Suriye ve diğer Ortadoğu ülkelerindeki çatışmalardan kaçarak Avrupa ülkelerine sığınan göçmenler, ülkelerindeki dinsel gerginlikleri de Avrupa’ya taşıyorlar. Özellikle Hristiyan göçmenler ile Hristiyanlığa geçen göçmenler bu dinsel şiddetin hedefi oluyor.
Göçmenlerden Hristiyanlara Ölüm Tehdidi
Open Doors Almanya Şubesi, 2016 yılında Almanya’da Hristiyanlara karşı 743 saldırı olduğunu belgeledi. Alman polisi, 2017’de 100 yeni belgeyle geldi. Benzer şiddet olayları, İsveç’teki Hristiyan mültecileri de hedef alıyor ancak İskandinav ülkesi henüz bir soruşturma başlatmadı.
2015 yılında yerel bir gazeteye göre, Amir takma isimli Suriyeli bir mülteci, polise “Bu tür şeylerden kaçınmak için savaştan kaçtım” dedi. 26 yaşındaki bir cihatçı ve diğer Suriyeli mülteci olan şahıs Amir’e “katliam” tehdidinde bulunarak boğazını keseceğini ve hatta Suriye’deki ailesine zarar vereceğini söyledi. Amir’i tehdit eden adama, şartlı tahliye cezasına verilirken 8,000 kron (yaklaşık 900 dolar) para cezası aldı.
Hristiyanlığa Geçenler Hedef
Geçen yıl Open Doors İsveç şubesi tarafından yayınlanan bir ankette, Amir’in bu saldırı ve tehditler konusunda yalnız olmadığını ortaya koydu. Rapora göre, 123 Hristiyan sığınmacının, dini olarak baskı ve şiddete uğradığı 512 ayrı olay bildirildi. Hristiyan mülteciler 65 saldırı, 55 ölüm tehdidi, 7 cinsel saldırı vakası, sosyal dışlanma örnekleri ile birlikte, hakaret, hor görülme ve tehditlerle yüz yüze kaldılar. Yüzde 53’ü, en az bir kez şiddet içeren bir saldırıya uğradıklarını söylediler. Yaklaşık yüzde 45’inin en az bir kez ölüm tehdidi aldığı rapor edildi.
Böyle bir zulümle karşılaşanların dörtte üçünden fazlası Hristiyanlığa geçen göçmenler, faillerin neredeyse tamamı ise Ortadoğu kökenli. Diğer mülteciler veya göçmenler ise, 512 vakanın 415’inden yani beşte dördünden daha fazlasından (yüzde 81) sorumlu tutuluyor. Kurbanların önerdiği çözüm ise farklı inançtan olan göçmenler için ayrı konutlar verilmesi.
Tehditler Soruşturulmuyor
Anket katılımcılarından biri, Ortadoğulu Mülteciler tarafından kendilerine yöneltilen tehditleri Open Doors’a şu şekilde anlattı: “Bir keresinde kızımın kafasını başının üstünde tutmak istiyorsa başörtüsü takmadan kantinde yemek yemesine izin verilmeyeceğini söylediler. Başka bir zaman, oğlumun tek parça halinde kalmak istiyorsa boynuna görünür bir haç takmamasını söylediler.”
Anket katılımcısı Hristiyan bir göçmen, faillerin İsveç Göçmenlik Bürosu veya mülteci evi tarafından işe alındığını belirterek, “Mülteci sığınağında sadece Müslüman personel çalışıyor. Bana dik dik baktılar, haksızlık ettiler, yalan söylediler, benimle alay ettiler ve beni dışladılar. Bu tüm personele yayıldı. Mülteci sığınağının yöneticisi bile bana zorbalık edenlerden biriydi” diye belirtti.
İsveç Evanjelik İttifakı genel sekreter yardımcısı Jacob Rudenstrand ve Open Doors İsveç direktörü Peter Paulsson, “Hristiyanlara yönelik bu tür saldırılara dair haberlere rağmen, İsveç hükümeti ciddi bir soruşturma başlatmadı. İsveç Ulusal Suçu Önleme Konseyi’nden alınan istatistikler, son yıllarda polis raporlarının yükseldiğini gösteriyor olsa da İsveç’teki Yahudilere ve Müslümanlara karşı nefret suçlarına odaklanan çok sayıda çalışma var, ancak Hristiyanlara karşı nefret suçları hakkında çok az şey var” açıklamasında bulundular.(pjmedia)
