Kutsal Kitap’ın çelişkilerle dolu olduğu, güvenilir bir kaynak olmadığına dair birçok yorum var. Buna destek verici bir örnek olarak da Tavşan’ın bir kemirgen olduğu ancak, Kutsal Kitap Tavşanı geviş getiren bir hayvan olarak nitelendiriyor. Yani Tanrı’nın bilimsel açıdan bir hataya düştüğü vurgulanmak isteniyordu. Peki, bu gerçeği yansıtıyor mu?
Kutsal Kitap’ta Levililer 11:4-6 ayetlerinde şöyle okuyoruz: “Ancak geviş getiren ve çatal tırnaklı olan hayvanlardan etini yememeniz gerekenler şunlardır: Deve geviş getirir, ama çatal tırnaklı değildir. Sizin için kirli sayılır. Kaya tavşanı geviş getirir, ama çatal tırnaklı değildir. Sizin için kirli sayılır. Tavşan geviş getirir, ama çatal tırnaklı değildir. Sizin için kirli sayılır.”
Birçokları için bu ayet Kutsal Kitap’ın çelişkilerle dolu olduğuna dair kanıtlardan bir tanesiydi. Neticede Tavşan geviş getiren bir hayvan değil, tipik bir kemirgen olarak sınıflandırılmıştı. 2 veya 3 odalı bir mideye sahip değildi, bu nedenle bilimsel açıdan Kutsal Kitap’ın yaklaşık 3 bin 400 yıllık ifadesinin yanlış olduğu söyleniyordu.
Ancak Kutsal Kitap hiçbir yerinde tavşanların birden fazla mide odacıklarına sahip olduklarını söylemiyor, sadece tavşanın geviş getirdiğini söylüyor ve tavşanlar gerçekten geviş getiriyorlar.
Ünlü hayvan bilimci Profesör Bernhard Grzimek’in söylediğine göre, tavşanlar yemeklerini yedikten sonra bunları küçük yeşil topçuklar olarak ayırıyorlar. Ancak bu küçük topçuklar dışkı değil, Vitamin B-1 bombaları. Bu küçük yeşil topçukları yeniden yiyorlar, yani ikinci bir kez daha yiyorlar ve yeniden sindirim sistemine gönderiyorlar. Böylece bu “vitamin hapları” vitamin bakımından 5 kat daha zenginleşmiş olarak sindirim sistemine geri dönüyorlar. Geviş getirmeyi genellikle gece yapıyorlar.
Kutsal Kitap bu noktada yanılmamıştı ve binlerce yıldır doğru bir ifadede bulunmuştu.(Zülal A.)