Virginia Hapishanesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, Kutsal Kitap okumanın depresyonu, anksiyeteyi ve öfkeyi azalttığı görüldü.
“Salgının duygusal etkileriyle başa çıkmada kiliselere yardımcı olabilir“
Koronavirüs salgını yakında sona erip sadece bir anı olarak kalabilir. Ancak karantinanın, ölümlerin, maddi zorluklara bağlı stresin ve bilinmeyenin kaygısıyla yaşamaktan kaynaklanan travmanın etkileri uzun süre devam edebilir.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne göre, son zamanlarda anksiyete ve depresif bozukluk semptomları gösteren yetişkin Amerikalıların yüzdesi 2020 yazına kıyasla 2021 baharında yüzde 5 arttı. Her 10 kişiden biri ruhsal sağlık bakımına ihtiyacı olduğunu bildirdi.
American Bible Society’de (ABS) Travma İyileştirme Genel Müdürü Nicole Martin, ‘‘Bu düzeyde bir travmayı yıllarca göreceğiz. Herkes aşılanıp, normale dönülse de ortadan kalkmayacak’’ dedi.
Martin ve American Bible Society, Kutsal Yazılar aracılığıyla travmaya maruz kalanları iyileştirmek istiyor. Baylor Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan araştırma, mental sağlık uygulamaları ile Kutsal Kitap okumanın birlikte gerçekleşmesinin önemli ölçüde yararlı olabileceğini gösterdi. Çalışmalar, Kutsal Kitap okumanın travma sonrası stres bozukluğu semptomlarını azalttığını ve bağışlamayı, merhameti ve anlam duygusunu güçlendirdiğini gösterdi.
ABS başkanı ve CEO’su Robert L. Briggs, ‘‘Amerika bir mental sağlık krizi yaşarken, bu çalışma manevi bakımın travmaya maruz kalmış insanlara yararını gösteriyor. Kutsal Kitap’ın duygusal, ruhsal, fiziksel ve zihinsel şifa için hayati bir kaynak olduğu görüldü’’ dedi.
Virginia’daki Riverside Bölge Hapishanesi’nden 210 tutuklu erkek ve kadından oluşan bir grup, Kutsal Yazılar aracılığıyla acılarından ve travmalarından şifa bulabilecekleri beş seanslık programa gönüllü olarak katıldı. Katılımcılar kendilerine yöneltilen program öncesi ve sonrası soruları yanıtladı. 139 kişiden oluşan başka bir grup, programa dâhil olmadan ankete katılmak için gönüllü oldu. İki grubu karşılaştıran araştırmacılar, programın istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar gösterdiğini buldu.
Çalışma grupları, 10 erkek ve 12 kadın olmak üzere 22 gruba ayrıldı. Yarısı beyaz yarısı siyahî olan katılımcıların yaşları 18 ile 65 arasında değişiyordu. Çoğu, şartlı tahliye ihlali nedeniyle Virginia hapishanesindeydi ve geçmişte de cezaevi tecrübeleri olmuştu.
Hristiyan inancına sahip olma, evli olma veya şiddet içeren bir suç işlemiş olma olasılıkları düşük olsa da kontrol grubu oldukça benzerdi. Çalışma, programa katılan grubun depresyon, anksiyete ve öfke duygularında düşüş yaşandığını gösterdi. Ayrıca intihar düşüncelerinde de azalma yaşandı. Aynı zamanda, kontrol grubuna kıyasla araştırmaya katılan kişilerin bağışlama ve merhamet duygularında artış yaşandı.
Baylor araştırmacıları bazı farklılıklar görmeyi bekliyordu. Ancak program bittikten hemen sonra bu kadar net bir sonucun çıkacağını tahmin etmediler, ‘‘Travma sonrası stres bozukluğunda azalma, duygusal refahta artış ve Tanrı ile Kutsal Kitap’a karşı tutumlarda bir iyileşme gördük’’ ifadelerinde bulundular.
Genel nüfustaki etkinin daha farklı olabileceği belirtildi. Çünkü cezaevindeki insanlar tipik olarak hayatlarında daha fazla travma yaşamışlardır. Buna rağmen çalışmanın özellikle hapishaneler için tasarlanmadığı ve Kutsal Kitap okumanın herkes üzerinde benzer etkilere sahip olabileceği belirtildi.
Hristiyan danışmanlığı üzerine çok sayıda kitabın yazarı ve Jacksonville’deki First Baptist Kilisesi’nin kıdemli pastörü Heath Lambert, salgının insanlar üzerinde yarattığı travmatik etkilerin bir kısmını yakından gördü. Kilisesindeki bazı inanlılar sevdiklerini kaybetti. Birçoğu, kiliselerinden ve ailelerinden ayrıldı ve dayanılmaz bir yalnızlıkla mücadele ediyor. Pastör Lambert, ‘‘Karantina koşulları sert ve yaralayıcı oldu. Bu insanlarla telefonda konuştum ve hepsi gözyaşları içinde’’ dedi.
Lambert’e göre kilise yalnızlığa ve karantinaya pratik bir çözüm bulabilir ve Hristiyan hizmetkarlar, Kutsal Yazılar aracılığıyla insanların Tanrı ile tanışmalarına yardımcı olabilir. Bu noktada kesin olarak bir şey söylemek zor olsa da Lambert, salgından sonra kiliseye gelenlerin sayısında bir artış olmasını beklediğini söyledi.
ABS, Kutsal Kitap’a dayalı materyallerle kiliselerin hazırlanmasına yardımcı olmak istiyor. Martin, ‘‘Bu, düşünce şeklinizi, acı ve acı çekme hakkındaki düşüncelerinizi değiştirir. Hepimizin yaraları var. Hepimiz acı çekiyoruz. Şifa veren ile tanışma daveti, Kutsal Kitap aracılığıyla hayatları değiştirme gücüne sahip’’ dedi. (CT)
