Hindistan’da Çatisgarh köyü yakınlarında cesedi bulunan dört çocuklu dul kadının Hindu Kabilesi tarafından işkence gördüğü öğrenildi.
40 yaşındaki Bajjo Bai Mandavi’nin cesedi tanınamaz halde, memleketi olan Kumud köyü Kuye Mari’nin kırsal bölgelerinde 29 Mayıs günü bulundu. En son 25 Mayıs’ta yakacak odun toplamak için Kondagaon Bölgesi’nin vahşi doğasına girerken görülmüştü.
Hindu ve geleneksel aşiret ritüellerinden ayrıldığı için üzgün olan köylülerin elinde yaşadığı ölüm tehditleri, sudan mahrum bırakılması ve susturulması, aile üyelerini ve bölgedeki Hristiyan liderlerin, tecavüze uğradığına ve öldürdüğüne inanmalarına sebep oldu.
Kayınbiraderi Bhatjnath Mandavi, Morning Star News’a; “Baldızıma tecavüz eden ve sonra onu öldüren insanların kim olduğunu bulmanın bir yolu yok, bu yüzden polis ve yetkililer buna vahşi bir hayvanın saldırısı demekle yetiniyorlar” dedi.
Bhajnath Mandavi, dört yıl önce bir hastalıktan ölen ve Bajjo Bai Mandavi’yi yaşları 6, 8, 12 ve 17 olan çocuklarıyla bırakmış olan Bhola Mandavi’nin en küçük kardeşi.
Bölge pastörü Rupesh Kumar Salam, Morning Star News’e verdiği demeçte, köylülerin onunla eylemi görüşmek üzere dört kere bir araya geldiklerini söyledi.
Kue Mari yakınlarında 120 kişilik bir kiliseye önderlik eden Pastör Salam; “İnancını bırakması ve yeniden eski inancını seçmesi için tehdit edildi ama imanı için cesurca ayakta durdu” dedi.
Bajjo Bai Mandavi çocuklarıyla her Pazar o kiliseye katılırdı. Ailesi Kumud köyünde Hristiyan olan 21 aileden biriydi.
Pastör Salam, Hindu kabilesinin ona köydeki çeşmeden su almasını yasakladığını, su alması için kilometrelerce yürümesine sebep olduklarını söyledi.
Pastör Salam, Morning Star News’a “Bajjo Bai yaklaşık 3 yıl önce Hristiyan oldu ve o günden beri köylülerden birçok tehdit aldı Sık sık Hindu kabilesinden aldığı tehditlerden ve kendisiyle çocuklarının gördüğü baskılardan bahsederdi. Her zaman onun için dua ettiğimizi ve her şeyin düzeleceğini söylerdik – asla bu tür bir şey yaşanacağını tahmin edemezdik,” dedi. “Hristiyan inancı yüzünden tecavüze uğradı ve daha sonra dini aşırılık yanlıları tarafından öldürüldü” açıklamalarında bulundu.
Kayınbiraderi Mandavi, köyünde yaşayan kendi kardeşinin, üç yıl önce ablası Hristiyan olduktan sonra onunla konuşmadığını söyledi.
Aileyle yakın olan bir aile, köyde etkili ve Hindu kabilesi bir ailenin büyük olasılıkla tecavüz ve öldürme iddiasında bir eli olduğunu söyleyip, “Köylüler ve hepimiz kim olduklarını biliyoruz, fakat onlara karşı hiçbir işlem yapılmayacak” dedi. “Kendilerini herhangi bir sorundan uzak tutmalarını sağlayacak çok paraları var” dedi.
Eğer bir cinayetse, Hindistan’da birkaç hafta içinde işlenen üçüncü Hristiyan cinayeti olacak. Bari köyünün Jharkhand eyaletinde, kabile dini üyeleri 7 Haziran’da Kande Munda’yı kaçırıp öldürdüler. 4 Haziran’da Odisha eyaletinde, kabile dini üyeleri 16 yaşındaki Sambaru Madkami’yi kaçırdılar ve inancı yüzünden bıçaklayarak ve taşlayarak öldürdüler.
28 Mayıs’ta Uttar Pradesh eyaletinde köylüler, pastör Dinesh Kumar’ı bir pusuda öldürmeye çalıştı.
CİNAYET REDDEDİLDİ
Pastör Salam, yarı çıplak vücut kalıntılarının, vahşi doğada inşaat malzemesi yüklü bir traktörün sürücüsü tarafından bulunduğunu söyledi.
Şoförün polise haber verdiği ve Hristiyanların cesedin bulunduğu bölgeye yetkililerle gittiklerini söyledi.
Kumud’un ve diğer dört dağ köyü’nün başı Gurcharan Bhandari, herhangi bir cinayet ihtimalini reddetti.
Bhandari Morning Star News’a, “Büyük ihtimalle vahşi hayvanlar tarafından öldürüldü” dedi.
Polis raporunu görmemesine rağmen, raporda vahşi bir hayvan tarafından öldürüldüğünün yazdığını söyledi. Aile ve kilise üyeleri de polis raporunun bir kopyasını almadıklarını söylediler.
Köy muhtarı otopsinin olay yerinde yapıldığını söyledi. Fakat ne kendisine ne de kurbanın aile üyelerine polis raporu verilmedi.
Köy şefi, vahşi hayvanların vahşi doğada insanlara saldırmasının yaygın olduğunu ancak yakacak odun topladığı bölgede böyle bir saldırının gerçekleşmediğini söyledi. Son saldırının üç yıl önce vahşi doğanın çok farklı bir bölümünde gerçekleştiğini söyledi.
ADALET ARAYIŞI
Kayınbirader Bhajnath Mandavi, kurbanın iki küçük çocuğuna kendisinin baktığını söyledi. Geçen sene, 12 yaşındaki çocuğunun uzakta bir yerde başka bir akrabasıyla kaldığını söyledi.
Koronavirüs yüzünden baldızının cenazesine katılamayan Mandavi; “Hala şok içerisindeyim. Geride kalan dört çocuğunun geleceğinin nasıl olacağını bilmiyorum” dedi.
Tamil Nadu eyaletinde sözleşmeli işçi olarak çalışan en büyük oğlu, seyahat kısıtlamaları sebebiyle cenazeye katılamadı.
Bajjo Bai Mandavi ailesini günlük ücretli işçi olarak desteklemişti. Bölgedeki üst düzey bir pastör ve Hıristiyan lider, Hindistan’ın kırsal bölgelerinde Hristiyanlığa geçenlerin giderek artan tehditlerle ve acılarla karşı karşıya olduklarını söyledi.
Morning Star News’e konuşan Pastör Son Singh, “Sosyal boykot çok gerçek bir şeydir. Üst düzey hükümet yetkililerine Mesih’i kabul ettiklerinde bile uygulanmaktadır, peki sadece fakir ve dul bir kadın olan bu kadın hakkında ne söyleyebiliriz?”
Çatisgarh Hristiyan Forum Başkanı Arun Pannalal, Bajjo Bai Mandavi’nin ölümünün, Hıristiyanlara karşı rutin olarak reddedilen şiddeti örneklediğini söyledi.
Morning Star News’a konuşan Pannalal, “Bu azınlık topluluğa karşı yapılan bir suçtur ve yetkililer bununla ilgili hiçbir şey yapmıyorlar. Eğer bu konu ciddiye alınmazsa Çatisgarh Hristiyan Forumu bu meseleyi yüksek mahkemeye çıkaracaklar.”
Hindistan, Hristiyan destek örgütü Open Doors’un 2020 Dünya Listesi’nde Hristiyan olmanın en zor olduğu ülkeler arasında 10. sırada yer alıyor. Ülke 2013’te 31. oldu, ancak Bharatiya Janata Partisi Narendra Modi’nin 2014 yılında iktidara gelmesinden bu yana konumu kötüleşti. (CHL)
