Ermeni Apostolik Kilise takvimine göre, 16 Ekim Cumartesi günü, İncil yazarları Matta, Markos, Luka ve Yuhanna anıldı. 17 Ekim Pazar günü ise Narlıkapı Surp Hovhannes (Aziz Yuhanna) Kilisesi’nin isim günü ve sevgi sofrası Kutsal Sunu Ayini (Surp Badarak) ile kutlandı.
Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II’nin riyaset ettiği törende Kutsal Sunu Ayini, Peder Zohrab Civanyan eli ile sunuldu. Kilise Diyakos ve Kıdemli Okuyucuları Rab’bin sofrasına hizmet ettiler. İlahileri Sahakyan Korosu üyeleri, şefleri Sevan Agoşyan yönetiminde ve orgu eşliğinde seslendirdiler.
Törende Kilise’nin din görevlisi Kıdemli Peder Antreas Agopyan, Peder Şirvan Mürzyan’ın yanı sıra kalabalık inanlı topluluğu da hazır bulundu.
Ayin sonunda Patrik Kadasetli Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaazlar verdi. Ermenice vaazında özetle kilise takvimine göre İncil yazarlarının anma günü ve Kilisenin isim günü aynı zamanda sevgi sofrası günü olması üzerine konuştu. Türkçe vaazından bazı başlıklar ise şöyle;
”Dört İncil yazarı elbette ki bizim Hristiyanlığımız için en büyük armağanı bize verdiler. Çünkü o 4 İncil sayesinde İsa Mesih’in kim olduğunu biliyoruz, sözlerini biliyoruz ve oradaki sözleri yaşam pusulamız edindik. Ona göre yaşamaya çalışıyoruz. Öyle ki 4 İncil yazarı çok özel bir yere sahip Hristiyanlık dünyasında…
Elbette ki Tanrı’nın sözü bizim için çok önemli. Tanrı’nın sözüyle biz hayatımızı düzene sokuyoruz. O’na göre ayarlıyoruz. Hristiyan Tanrı’nın sözüne göre yaşar. Yaşamaya çalışır, yaşamaya gayret eder ve hepimiz çok iyi biliriz ki; hiçbirimiz de tam beceremeyiz. Ama olsun, biz yine de O’nun sayesinde yönümüzü buluruz.
Bazen Kutsal Kitap’ı okuyan kişiler karamsarlığa kapılırlar derler ki; ben nasıl yaşayacağım bütün bunları. Ya da ben bunları anlamıyorum. Farketmez, biz bunları anlamasak da onların bizim içinize girmesi bize kazanç getirir.
Zannediyor musunuz ki dedenizin, annenizin, babanızın size bırakacağı en iyi miras, bıraktığı evdir, bankadaki hesaptır. En iyi miras, aslında bu kurtulmak istediğiniz Kutsal Kitap’tır. O’nun içinde hayat bulacaksın. Bir gün çok geç olacak. Hayatının en büyük pişmanlığı, Tanrı’nın sözüyle tanışmadığın olacak. Ve bir gün, bu dünyada değil ama öteki dünyada annenin, babanın ve öğretmeninin yakasına yapışacaksın ve diyeceksin ki; bana niçin bu kitapların kitabını vermediniz? Niçin okutmadınız bu kitabı? Niçin önemsiz bir şey gibi davrandınız buna? Kutsal Kitap kitapların kitabıdır.
Kutsal Kitap’ın o büyük gücü, o aydınlatan gücü çok önemli. O bizlere erişmeli, bizim elimizde, evimizde olmalı, okumalıyız ve yüreğimize inmeli ve O bizi değiştirmeli.
Kutsal Kitap, O’nu okuyanların hayatında önemli değişiklikler yarattı, ve biz o değişikliklerle hayatımızı sürdürüyoruz. O bizi değiştiriyor, Tanrı ile tanıştırıyor, kurtarıcımız ile tanıştırıyor, bize kim olduğunuzu gösteriyor. Bizi alçakgönüllü hale getiriyor, bu dünyada bir yolcu olduğumuzu bize hissettiriyor. Sen başka kitapların peşindesin, sen başka dizilerin, filmlerin peşindesin. Onların hepsi Kutsak Kitap’tan daha zevkli biliyorum, daha güzel zaman geçiriyorsun onlarla ama hepsi yalan söylüyor sana. Onların hepsi sana ölmeyeceğini söylüyor. Yaşam yatırımını bu dünyaya yap sadece diyor. Mezardan sonrasını düşünme, zaten bir şey yok, her şey bu dünyada diyor. Sadece Kutsal Kitap sana diyor ki; dikkat et, hayatın pamuk ipliğine bağlı, hiç bir şeyin garantisi yok, ne uzun ömrün, ne sağlıklı ömrün, ne huzurun, ne zenginliğin, ne de gençliğin. Hiç bir şeyin garantisi yok. Bu dünyada sen köprüyü geçen birisisin ve köprünün üstünde ev yapılmaz. Onun için sevmiyor insanlar Kutsal Kitabı. Çünkü Kutsal Kitap bizi hayatın gerçeklerine uyandırıyor, oysa biz uyumak istiyoruz.
Tanrı hepsinin ruhunu ışıklar içinde yatırsın. Mükafatlarını versin. Biz yaşayanlara da akıl Hikmet versin. Şu, hiç ölmeyeceğiz, bize hiç dokunmayacak, zavallı ölenler demekten vaz geçelim. Biz hepimiz kuyruğa girmişiz, bekleme odasındayız, bu hikmeti versin. Biz de yeni bir ışıkla bakalım hayatımıza. Bir gün son bulacakmış gibi görelim ve hissedelim gerçekten ve hayatımızı öyle yaşayalım. Öyle sevelim, bağışlayalım, kucaklayalım, verelim. Çünkü bu derin bir bilgeliktir.”
Vaazın ardından Kilisenin “Sevgi Sofrası” Patrik Hazretleri tarafından okunan dualarla kutsandı. Sonrasında Ara Güler, Markar Esayan ve tüm Rab’de uyuyanlar için Hokehankisd duaları okundu.
Ayin Patrik Hazretlerinin kutsaması ile son buldu.
Tören Patrikliğin Facebook sayfasından canlı olarak yayınlandı.
