinizle, çocuklarınızla olsun, göklerin bereketini evinize, işinize, aşınıza karıştırın. “İsa doğdu ve belirdi, size bize büyük müjde.”

Vaazların ardından kominyon (Hağortutyun) dağıtımına geçildi.

Kutsal Sunu Ayini’nin ardından, Ermeni Apostolik Kilisesi’nin aynı gün İsa Mesih’in Vaftiz edilişini de kutladığı sebeple, Haç suya bırakıldı, ardından Patrik Hazretleri’nin suyu o “Haç”la dualar ve ilahiler eşliğinde kutsaması ile, İsa Mesih’in sembolik olarak vaftiz edilişi yaşatıldı.

Sonrasında Patrik Hazretleri kortej halinde kiliseden çıkarak, ilahiler eşliğinde Patrikhane binasında kabul salonuna geçti. Burada Ekmek, tuz ve suyu kutsayan Patrik Kadasetli Sahak II. Yeni Yıl’ın Patriklik için de bereketli geçmesi dileğinde bulundu.

Ardından Patrik Hazretleri’nin son kutsaması ve “İsa doğdu ve belirdi, size bize büyük müjde” sözleri ile tören son buldu.

Episkopos Kayyal, Pazar Vaazında: “Liderlik ve Şöhret Kilisede Değer Görmez”

Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği 10. Yuhanna’nın bereketi ile İskenderun’da bulunan Lübnan Dağı Peygamber İlyas Patrikhanesi...

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Çocukları da Unutmadı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde gerçekleştirilen Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Episkopos Kayyal, İskenderunlu Gençlerle Kahvaltıda Buluştu

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Episkopos Kayyal İskenderun’da Meryem Ana’ya Övgü Duasına Katıldı

Paskalya Oruç Devresi boyunca her Cuma gerçekleştirilen ‘Meryem Ana’ya Övgü’ (El-Medeyih) Dualarından sonuncusu; geçtiğimiz hafta, İskenderun Aziz Corç Rum...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi