Nepal’deki zulüm, Hristiyan nüfusu için giderek artan bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Global Press Journal kısa süre önce bu zulmün güncel bir örneği olan Pastör Hari Tamang’ın hikâyesinin anlatıldığı bir makale yayınladı.
Çocuklara barınma imkânı sağlayan Pastör Tamang, çocuk kaçakçılığı ile suçlandı. Pastör, kaçakçılık suçlaması düşürülmesine rağmen yıllar sonra çocukları din değiştirmeye zorlamakla suçlanıyor.
Nepal yasaları, kişinin inancını yaşamasına izin verse de yasalar gereğince din değiştirmek kesinlikle yasak. Bu durum toplum içinde gerilime neden olmaktadır. Nepal’deki Hristiyan topluluğu, inançlarını paylaşmaya çağrıldıklarını söylüyor, ancak İsa Mesih’i takip etmeyi seçmenin kimseye zorlanacak bir şey değil, bireysel bir seçim olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte, ülkedeki Hristiyan topluluğu başkalarını din değiştirmeye zorlamakla suçlanıyor.
Nepal’de Hristiyanlığın hızla büyümesiyle birlikte, Pastör Tamang’ınkine benzer durumlar daha sık yaşanmaya başladı. Hak savunucuları, ülkedeki Hristiyanların sayısının 2 ila 3 milyon arasında olduğunu ve Nepal nüfusunun her zamankinden daha büyük bir kısmını oluşturduğunu tahmin ediyor. Ülke genelinde kilise sayısı ise 10-12 bin arasında.
Komşu Hindistan’da, benzer din değiştirme karşıtı yasalar ülke genelinde çeşitli cezalarla uygulanmaktadır. Bununla birlikte Hindistan, dini azınlıklara zulmetme konusunda başı çekiyor. Bu, ağırlıklı olarak Hinduların yaşadığı Nepal’de benzer eylemlere teşvik eden bir durum.
Kilise ayrıca Nepal genelindeki ihtiyaç sahiplerine önemli miktarda yardımda bulunuyor. Bu durum yerel yetkililerin ve bunu bir din değiştirme hilesi olarak gören dindar Hinduların şüphelerini artırıyor. Diğer bir deyişle, Kilise’nin yardım faaliyetleri şüpheyle karşılanıyor.
Yaşananlardan bağımsız olarak, Kilise hizmetine devam ediyor. Hristiyanlar, yoksullara yardım etme ve hizmet etme konusundaki öğretileri yerine getirdiklerini savunarak, kimseyi din değiştirmeye zorlamadıklarını dile getiriyor. Çünkü Hristiyanlar için inancını özgürce yaşamak, tam olarak bunu yapmak demek. (Persecution.org)