Pakistan’ın Lahor kentindeki bir tıp fakültesinde okuyan Ayesha Masih adlı Hristiyan öğrenci, sınıf arkadaşlarının baskısı nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı.
Uluslararası Hristiyan Kurumu’na (ICC) konuşan Masih, ‘‘Sınıfımdaki bir kız inancımı sorduğunda, ona gururla Hristiyan olduğumu söyledim. Yanıtımdan hoşnut kalmadı. Ertesi gün elimi sıkmayı reddetti. Hristiyan birine dokunmak istemediğini söyledi. Davranışları beni endişelendirdi. Ancak derslerime odaklanmak istediğim için davranışlarını görmezden gelmeye çalıştım’’ dedi.
Baskılar gün geçtikçe artmaya ve Masih’in kişisel güvenliği tehlikeli hale gelmeye başladı. Masih, ‘‘Sınıf arkadaşlarımın suçlamalarından korktuğum için tıp fakültesinden ayrılmak zorunda kaldım. Bir gün sınıfta masamın etrafında toplanmış bir grup kız gördüm. İçinde dini kitapların yer aldığı çantamı yere koymuşlardı ve dine hakaret ettiğim gerekçesiyle suçlamaya başladılar. Sırt çantamı yere koymadığım için suçlamaları reddettim. Ancak dinlemediler ve beni darp etmeye başladılar’’ dedi.
Masih’in ailesi, üniversiteye şikâyette bulundu, ancak okul idaresi olayı araştırmak adına fazla bir şey yapmadı. Kızlarının sınıf arkadaşları tarafından asılsız iddialarla suçlanabileceğinden korkan aile, tıp fakültesini bırakmanın en güvenli seçenek olduğuna karar verdi.
Pakistan’da yaygın olan dine hakaret suçlamaları, genellikle kişisel davalardan ve dini nefretten kaynaklanıyor. Son derecede kışkırtıcı olan suçlamalar, kanunsuz cinayetleri ve kitlesel protestoları tetikleme potansiyeline sahip. (persecution)