Hindu radikalleri tarafından kışkırtılan Hindistan’ın Chhattisgarh kentindeki binlerce kabile üyesi, saldırılar düzenleyerek üç köydeki Hristiyanları evlerinden uzaklaştırdı.

22-23 Eylül tarihlerinde 3 bin’den fazla saldırganın gerçekleştirdiği saldırılarda evlere zarar verildi ve Hristiyanlar bölgeden uzaklaştırıldı. Bir kadın ise ağır yaralı şekilde hastaneye kaldırıldı.

Kondagaon Bölgesi’ndeki Kakadbeda sakini Sivram Koyam, kendisinin ve diğer Hristiyanların 22 Eylül’de polisleri yaklaşan şiddet olayları hakkında uyarmak için karakola gittiklerini söyledi. Koyam, Morning Star News’e yaptığı açıklamada, ‘‘Akşama kadar polis memurlarına saldırganları durdurmaları için yalvardım, ancak gitmediler. Öfkeli kalabalık beni aramaya geldi, beni bulamayınca eşimi aldılar ve ona saldırdılar. Saldırganlardan biri eşimin giysisini yırttı. Ağır yaralanan eşim, korkunun da etkisiyle travma geçirdi. Ateşi yükseldi, şiddetli ağrı ve yaralar nedeniyle hareket edemedi’’ açıklamasında bulundu. Koyam göğsünden yaralanan eşinin nefes almakta güçlük çektiğini ve Kondagaon’ da bir hastaneye kaldırıldığını söyledi.

Öfkeli kalabalık Kakadbeda’da yedi Hristiyan’a ait 10 eve zarar verdi. Saldırganlar 23 Eylül’de Singanpur köyündeki üç Hristiyan’ın evine ve Tiliyabeda köyündeki iki Hristiyan’ın evine daha saldırı düzenledi. Hayatlarından endişe duyan Koyam ve diğer dokuz Hristiyan, birkaç kilometre uzaklıktaki bir Hristiyanın evine sığındı. Hristiyanlar hayatta kalabilmek için bölgeyi terk ederken, saldırganlar bir Hristiyanı yakalayıp dövdü. Koyam, saldırıya uğrayan Hristiyanın nerede olduğunun bilinmediğini söyledi.

Hristiyanlar güvenlik güçlerinin hiçbir eylemde bulunmaması nedeniyle şikâyette bulundu. Morning Star News, 24 Eylül’den itibaren polis müfettişinin çeşitli telefonlardan arandığını, ancak her seferinde arayanın sesinin duyulmadığını söyledi.

Kondagaon Bölgesi Sorumlusu Pushpendra Kumar Meena, Hristiyan ailelerin hasarlı evlere dönmeye cesaret edemedikleri halde, karşıt görüşlü köylüler ile görüşmeler için bir araya geldiğini ve birbirleriyle barış içinde olduğunu belirtti. Meena, ‘‘28 Eylül itibariyle köyde toplumsal bir gerginlik yok’’ açıklamasında bulundu.

Kaynaklar, Hindu milliyetçilerinin 10 yıldan uzun süredir Hindu uygulamalarını kabile geleneklerine empoze etmeye çalıştığını ve köylüleri Hristiyanlara karşı kışkırttığını belirtti. Kakkadbeda’daki köylüler Hristiyanların aylık Hindu Shivratri festivaline katılmalarını istedi. Koyam, Hristiyanların teklifi reddetmesi üzerine tehdit edildiğini belirterek, ‘‘İsa Mesih’e olan imanımızdan vazgeçmemizi istediler ve dualarımızın kendi tanrılarını lekelediğini iddia ettiler’’ dedi.

Chhattisgarh Hristiyan Forumu’ndan Arun Pannalal Hindu radikallerinin köylüleri nasıl etkilediğini anlattı. Pannalal, ‘‘Kabileler doğaya ve atalara tapınıyor. Nasıl oluyor da Shivratri’yi kutlarlar? Shivratri, bir Hindu festivalidir. Kabile kültürü nasıl tehlikeye atıldı?’’ sorularını yöneltti. Pannalal, kendisinin ve diğer Hristiyanların polisin saldırganlar ve kurbanlar arasında uzlaşma sağlama çabalarından hayal kırıklığına uğradığını belirtti.

Saldırıların Artışı

20 Eylül’de Kakadbeda, Silati ve Singanpur’da köylüler Hindu milliyetçilerinin etkisi altında kalarak bir toplantı düzenledi. Koyam, köylülerin toplantıya Kakadbeda’dan dört Hristiyan getirdiğini ve onlara ya inançlarından vazgeçmeleri ya da köyü terk etmeleri için ültimatom verdiğini söyledi. Koyam, ‘‘Birçoğumuz 10 yılı aşkın süredir Hristiyanız ve toplantı sırasında birçoğu Rab’bin harikalarını ve tanıklıklarını paylaştı’’ dedi.

Koyam ve birkaç Hristiyan Kondagaon karakoluna giderek koruma talebinde bulundu. Hristiyanların talebini geri çeviren polis, 22 Eylül’de soruşturma için köyü ziyaret edeceklerine söz verdi. Koyam, ‘‘Bir şekilde köylüler polise gittiğimizi öğrendi ve ertesi gün büyük bir kalabalık evime geldi. Eşim onları evde olmadığıma ikna etmeyi başardı. Onlar gidene kadar saklandım ve Sukram isimli bir Hristiyanla birlikte gizlice ormana kaçtım’’ dedi.

Koyam kalabalığın Tularam Suri isimli bir Hristiyanı yakaladığını ve 22 Eylül’de köydeki tüm Hristiyanları saat 10.00’da toplamasını emrederken şiddet uyguladığını söyledi. Koyam, ‘‘Bizi toplayamazsa tüm köyün önünde onu yakacaklarını söyleyerek tehdit ettiler. O zaman Tularam da dâhil olmak üzere tüm Hristiyanlar bölgeyi terk etti. Ben ve Sukram gece yarısına dek ormanda kaldık, ardından başka bir köye giderek Hristiyan bir kardeşin evinde kaldık’’ ifadelerinde bulundu.

22 Eylül sabahı Koyam ve diğer Hristiyanlar durumu polise bildirdi. Hristiyanlar saat 10.00’daki toplantıya katılmayınca köylüler sloganlar atarak Hristiyanları aramaya başladı. Onları bulamayınca evlerine zarar verdi. Koyam, kendisini bulamayan saldırganların eşine saldırdığını, evine ve motosikletine zarar verdiğini söyledi.

Hristiyanlar saldırıların durdurulması için güvenlik güçlerini aradı. Koyam, ‘‘Hristiyanların evlerini korumak için polislerin gönderileceği söylendi, ancak gönderilmedi’’ dedi. Koyam’ın üç evinden ikisi, Suri’in ise üç evi de hasar gördü.

23 Eylül’de Hristiyanlar yaklaşık 3bin kişinin Tiliyabeda ve Singanpur köylerindeki Hristiyan evlerine saldırmayı planladığı haberini aldı. Hristiyanlar polisten yardım istedi. İki köye güvenlik güçleri gönderildi, ancak kalabalığın evlere zarar vermesi engellenemedi.

Sosyal medyada dolaşan videolarda öfkeli kalabalığın silahsız güvenlik güçlerinin yanında evlere zarar verdiği görülüyor. Polis müfettişi ise, yerel basına hiçbir evin zarar görmediğini söyledi. Hristiyanlar ona videoları gösterdiğinde ise, görüntülerin sahte olduğunu iddia etti.

23 Eylül’de Chipawand’dan bir Hristiyan olan 22 yaşındaki Phul Singh, Koyam’ın eşine ilaç bulabilmek için Kakadbeda’ya gitti. Koyam, eşinin uğradığı şiddet nedeniyle nefes almakta güçlük çektiğini, hastaneye gidebilmesi için ambulans ayarlandığını ve tedavi altına alındığını söyledi. Bu arada öfkeli kalabalık genişliyordu. Chipawand ve Mulmula dâhil diğer köylere saldırmaya çalışıyorlardı. Chipawand’daki Şalom Kilisesi pastörü C.R Netam, muhtarın kalabalığın köye girmesine izin vermediğini söyledi.

25 Eylül Cuma günü öfkeli kalabalık ile Hristiyanlar arasında uzlaşı sağlanmaya çalışıldı. Saldırganların yaklaşık 4bin kişiye ulaştığı bildirildi. Hristiyanlık karşıtı sloganlar atan Hindu milliyetçileri, Hristiyanların bölgeyi terk etmesini istedi.

Kadın ve çocukların da dâhil olduğu kalabalığa karşı dört bölgede (Narayanpur, Kondagaon, Kanker ve Jagdalpur) polis konuşlandırıldı. 26 Eylül Cumartesi günü ise, Hristiyanlardan şikâyetlerini geri çekmeleri istendi. Koyam ise Hristiyanların üç şey istediğini belirtti: Saldırganların tutuklanması, hasar gören evlerin onarılması veya yeniden yapılması ve köylülerin gelecekte yeni bir saldırı düzenlemeyeceklerine dair yazılı bir anlaşma sunmaları.

Koyam, köylülerin Hristiyanların tarlasındaki hasadı ele geçirmek ve satmakla tehdit ettiğini söyledi. Koyam, ‘‘Hristiyanların geri dönmesine izin vermeyeceklerini söylüyorlar. Geleceğin ne getireceğini bilmiyoruz’’ dedi.

Hristiyanlık Karşıtı Hareketler

Kakadbeda’da yerinden edilen Hristiyanlar, köylerinden uzak yerlere sığınırken eşleri, çocukları ve yaşlı ebeveynleri yağmur mevsiminde çatısı olmayan hasarlı evlerde kalıyor. Chipawandlı Singh, ‘‘Yetkililer her şeyi görüyor, ancak neler yaşandığını bilmiyormuş gibi davranıyorlar. Tüm bunların arkasında bir gücün olduğu açıkça görülüyor’’ dedi.

Singh 24 Eylül Perşembe günü dört gencin genç bir Hristiyan kadını öldürmek için kovaladığını belirterek, Hristiyanlık karşıtı duyguların tüm köylülere yayıldığını söyledi. Singh, ‘‘Kadın, saldırganların elinden zor kurtuldu. Üç saatten fazla bir süre ormanda saklandı ve hava karardıktan sonra eve dönebildi’’ dedi.

Hindistan Evangelist Kardeşliği (EFI) Genel Sekreteri Rev. Vijayesh Lal, Morning Star News’e yaptığı açıklamada ‘‘Kondagaon’da yaşananlar, önceki yıllarda Odisha, Madhya Pradesh, Jharkhand ve Gujarat’ta oynanan senaryo ile aynı. Böylesine büyük bir kalabalığın harekete geçmesini ve büyüyebilmesini nasıl açıklıyorsunuz? Birileri tarafından finanse edilmesi gerekir. Güvenlik güçlerinin ve yetkililerin etkisiz kalmasını nasıl açıklıyorsunuz? İsterlerse bir günde her şey normale döner. Kabile toplumunun aniden Hindu uygulamalarını benimsemesini ve bölgede 150 yıldan uzun süredir barış içinde yaşadığı kiliseye karşı silahlanmasını nasıl açıklayabilirsiniz?’’ sorularını yöneltti.

Open Doors’un 2020 Dünya İzleme Listesi’nde Hristiyan olmanın en zor olduğu ülkeler sıralamasında Hindistan 10. sırada yer alıyor, 2013 yılında ise 13. sıradaydı. Bharatiya Janata Partisi’nden Narendra Modi’nin iktidara geldiği 2014 yılından itibaren Hristiyanlara yönelik saldırılar her geçen yıl artıyor. (CHL)