Kumkapı Patriklik Merkez Surp Asdvadzadzin Katredrali’nde 29 Ocak Pazar günü gerçekleşen Kutsal Sunu Ayini’yle (Surp Badarak) Hrant Dink Okulu’nun yıllık geleneksel Sevgi Sofrası (Madağ) kutlandı. Patrik Sahak II, okuyucu Sarven Tuğla’ya “Urar” taşıma yetkisi verdi.
Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II’nin riyaset ettiği Surp Badarak’ı Peder Şirvan Mürzyan sunarken, kilisenin diyakos ve okuyucuları Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün okuma parçasını Rahibe Kayane Dulkadiryan okudu. Kutsal Kaseyi ise diyakos Rober Küçükakbulut getirdi.
Kilisenin din görevlisi Rahip Kasbar Garabedyan, Hrant Dink Okulu Hayırseverleri Arto – Talar Horozoğlu çifti, okul öğretmenleri, öğrencileri, bazı Ermeni kilise vakıf yöneticileri ve inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, şefleri Hovsep Kuyumcuyan yönetiminde Koğtan korosu üyeleri seslendirdiler.
Surp Badarak sırasında toplu tövbeyi Rahip Kasbar Garabedyan yaptırdı. Daha sonra Komünyon (Hağortutyun) dağıtımına geçildi. Surp Badarak’ın ardından Patrik Hazretleri, okuyucu Sarven Tuğla’ya “urar” taşıma yetkisi vererek kıdemli okuyucu derecesine yükseltti. Sonrasında Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle:
“Tanrı’yla imkansız hiç bir şey yoktur, Tanrı’yla her şey mümkündür”
”Size insanlık tarihinin bize sunduğu bir veriyi anlatayım. İnsanın hayal edebildiği her şey insan için mümkündür. Sadece zaman sorunudur. İnsanlar uçmayı hayal ettiler kuşlar gibi, kuşlardan daha hızlı uçuyorlar. Ay’a çıkmayı hayal ettiler, Ay’a çıktılar. Her gün yeni mucizelerle karşılaşıyoruz, yüz sene önce yaşayan insanlar için mucizeler dünyasında yaşıyoruz. İnsan aklı için bu mümkün, madem ki hayal edilebiliyor o zaman mümkün. Tek bir şey gerekli bilgi ve güç. Kutsal Kitap mucizelerle dolu, nasıl oluyor bu mucizeler? Bizim için zor Tanrı için kolay bir bilgiyle ve güçle gerçekleşiyor. Henüz daha biz o bilgiye ve güce erişmediğimiz için onun adına mucize diyoruz. Ama İsa biliyordu. Onun için sevgili kardeşlerim imanınızı yitirmeyin. Tanrı’ya ait ne alabilecekseniz, inanınızla sadece alabilirsiniz. Çünkü iman bizi, her şeyi bilen ve her şeyi yapabilen Tanrı’ya bağlar. Tanrı varsa her şey mümkündür. Öyleyse her imanlının düsturu budur. Tanrı ile imkansız hiç bir şey yoktur. Tanrı ile her şey mümkündür. İşte bu imanımız varsa suların üstünde, altında yürürüz, uçarız, ölürüz yeniden diriliriz, her şey mümkündür çünkü Tanrı var olan her şeyi yaratmıştır ve tekrar yaratacak. Bu iman içimizde olduğunda Tanrı sevgisini de içimize çağırır, Tanrısal umudu da çağırır. Yani vaftizimideki iman, umut ve sevgi içimize gelir ve yerleşir. Ölüm anında Efendimiz İsa Mesih Haç’ın üstünde dedi ki; “Ey Baba ruhumu ellerine teslim ediyorum.” Ve üç gün sonra dirildi, 40 gün sonra göğe çıktı. Tanrıyla beraber hikaye bitmez, Tanrıyla beraber devam eder. Ne zamana kadar? Hiç bitmemecesine. Çünkü Tanrı bizi sonsuzluk için yarattı. Bizim önümüze, İncil’de yazılmış olduğu gibi mucizelerin yolunu açıyor. Mucize bu dünyanın katı kurallarının içinde bir yarıktır, o yarıktan baktığınızda ışığı görürsünüz, bizim sadece doğa yasalarıyla sınırlanmadığımızı görürsünüz. Tanrıyla kuşatıldığımızı anlarsınız. İşte o zaman biz başka bir yerde, başka bir konumda yaşarız. İşte bunun adı ebedi hayattır. İman eden insan mucizelere açılır. Mucizeyi bekleyin, isteyin, Petrus gibi bazen yarı imanla da olsa isteyin, İsa’nın elini tutun, o zaman göreceksiniz ki dünyalar içinde dünyalar var. Tanrı’yı alın hayatınıza, imanı alın hayatınıza, içinizde bir şeyler gülümsesin, genişlesin. Kendine iyi bak, ruhu al içine, Tanrı’yı al içine, iyi dua et, Kutsal Kitabını iyi oku, Tanrı benimleyse bana karşı kim vardır dedirtecek şeyleri al içine. Hepinizi Tanrı’ya emanet ediyorum. Tanrı sizi , korusun ve kutsasın.”
Vaazların ardından başta Hrant Dink Okulu’nun merhum hayırseverleri olmak üzere tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu. Sonrasında Patrik Hazretleri, Hrant Dink Okulu’nun “Madağ”ını kutsadı. Hep birlikte söylenen Rab’bin duası ve Patrik Hazretlerinin takdisi ile ayin son buldu. Ardından Hrant Dink okulu yöneticileri, öğretmenler ve öğrenciler Patrik Hazretleri ile toplu fotoğraf çekildiler.
Kilise töreninin ardından, kilisenin Ğazaz Harutyun Amira Bezciyan salonundaki “Sevgi Sofrası”na geçildi. Patrik Hazretleri’nin duası ile başlayan yemekte Hrant Dink Okulu öğrencileri ve ses sanatçısı Sibil Pektorosoğlu gösteriler sundular. Patrik Hazretleri’nin inanlılara, hayırseverlere ve okul yöneticilerine yaptığı teşekkür konuşması ile bu yılki “Sevgi Sofrası” son buldu.
