28 Mart 2024 Perşembe

İstanbul Deprem Seferberlik Planı Açıklandı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir grup bilim insanıyla yaptıkları çalışmaların ardından, ekibiyle birlikte, olası bir depreme karşı hazırladıkları ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı.

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde yaşanan ve 11 ilde ağır yıkım yaratan depremlerin ardından, olası İstanbul depremi ana gündem maddelerinden biri haline geldi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da bir grup bilim insanıyla yaptıkları çalışmaların ardından, ekibiyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’nı açıkladı. 

İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıya Prof. Dr. Celal Şengör, Prof. Dr. Naci Görür, jeofizik profesörü ve deprem bilim uzmanı 24. Dönem İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan da katıldı. 

Ekrem İmamoğlu, İstanbul için deprem konusunda seferberlik başlattıklarını belirterek, “İBB olarak güçlü bir inisiyatif alıyoruz, düzeni değiştiriyoruz. Deprem ve afetlere karşı bu kadim şehri dirençli bir kent haline getirmek için her şeyi tekrardan, sıfırdan başlatıyoruz. Yapılması gereken ne varsa yerine getirmek için ayağa kalkıyoruz” dedi ve merkezi idareye, bakanlıklara, hükûmete, ilçe belediyelerine, sivil topluma, ilgili sektörlere “seferberliğe katılma ve işbirliği” çağrısı yaptı. 

“Ekiplerimiz ve bilim insanlarımız bundan sonra çalışmalarına aralıksız devam edecek”

11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından olası İstanbul depremi, Türkiye’nin ana gündem maddelerinden biri haline geldi. İBB ekibi; çözüm ve önlem önerileri ile iş birliği çağrılarını içeren “İstanbul Deprem Seferberlik Planı”nı açıkladı. 

İmamoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, depremin İstanbul için, “gerçek beka sorunu olduğunu” söylerken, “Ekiplerimiz ve bilim insanlarımız bundan sonra çalışmalarına aralıksız devam edecek” dedi.

Erken uyarı konusunda 50 km uzunluğunda fiberoptik tabanlı erken uyarı sistemi geliştirdiklerini söyleyen İmamoğlu, “Bu hat üzerinde 5 bin sensör ve geliştirilecek yapay zeka sayesinde depreme yönelik hazırlığımızı ve müdahalemizi en üst düzeye çıkaracağız” ifadesini kullandı.

Güçlendirme çalışmalarının bu ay itibarıyla başlayacağını bildiren İmamoğlu, mart ortasında başvuruların alınacağını bildirdi. İmamoğlu, finansal desteğin önemine pek çok kez vurgu yaparak, “Altyapı çalışmalarının geliştirilmesi ve hızlanması için merkezi yönetim desteğine ve finansal desteğe ihtiyacımız var. Amasız, fakatsız, partisi purtisi yok bu işin. Bunu ısrarla talep ediyoruz” diye konuştu. 

İmamoğlu, İBB’nin yol haritasını konu başlıkları olarak şöyle özetledi: 

  • Marmara deprem konseyinin kurulması 
  • İBB deprem bütçesi revizyonuna destek -Mevzuat çalışmalarının yapılması
  • Merkezi yönetimle işbirliği ve finans desteği
  • Hızlı tarama yönteminin mevzuata konması
  • Boş konutların kullandırılması için yasal düzenlemeler
  • Toplanma ve geçici barınma alanlarıyla ilgili çalışmalar
  • Altyapı sistemlerinin depreme dirençli hale getirilmesi
  • İstanbul özelinde yasa çalışması

“Hepimiz depremi ülkenin birinci sorunu olarak kabul etmeliyiz”

İmamoğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“Zor anlarında afetzedelerin yanında bulunmaya devam edeceğimiz bu süreçte 2 bine yakın personelimiz hâlâ Hatay’da. Yedi gün orada bulundum, büyükşehir belediye başkanlarımız, genel başkan yardımcımız ve genel başkanımız liderliğinde… Arama-kurtarma ekiplerimizin ortaya koyduğu mücadeleyi buradan anmak istiyorum. Katkı sunan tüm kurum kuruluşlarında, gönüllülere, katkı sunan vatandaşlarımıza, milletimize ayrı bir teşekkürü borç biliyorum. Bu büyük afetin ve yaşadıklarımızın bize yüklediği derin bir sorumluluk var. Artık hayatımıza eskisi gibi devam edemeyeceğimizi biliyoruz. On binlerce canımız hâlâ belki göçük altına, enkazlardan çıkarılıyorken biz normal yaşamımızı sürdüremeyiz. Buna hakkımız yok. Hepimizin her şeyi tekrar düşünmeye ihtiyacı var. Bu topraklarda durmadan deprem oluyor, insanlar ölüyorsa, iktidarı, muhalefeti, bürokrasisi, vatandaşları, hepimiz depremi ülkenin birinci sorunu kabul etmeliyiz.”

“Deprem bu kadim coğrafya için bir realitedir”

”Bundan sonra deprem tartışması, fay hattı tartışmalarını terk etmeliyiz. Zaten layıkı ile yapan hocalarımız var. Deprem bu kadim coğrafya için bir realitedir. Bu topraklarda milyonlarca yıl önce depremi oluşturan mekanizmalar oluştu. Depremleri durduramayacağımıza göre, milletçe depremde yıkılmamak için, şaşkınlık içinde büyük pişmanlık duymamak için, bir devlet olarak da gelecekte ayakta kalabilmek için deprem dirençli kentler yaratmak zorundayız. İBB olarak, güçlü bir inisiyatif alıyoruz, düzen değiştiriyoruz, düzen değiştirmek zorundayız. Bu cesaret ister, cesur olabilmek için öne yanlış giden bir sürecin, düzenin bir parçası olmaktan net olarak kurtulmak gerekir.

Deprem konusunda en ileri, en cesur adımları atabilecek konumda olmak zorunda olduğumuzun farkındayız.”

“Yüksek seviyede bir seferberlik başlatıyoruz”

Deprem konusunda yapılması gereken her ne var ise yerine getirmek için İstanbul olarak ayağa kalkıyoruz. Deprem dirençli İstanbul için yüksek seviyede bir seferberlik başlatıyoruz. Bu mümkündür. California, Meksika, İtalya, Şili, Japonya’da nasıl mümkün olabilmişse, İstanbul’da da mümkün olmak zorundadır. Yaşamak istiyorsak…

Deprem, İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve gerçek anlamda beka meselesidir. Tarih boyunca İstanbul’u nasıl vurduysa, yine vuracaktır. Gününü, yılını bilmiyoruz ama deprem bu kentte yaşanacaktır. Bu topraklarda millet olarak neslimizi ebediyen yaşatmak istiyorsak, kısa, orta ve uzun vadede deprem dirençli yerleşim alanlarını hızlıca oluşturmak zorundayız.

Bilime ihtiyacımız var, bilim yegane ışığımızdır. Bilimin söylediklerini görmezden gelerek yolumuza devam ettiğimizde, canımızı yakan, sayısını beyan etmekte bile zorlandığımız on binlerce insanımızı kaybettiğimizde yaşadığımız acıyı defalarca yaşarız. Görmezden gelerek yola devam etmek mümkün değildir. Güçlü bir yol haritasına ihtiyacımız var. Tüm kaynakları belirli bir zaman planına göre sürece dahil etmek zorundayız.Deprem ve afetlere karşı bu kadim şehri dirençli bir kent haline getirmek için her şeyi tekrardan, sıfırdan başlatıyoruz.”

“Bilimsel kuruldan aldığımız raporları paylaşacağız”

İş başına geldiğimizden beri yaptığımız pek çok afet hazırlığı projesini bir araya getirerek defalarca gözden geçirdik. Bilim çevrelerine çağrı yaparak hızla deprem bilim kurulu kurduk, çalıştaylar yaptık. Bilim kurulumuzla yaptığımız toplantıda, yedi alanda çalıştay sürecini gerçekleştirdik. Güçlendirmeden acil yardıma; lojistikten, sağlık önlemlerine; semt örgütlenmesinden afet koordinasyon merkezimize kadar tüm boyutlarını mercek altına aldık. Yedi bilimsel kuruldan gelen değerlendirme raporları da elimizdedir, bunları paylaşacağız. 

Ekiplerimiz ve bilim insanlarımız bundan sonra çalışmalarına aralıksız devam edecek.

Planlamaya ilişkin konularda yapılması öngörülen revizyonlar şöyle: 

  • İmar planlarının yapım ve özellikle değiştirilmesine ilişkin esaslar, kamu yararı ilkesi çerçevesinde yeniden ele alınmalıdır. 
  • 1999 yılından önce yapılan ve hala yürürlükte olan imar planları, güncel jeolojik – jeoteknik etütlere göre revize edilmelidir. 
  • 6306 sayılı Afet Riskli Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Yasa’da Bakanlığa verilen yetkiler büyükşehir belediyelerine de tanınmalıdır.
  • İstanbul başta olmak üzere afet riski olan tüm kentlerde orta ve büyük ölçekli yatırım ve yapılaşmalar için ‘Kentsel Afet ve Risk Etki Değerlendirmesi’ yapılarak buna ilişkin bir yönetmelik düzenlenmelidir.
  • Toplanma Alanları, Geçici Barınma Alanları ve 1. Derece Tahliye Koridorları imar planlarına işlenmelidir. Bunlarla ilgili plan değişikliği yapılması yasaklanmalıdır. 
  • Sayıştay’ın periyodik denetimlerinde kentsel imar rantlarına ilişkin özel ihtisas denetimi uygulaması başlatması sağlanmalıdır.
  • İstanbul’un depreme hazırlanmasını odağına alan İstanbul Yasası çıkarılmalıdır. Afet öncesi planlama ve yer seçim aşamaları, yapıların güçlendirilmesi ve yenilenmesi, afete müdahale ve afet yönetimi süreçleri bu yasanın sağladığı özel yetkilerle yönetilmelidir. 

Riskli yapı denetimine ilişkin konularda yapılması öngörülen revizyonlar şöyle: 

  • Mevzuatımızda riskli yapı analizleri, yıkım, güçlendirme veya yeniden yapım süreçleri belediyelerce can ve mal güvenliğinin odağa alındığı bir şekilde re’sen yapılabilmelidir. Bu tür uygulamalarda temel ilke kamu ve komşuluk hukuku çerçevesinde vatandaşların da mağdur edilmediği bir biçimde kurgulanmalıdır.
  • Yapının proje tadilat ve her türlü inşai fiziki müdahaleyi de gösteren bina kimlik kartları çıkarılacak yönetmelikte belirlenen süreler içinde tespit edilmeli, dijital ortamda ve bina girişlerinde kare kod uygulaması ile duyurulmalıdır.
  • Hızlı bina taraması, riskli yapı analizinden önceki aşama olarak yönetmeliğe girmeli, tüm yapı stoğunun depreme karşı kırılganlığı bu yöntemle tespit edilerek riskli yapı analizine sevki uygun görülenler için 6306 sayılı Kanunun hükümleri uygulanması esas olmalıdır.
  • Endüstriyel yapı ve tesisler ile ikincil afete yol açabilecek tüm işletmeler için risk taramasının maliklerince yaptırılarak belediyelere sunması ve tespit edilen risklere ilişkin risk azaltım eylem planlarını ivedilikle hayata geçmesi için ilave hükümler mevzuata taşınmalıdır.

Bin Yıllık Kilise Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Kayseri'deki Koramaz Vadisi’ndeki en eski kaya oyma dini yapısı olan Beşaret...

DİSK-AR’a Göre Türkiye İşsizlikte Avrupa Şampiyonu

TÜİK verilerine Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 9,4 oldu TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı...

Krizma Kutsaması İskenderun Katedrali’nde Gerçekleştirildi

İskenderun Müjdeleme Katolik Katedrali'nde, her yıl gerçekleştirilen ‘Yağların Kutsanması’ Ayini, kutsal hafta içerisinde gerçekleştirildi. Rahiplerin yeminlerini tazelediği...

Vakıfköy’de Palmiye Pazarı Ayin ile Kutlandı

"Dzağgazart" (Palmiye Pazarı) Rab İsa Mesih'in Yeruşalim'e Giriş Yortusu, Vakıfköy'de de Surp Badarak ayini ile kutlandı.  24 Mart...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi