Pastör ve yazar Francis Chan, giderek daha fazla insanın Hristiyanlıktan uzaklaştığı bir ortamda kilise liderlerinin cemaatlerini Tanrı ile derin ve kişisel bir ilişki kurmaya çağırması ve ibadete kutsallığı geri getirmesi gerektiğini söyledi.
Chan, ‘‘Önceleri hizmette olduğunu, ancak şimdi inanmadığını veya Rab’den uzaklaştığını söyleyen birçok insan görüyorum. Örnek aldığımız liderlerin imandan düştüğünü görüyoruz. Dünyanın şu anda Hristiyanlığa mutlak bir şaka olarak baktığını görüyoruz. Her gün sosyal medya üzerinden Hristiyanlığa inanmadığını beyan eden insanları görüyoruz’’ dedi.
Yeşaya 29:13‘te yer alan, ‘Bu halk bana yaklaşıp ağızlarıyla, dudaklarıyla beni sayar, ama yürekleri benden uzak. Benden korkmaları da insanlardan öğrendikleri buyrukların sonucudur’ ayetine değinen Chan, gerçek ve kalıcı bir imanın sadece mesajı duymaktan ibaret olmadığını, Tanrı ile kişisel olarak ilişki kurmayı içerdiğini söyledi.
‘‘Tanrı ile kişisel olarak karşılaşmaktan uzaklaşmayın. İnsanların O’nunla karşılaşmasını sağladığımızdan ve Tanrı korkusunun bizler tarafından öğretilmiş bir emir olmadığından emin olmalıyız’’ diyen Pastör Chan, kilisede daha yatay ilişkilere sahip olmak için, Baba Tanrı ile daha derin ve dikey bir ilişki olması gerektiğini vurguladı.
Chan, ‘‘Salgının bizlere gösterdiği çok şey olduğuna inanıyorum. İnsanları Tanrı’ya yönlendirmemiz ve kutsallığı ibadetlerimize geri getirmek için çaba göstermemiz gerekiyor’’ dedi.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, Y kuşağının yüzde 43’ünün Tanrı’yı tanımadığını, varlığını bilmediğini veya umursamadığını ortaya koyarken, yüzde 16’sının ise günahlarını itiraf edip İsa Mesih’i kurtarıcıları olarak kabul ettiklerinde cennete gideceklerine inandıklarını gösterdi. Y kuşağının yüzde 57’si ise kendilerini hala Hristiyan olarak tanımlıyor.
Georgia, Atlanta’daki 3 bin üyeden oluşan The Apostles Kilisesi’nin pastörü Michael Youssef, gittikçe daha fazla pastörün woke kültürü* tuzağına düştüğü konusunda uyararak, ‘‘Woke kültürüne boyun eğmek, kültür ve toplum tarafından reddedilmekten kaçınmanıza olanak sağlıyor. Oldukça popüler olan mesaj, birçok Müjdeci pastör tarafından vaaz ediliyor. Bu kadar ileri gidilmesi beni derinden üzüyor. Bir pastör olarak hatalı olduğumuzu düşünüyorum. Sosyal medyada milyonlarca insan tarafından beğenilmek, sevilmek ve takip edilmek istiyoruz. Ancak İsa Mesih’i önemsemeliyiz, sevilmeyi değil’’ dedi.
İsa Mesih’i sevenleri ayağa kalkmaya ve korkmamaya teşvik eden Youssef, ‘‘Sorumluluk almalıyız. Hristiyanlar, toplumun birçok alanını terk etti. Geri çekilmek yerine, bu bölgelere İsa Mesih’i dâhil etmeli ve korkmamalıyız. Kutsal Kitabı okuduk ve Tanrı Sözü, kazanacağımızı söylüyor’’ dedi. (CP)
Woke kültürü; ABD’de ortaya çıkmış sosyal adalet ve ırksal eşitliğe vurgu yapan bir harekettir. Terim ilk kez 1940’lı yıllarda toplumsal meseleler hakkında yaratılan farkındalığın bir ifadesi olarak kullanılmıştır. Irkçılık karşıtlığı, feminizm ve çevrecilik Woke temalardan bazılardır.
