Avrupa’daki Katolik liderler, Avrupa Birliği’ni COVID-19 aşısının dağıtımını ve uygulanmasını dayanışma, kardeşlik ve sosyal adalet ilişkileri içinde gerçekleştirmeye çağırdı.
Caritas Avrupa ve Avrupa Birliği Episkoposlar Konferansları Komisyonu (COMECE), 23 Şubat tarihli ortak açıklamasında, dayanışmanın bu tarihi anda belirleyici bir kriter olması gerektiğini söyledi ve, ‘‘Toplu aşılama kampanyalarının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor. Avrupa Birliği’ni, yalnızca Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlamaya değil, aynı zamanda küresel halk sağlığı yararına geniş çaplı aşılamayı teşvik etmeye çağırıyoruz’’ ifadelerinde bulunuldu.
Açıklama, Avrupa Birliği liderlerini aşı stratejisini hızlı bir şekilde ayrıntılı olarak tanımlamaya çağırırken, ‘‘Aşıların geliştirilmesinden sonra, üretim ve dağıtım üzerine daha güçlü odaklanmak gerekiyor. Bu nedenle, Avrupa Birliği ve üye devletlerini, ulusal veya ekonomik çıkarların endişe verici yaygınlığından vazgeçmemeye, iç ve dış eylemlerini kardeşlik, dayanışma, sosyal adalet ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirmeye davet ediyoruz’’ denildi.
Belgede Papa Françesko ile birlikte Caritas Avrupa ve AB Episkoposlar Konferansları Komisyonu, koronavirüs aşısının herkes için, özellikle de en savunmasız olanlar için erişilebilir olması gerektiğine inandıkları belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom tarafından yapılan ‘‘Öncelik, bazı ülkelerdeki tüm insanlar yerine tüm ülkelerde bazı kişilerin aşılanmasına verilmelidir’’ açıklamasına işaret edildi.
Ayrıca ihracat yasakları şeklinde aşı rekabeti ve aşı milliyetçiliği yönündeki eğilimler eleştirilerek, onlarca yıllık insani gelişimin tersine çevrilebileceği belirtildi. ‘‘Herkes için aşı erişiminin sağlanması, ulaşılabilir ve karşılanabilir olması küresel bir ahlaki aciliyettir’’ vurgusu yapıldı.
Caritas Avrupa ve COMECE, aşılama ve yanlış bilgilendirme korkusunun üstesinden gelebilmek için doğru sağlık eğitimine ve savunuculuk kampanyalarına daha fazla destek verilmesi gerektiğini belirtti. ‘‘Küresel bir perspektiften bakıldığında, aşıya erişim şu ana dek eşitsiz ve adaletsiz gerçekleşiyor. Avrupa, yapıcı eleştiriye davet etmeli ve aşı adaleti isteyen sesleri dinlemelidir. Avrupa, COVID-19 aşı politikasını, yalnızca salgın krizinin ‘sonunun başlangıcı’ değil, aynı zamanda ortak iyilik ve dayanışma hizmetinde yenilenmiş bir politika için ‘yeni bir başlangıcın başlangıcı’ olarak şekillendirebilir. (CNA)
