Lüksemburg Kardinali, popülizmin yükselen hızından dolayı, demokrasinin tehdit altında olduğunu söyledi.
5 Ekim’de Papa Françesko tarafından onaylanıp, kardinal görevine başlayan olan Başepiskopos Jean-Claude Hollerich, popülist siyasetteki basit cevapların karmaşık sorunları çözemeyeceğini ve sonunda insanları daha fazla hayal kırıklığına uğratacağını söyledi.
Hollerich, ‘‘Kilise, oldukça net bir bakış açısına sahip. Popülizme karşıyız, insan haklarından yanayız, demokrasiden yanayız. Ama demokrasi değişiyor, çünkü medeniyet değişiyor’’ dedi.
Görüşme, Yüksek Mahkeme’nin Başbakan Boris Johnson’ın parlamentosunun askıya alınmasının hükmedildiği gün yayınlandı.
Hollerich, dijitalleşmenin yol açtığı değişim hızının, demokrasinin gelecekte işleyişiyle ilgili soruları gündeme getirdiğini söyledi. ‘‘Bu anlamda popülizm oldukça tehlikeli. Çünkü artık sorular sorulmuyor. Çok basit bir cevap veriyorsunuz ve basit cevaplar günümüzde oldukça popüler. Karmaşık durumlarda, karmaşık çözümler bulmak çok daha zor. İnsanlar hayal kırıklığına uğrayacak’’ dedi.
‘‘Popülizmin demokrasiyle nasıl yaşayabileceğini bilmiyorum. Çünkü partilerin sunduğu çözümler ayakta kalmayacak. Bu yüzden demokrasi tarihinde çok tehlikeli bir an. Tarihe bakarsanız insan hakları ve demokrasinin yüzyılları insanlık tarihinde çok nadir. Kilisenin bu konuda çok net bir bakış açısına sahip olması gerektiğini düşünüyorum’’ diyerek sözlerine devam etti.
Bununla birlikte kiliseye kimsenin politik bir görüş getirmemesi gerektiğini vurguladı. Her zaman ifade özgürlüğü savunucusu olacağını belirterek, ‘‘İnsanlar benim düşündüğümden bile farklı şeyler söyleyebilecek’’ dedi.
Hollerich, ‘Evrensel Katolik Kilisesi’nin kardinali’ olduğunu ve Avrupa’nın sorunlarının ‘dünya merkezine’ konmaması gerektiğini söyledi. Hollerich yeni göreviyle ilgili olarak da ‘Baba Tanrı’nın ve evrensel kilisenin’ hizmetinde olacağını, bunun da kilise olan tüm kadınların ve erkeklerin hizmetinde olacağı anlamına geldiğini vurguladı.
Kardinal olduğunda acil bir dönüşüm gerektiğini, bunun için bir bahane bulunmadığını vurguladı. Aynı acilliğe, Hristiyan inancının merkezinde bulunan gerçeklere odaklanmak konusunda da gerçekleşeceğini söyledi.
‘‘Müjde’yi duyduktan sonra, hepimiz bir dönüşüm geçirmeliyiz. Kişisel dönüşüm, kilisenin müjdesel dönüşümü, ekolojik dönüşüm ve diğer dönüşümler üzerinde aynı fikirde olursak, birçok sorunun üstesinden gelebiliriz’’ ifadelerini kullandı. (thetablet.co.uk)
