Küba’da Apostolik hareketin liderlerinden olan Alain Toledano Valiente, şartlı tahliyesinin ardından ülkeden ayrılmak zorunda kaldı.

20 yılı aşkın bir süredir Küba hükümeti tarafından hedef alınan Valiente, ülkesini terk ederek ABD’ye gitmek zorunda kaldı. 25 Haziran’da Küba Devlet Güvenliği, ülkeyi terk etmesi veya uzun süreli hapis cezasına maruz kalması için 30 günlük düşünme süresi verdi. Valiente ve eşi Marilín Alayo Correa, Santiago de Cuba kentindeki en büyük kiliselerden birinde hizmet ediyordu.
Hristiyan Dayanışma Birliği’nin (CSW), son 20 yılda kilise binasının hükümet tarafından iki kez yıkıldığını ve ailenin birçok kez gözaltına alındığını bildirdi. Son yıllarda Valiente, polis tarafından defalarca çağrıldı, sorgulandı ve hapisle tehdit edildi. Kızları ise okulunda zorbalığa ve şiddete maruz kaldı. Ekim 2021’de Küba yetkilileri Valiente’nin her an tutuklanıp hapse atılabileceğini bildirdi. Ayrıca dört yıl önce seyahat yasağı cezasına çarptırıldı. Temmuz 2019’da ABD Uluslararası Din Özgürlüğü toplantısına katılmak için uçağa binmesi engellendi ve ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle Küba’dan ayrılmasının yasaklandığı söylendi. Geçen ay ise inanç özgürlüğünün tartışılacağı Amerika Zirvesi’ne katılmak isteyen pastör, bir kez daha engeldi. Kısa bir süre sonra ise, 30 gün içinde ülkeyi terk etmesi halinde seyahat yasağının kaldırılacağı bilgisi verildi.
CSW Savunuculuk Başkanı Anna-Lee Stangl, ‘‘Pastör Toledano Valiente ve ailesinin artık güvenli bir yerde olması nedeniyle mutluyuz, ancak evlerini terk etmek zorunda kaldıkları için üzgünüz. Vatandaşlara sürgün veya hapishane seçimi sunulamaz. Uluslararası toplum, Küba hükümetine inanç ve ifade özgürlüğünün sağlanması için baskı uygulamalıdır. Pastör Toledano Valiente ve ailesinin ayrılışı sadece Santiago de Cuba’daki cemaati için değil, aynı zamanda Küba için büyük bir kayıptır. Ülkedeki koşulların değişmesi, Küba’nın özgür ve demokratik bir ülke olması için dua ediyoruz’’ dedi. (Premier Christian)