İsmail Kulakçıoğlu
Hukuk kavramını yerinde kullanabilen, insan haklarına dayalı hukuk anlayışının gelişmesini yürekten benimsemiş bir Cumhurbaşkanı…
Neden insan haklarına dayalı hukuk anlayışının gelişmesini yürekten benimsemiş bir Cumhurbaşkanı…
Çünkü…
Suudi Arabistan’da da hukuk vardır…
İran’da da hukuk vardır…
Malezya’da da hukuk vardır…
Sudan’da da hukuk vardır…
Ama bu ülkelerde hukuk, farklılıklara rağmen, şeriata bağlıdır (insan haklarına bağlı değildir).
İnsanların kafasının kesilmesi, vinçte asılması, taşlanarak öldürülmesi bu ülkelerde hukuka uygundur!
O zaman bir kişi “Hukuka bağlı kalacağım” derse iyice anlamaya çalışın…
“İnsan haklarına dayalı hukuk mu?” diye bir sorun.
*
Zina yapan kadına taşlanarak ölüm cezası vererek çözüm üreten hukuk; keçiyle cinsel ilişkiye giren adama “Keçiye karsı gibi davrandığını” şeklinde bir yorumda bulunarak ‘keçi ile evlilik kararı’ verebilir (keçi plastik torba yutunca adam dul kaldı).[1]
Hukukun tanımı zor, yolları karmaşık; dibi derindir…
*
Halkımız doktor olamadan doktorluk yaptığı gibi, hukukun anlamını bilmeden yargılama eğilimindedir.
İdam cezasını yeniden getirir… Asar, keser, biçer, yasaklar…
“Bir başbakan ya da Cumhurbaşkanı olsam” der…
“Yapacakların hukuka uygun mu uygun mu?” diye sorsan, yanıt hazır:
“Son derece uygundur.”
[1]http://www.hurriyet.com.tr/dunya/6466688.asp (03.08.2014)