20 Nisan 2024 Cumartesi

Iraklı Hristiyanlar soykırım tehdidiyle karşı karşıya

IŞİD’den kaçan Iraklı Hristiyanlar, Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil’de kiliseler, okullar ve metruk binalarda yaşam savaşı veriyor.

Cumhuriyet’ten Ceyda Karan’ın haberine göre, erbil1Erbil’in Ainkawa Mahallesi’ndeki kiliseler, okullar, henüz inşaat halindeki binalar, Irak’ın Musul vilayetini ele geçiren Irak Şam İslam Devleti’nden (IŞİD) kaçan Hıristiyanlarla dolup taşıyor. St. Joseph Kilisesi, Marelya kilisesi, okullar, spor tesisleri ve metruk binalarda yatak ve yorganlarıyla ‘kamp kurmuş’ durumdalar… Kadınlar, çocuklar, bebekler 40 dereceyi aşan sıcakta bekleşiyorlar, geceleri kilise avlularında açık havada  yahut inşaatlarda uyuyorlar. Gelecekte başlarına ne geleceğini hiç bilmeden…

Bazıları için bu ilk göçleri değil. IŞİD 10 Haziran’da Musul kentini ele geçirip ardından Irak’ın en kadim Hıristiyan yerleşimlerinden Karakuş kasabasına  saldırdığında da çoğu kaçmış. Ama peşmerge güçlerinin kontrolü ele almasıyla geri dönmüşler. 6 Ağustos’ta ise peşmergenin geri çekilmesi ve bütün bir Musul ovasının IŞİD’in eline geçmesi Karakuş, Bartella, Keremliş, Tilkef, Batnaya, Teleskof ve Elkuş’tan 200 binden fazla Hıristiyanı yerinden yurdundan etmiş. Son aylarda 1 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapan Kürt Bölgesinde sadece Erbil’de 65 bin Hıristiyan sığınmacı var.

‘Daiş’ korkusu Kadınlar, erkekler, çocuklar alabildikleri üç beş parça eşyalarıyla gelmişler. Çoğu sadece Aramice konuşuyor, bir kısmı Arapça biliyor. St. Joseph Kilisesi’ndeki gönüllü Servin Sauran’ın yardımıyla onlarla konuşuyoruz. ‘İslam Devleti’ için kullanılan “Daiş” diye andıkları IŞİD’le karşı karşıya  kalanları da var. Azad isimli kadın, “Daiş geldi, önce bizden dinimizi değiştirmemizi istediler, cizye talep ettiler. Direnince bütün paramızı aldılar, üzerimizde ne varsa, bütün takılarımızı da. Buraya nasıl ulaştık bilmiyorum” diyor. Daiş, Karakuş bölgesinde yakaladığı insanlardan aile fertleri başına 175 bin Irak  dinarı (130 dolar) istemiş.

Beş kişilik bir aile için ayda 800 dolar ödemek anlamına geliyor. Araya giren annesi ve babası “Barış içinde kendi köyümüzde yaşamak istiyoruz” diye ısrar ediyor. Ama IŞİD varken başka bir ülkeye gitmek dışında şansları olmadığını düşünüyorlar. Besma, Karakuş köyünden. Erbil’e 6 Ağustos’ta gelmiş, “Onları gördük korku içindeydik. Bütün kiliselere saldırdılar, Hıristiyanlara saldırdılar bu yüzden buraya gelmeye karar verdik” diye anlatıyor. Kasabaya  dönse de evini yerinde bulabileceğinden emin değil. “Başka bir ülkeye gitmemize yardım etmeleri lazım. O zaman barış içinde insan olduğumuzu hissederek yaşayabiliriz” diyor. Daiş için “İslam değiller, onlar iyi insanlar değil” demekle yetiniyor.

Dört katlı inşaat halinde bir binada onlarca aile beton üzerine attıkları minderlerde barınıyor. Yusef, eşi ve üç küçük çocuğuyla birlikte Ninova’nın Batnaya köyünden gelmiş Erbil’e. “Durum düzelse bile artık biz geri dönmek istemiyoruz” diyor, Müslümanların Hıristiyanlardan nefret ettiklerini söylüyor.

Kilisede yardım faaliyetlerini organize eden Hıristiyan gençlerden Kaml Nasser, “Onlara elimizden gelen yardımı yapmaya çalışıyoruz. Kürt hükümeti biraz yardım ediyor, UNİCEF ve bazı ülkeler de öyle ama kriz giderek artıyor” diyor.

‘Son sürgün mü?’

Irak’ın 2003’teki işgaliyle sayıları gün geçtikçe azalan Hıristiyanlar için bu kez sonuncu sürgün olabilir. Pek çoğu Türkiye ve Ürdün üzerinden pasaport  alarak Avrupa’ya göç etmek ve yeni bir yaşam kurmaktan söz ediyor. Irak’taki Hıristiyan kuruluşları ve partileri ise buna itiraz ediyor. Hıristiyan Mülteciler Yüksek Komitesi’nin üyesi Ano Jawhar Abdoka’ya göre sığınmacılar için iki senaryo çizdiklerini anlatıyor. Ya ABD’nin yardımlarıyla Daiş Musul Ovası’ndan temizlenecek ve insanlar evlerine dönebilecek yahut bulundukları yerlerde konut ve iş sahibi kılınacaklar. Abdoka, “Ancak Kürt bölgesinde bunun
için yeterli kaynak yok ve Bağdat hükümetinin bütçe ayırması gerekiyor. Bütün bunları müzakere ediyoruz” diyor.

‘IŞİD tüm insanlığın sorunu’

Kürdistan Parlamentosu eski üyesi ve Keldani Asuri Hıristiyan toplumun liderlerinden Romeo Hakari 7 bin yıldır yaşadıkları topraklardan sürüldüklerini belirterek “Ninova bölgesinde bir soykırım yaşanıyor. Hıristiyanlar ve kardeşlerimiz Ezidiler için bir soykırım yaşanıyor” diyor. Sığınmacıların ülkeyi terk etmemesi için gerekli yardımların sağlanması gerektiğini vurguluyor. Hakari, IŞİD virüsü temizlenmezse tüm insanlığa ağır bedelleri olacağını belirtip  Türkiye başta olmak üzere tüm dünya ülkelerine çağrıda bulunuyor.

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Kadının Hristiyanlıktaki Rolünü Anlattı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Nepal’de Dört Hristiyan Yargılanıyor

Nepal'in doğusundaki Madhesh eyaletinde dört Hristiyan, halkı din değiştirmeye zorladığı iddiasıyla yargılanıyor. İnanlılar, 10 Mart'ta Kolhabi kasabasında Hristiyan...

Hong Kong Katolik Kilisesi Tedirgin

Çin Halk Cumhuriyeti'nde kabul edilen yeni güvenlik yasası nedeniyle Hong Kong'taki Katolikler arasında endişe hakim. Milli Güvenlik...

Irak’ta Çay Evi Umut Veriyor

IŞİD 2014 yılında Irak'ın Ninova Eyaleti'nde bulunan Karakuş'u işgal etmeden önce Najeeb adlı Hristiyan, çay evi işletiyordu....

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi