İzmir Selçuk Bülbül Dağı’nda bulunan Meryem Ana Evi’nde 1 Ocak Pazar günü, Mesih İsa’nın Annesi Olan Meryem’in Bayramı ve Dünya Barış Günü kutlandı.
İzmir Başepiskoposu Monsenyör Martin Kmetec tarafından yönetilen ayini Episkoposluğun Şansölyesi Peder Alessandro Amprino, Genel Viker Peder Felianus Dogon, Meryem Ana Evi’nin papazı peder Robert Bondea, Bayraklı Aziz Antuan Kilisesi’nin Papazı Peder Ezio Venturini ve Selçuk Barış ve Tefekkür için Dua Evi’nden Peder Dominic Ko eşlik ettiler.
Kuşadası cemaatinin bir kısmının yanı sıra çeşitli ziyaretçilerin de yer aldığı ayin İngilizce olarak yapıldı.
Kutsal Kitap okumalarından sonra Başepiskopos verdiği vaazında: “Bu gece, yeni bir yıla birlikte adım atmak için geçen yılın ayrılışını kutladık. Birçok insan hayatın sorunlarından, geçen zamanın gerçek farkındalığından kaçmak için bu geceyi kutladı. Belki de sondan korktukları için.
Kendimize hayatımızın temel sorularını zamanla bağlantılı olarak soruyoruz. Bir gün her şey başladı. Bir gün doğdum. Bir gün hayatımın yürüyüşünü bitireceğim. Çünkü hayat bir sona doğru akıyor. Hayat geçiyor. Zamanın ağırlığı, insanların kalplerindeki boşluk, pek çok insanı umutsuzluğa düşürüyor ve bu dünyada bir umut işareti, yaşamlarına anlam verecek bir ışık görmeyi reddediyor.
Kilise, Mesih İsa’nın Annesi Meryem Bayramı için, İsa’nın doğumu etrafında meydana gelen olaylar üzerine derin derin düşündüğümüz İncil’in okunmasını önerir. İncil yazarı Luka, hala çok heyecanlı olan çobanların yeni doğan çocuğu görmeye geldiklerini anlatıyor. Görünüşe göre Meryem Ana, tüm bu hareket içinde kalbinde huzuru koruyan tek kişidir. İncil’deşöyle der: “Ancak Meryem, tüm bu olaylar hakkında derin derin düşündü ve onları yüreğinde sakladı”.
Tüm bu olayları yüreğinde sakladı: Meryem, içinde bulunduğu anın olağanüstü, benzersiz önemini fark ediyor. Bir oğlun doğumu. Her anne gibi. Ancak İncil yazarı Luka, bizden bu sözleri dinleyerek çevremizdeki olayların ne kadar önemli olduğunun farkına varmamızı istiyor. En azından bazılarını. Hayatımızdaki olaylar bize Tanrı’dan ve O’nun hayatımızdaki eyleminden bahseder. Meryem’in örneğini izleyerek, ilahi takdirin ışığında derin düşünmeli ve hayatımızı anlamalıyız. Oğlunu düşünürken eşsiz bir an, değerli bir zaman yaşıyor. Zengin ve ışık dolu bir zaman. Varlığımızın şimdiki zamanı ne kadar önemli! Hayatımızın zamanı değerlidir, hazinedir, hediyedir. Lütuf armağanı olarak bize verilen zamanı bilinçli ve sorumlu bir şekilde yaşamaya çağrıldı” dedi.
Başepiskopos önceki gün vefat eden Emeritus Papa 16. Benedictus’un Anısını anımsattı ve katılanlara onun için ve aynı zamanda Barış için dua etmeleri konusunda rica etti. (Nathalie Ritzmann, SAT-7 TÜRK – İzmir)
