Kutsal Kitap’ta bahsi gecen Beytsayda kentinin, Aziz Petrus ve Andreas’ın ağlarını bırakıp Mesih’i takip etmeye başladıkları deniz kıyısının yakınında olduğu tespit edildi.
İsrailli arkeologlar, “Havarilerin Kilisesini” keşfettikten sonra; “Havari Kilisesi’nin” ne tür bir kilise olduğu hakkında oldukça yoğun araştırmalara başladılar. Özellikle de arkeolojik keşiflerin İsa’nın yaşadığı dönemle nasıl bir bağlantı içerisinde olduğunu ve Mesih’in ilk takipçileri hakkında neler söyleyebileceği konusunda veri elde edebilmek için somut kanıtlara yöneldiler.
Mordecai Aviam: “En başından beri bu projenin bilimsel danışmanlığını yapıyorum. Bulgularımız, Yuhanna kitabının 1. bölümünde bahsi gecen, havari Petrus ve Andreas’ın vatanı olan Beytsayda şehrinin gerçek konumu hakkındaki tartışmaları yeniden canlandırdı. Yakın zamana kadar kimse tarihi şehir ilgili hiçbir şey bilmiyordu. İncil’de bahsi geçen yerlerin gerçek konumunun tespit edilmesi oldukça yavaş ilerlemektedir. Beytsayda şehri hakkındaki ilk araştırmalar daha 19. yüzyılda Avrupalı ve Amerikalı gezginler tarafından başlatılmıştı” ifadelerini kullandı.
Yuhanna 1. bölüm 44. Ayet: “Filipus da Andreas ile Petrus’un kenti olan Beytsayda’dandı.”
El Araj’da arkeolojik kazıların yapılması gerektiği fikri, ilk kez 5 sene önce şehrin tarihini ve yerleşimi daha iyi tanımak adına, İsrail’in Bar-Ilan Üniversitesi’nde doçent olan Mark Turnage’ın tarafından ortaya atılmıştır.
Bölgedeki söz konusu ilk arkeolojik kazılar ise 2016 yılında Kinneret’deki Celile Koleji’ne bağılı Arkeoloji Enstitüsü Profesörü Mordecai Aviam önderliğinde 20 kişilik bir ekip ile başlamıştı. -1,5 ay süren arkeolojik keşif sürecine yüzden fazla gönüllü katılım gösterdi–
Mordecai Aviam: “Ekibimizin tespitlerine göre El Araj bölgesi bin yıla aşkın bir süre içerisinde Romalılar ve Bizanslılara ev sahipliği yapmıştır. Tarihi kaynaklardaki veriler ile karşılaştırıldığında söz konusu bölgenin aslında Kutsa Kitap’ta bahsi geçen Beytsayda şehri olduğunu göstermektedir” dedi.
Aviam ayrıca, Roma seramikleri ve sikkeleri olan sıkıştırılmış bir zemine rastladıklarını söyledi. En şaşırtıcı keşfin seramik menfezlerin ve kiremitlerin eski Roma hamamı tasarımının bir parçası olduğu tespit etmeleri olduğunu belirtti.
Ayrıca milattan sonra 70 yılına kadar Yeruşalim’de yapılan kireçtaşı ve Herod lambalarına da rastladıklarını anlatan Aviam, bu keşif ile birlikte Yahudilerin de orada yaşadığı sonucuna vardıklarını söyledi. Bölgedeki yerleşimin büyümesinden Yeni Ahit’te de bahsedildiğine de değindi.
At Tell’deki arkeologlar tarafından öne sürülen modern bir teoriye göre; 1. Yüzyılda göl suyu çok daha yüksekti bu yüzden günümüzde keşfi yapılan yerleşim yerleri gölün oldukça uzağında yer alıyor.
Ayrıca Roma yerleşiminin önemi de göz ardı edilmemelidir. Eğer El Araj, Yeni Ahit döneminde bir yerleşim yerine dönüşmeye başladıysa kutsal yazılarda bahsi geçen 1. yüzyılın balıkçı köyü olma olasılığı çok daha muhtemeldir. (cnl.news / O.D)