20 Nisan 2024 Cumartesi

Neden ‘Charlie’ değilim?

SAT-7 TURKlogoOcak ayında Paris’te düzenlenen saldırı sonrası ifade özgürlüğü ile ilgili yorumlara CEO’muz Terence Ascott da bir ekleme yaptı. İfade özgürlüğünün bilgece kullanılması gerektiğini savunan Ascott, bu ayrıcalığı insanları kırmak yerine, onları kazanmak için kullanılması gerektiğini sözlerine ekledi. Ascott’ın yazısını sunuyoruz. 

Farklı inançtan, ırktan 3,5 milyon kişi, 40 farklı ülke liderleri Fransa’daki terörist saldırının üçüncü günü protesto amaçlı bir araya geldi.

Saldırının düzenlendiği mizah dergisinin olaylardan sonraki kararı ise İslam peygamberi, Muhammed ile ilgili daha fazla karikatür yayımlamak oldu. Diğer bir eleştiri de bu davranışların gereksiz bir provokasyon olduğu yönündeydi. Ve Orta Asya ve Kuzey Afrika’da birçok lider tarafından kınandı.

Yapabilme hakkın, yapmanı gerektirmez

Bu konu “Gerçek Basın Özgürlüğü”nün ne olduğuyla ilgili ortak bir tartışma başlattı. İstediğimizi söyleme hakkımız bir lisans mı yada insanlara saygı da göstermek bir gereklilik değil midir?

Bu anlamda tek bir açık ifade vardır-birçok toplumda engelli yada zencilerle dalga geçmezsiniz. Ayrıca Müslümanların karikatürle ilgili tepkilerini de anlayabilmeliyiz. İslamiyete göre herhangi bir peygamberi resmetmek kabul edilemez, bu Muhammed olsun, Adem olsun, Nuh olsun.

Peki ne anlamı var?

Herhangi birşeye izin verilmesi dışında, toplumun belli bir kesimi ile ilgili acımasızca eleştiri yapma, kötü şakalar yapma kabul edilemezliğinin dışında şöyle de bir strateji barındırır içinde: Birinin dini ile dalga geçmenin ne anlamı olabilir? Neden bu kadar önemlidir? Bu bazılarına kendini iyi hissettirebilir belki, çok komik olabilir veya provokasyon amaçlıdır.

Fakat Avrupa’daki Müslüman topluluğunu ele alırsak şayet, onlara böyle bir saldırıda bulunarak, aşağılayarak marjinal grupları daha da tahrik etmiş olmuyor mu bu davranış? Onları bu şekilde aşağılamak batı değerleri hakkında daha da farkındalık yaratıyor mu dersiniz?

Her zamanki gibi bütün sansürlerin üstesinden geldik

SAT-7 Televizyonu 20 sene önce ilk kez yayınlandığında Arap dünyasına belki tarihte ilk defa “Kim olduğumuz”u anlatan yayınla başladık. Orta Doğu’da koyulan tüm basın sansürlerinin üstesinden geldik. Fakat bu demek oluyor muydu ki, yeni imanlılar kazanabilmek adına insanların inançlarına saldıralım? Tabii ki hayır. Bazıları da bu yolu seçmediler değil. Fakat biz başından beri biliyorduk ki, böyle yanlış bir tutum sadece bölgede yaşayan ılımlı Hristiyanlara zarar vermekle kalmayıp, hem de verimsiz sonuçlara sebep olurdu. Televizyon ve radyouluğun gücü, izleyici ve dinleyicisiyle uzun süreli sağlıklı ilişkiler kurmasından geçer, Kapalı ülkelerde, kapalı kapılar ardında ekranlarına bizi davet etmek istemeleri ve onlara pozitif mesajlar verebilmek, kutsal Müjde’yi duyurabilmektir başarı. Başkasının inancına saldırmak, her ne şekilde olursa olsun bu sadece onları  kıracak ve yüzlerini size daha fazla dönmeyecekler demektir.

Bugün bizi takip eden seyirci kitlemize baktığımızda, genellikle hassas ülkelerden olup, neredeyse hiç kilisesi olmayan ülkelerden olduklarını görürüz, ve bizi takip eden çok büyük sayılardan bahsediyoruz. Neden mi? Çünkü biz ümit, destek ve iyi haberler veriyoruz, kimseyi yada hiçbir inancı kırmadan, aşağılamadan.

Bu yüzden ifade özgürlüğümüzün olması demek, gereksiz bir şekilde insanların inancını, ahlaklarını, hassas noktalarını aşağılayabileceğimiz anlamına gelmez. Medya özgürlüğü çok değerli bir maddedir. Ve çok şiddetle korunması gerekir ki topluma ışık tutabilsin ve toplum adına en iyisini yerine getirsin.

 

 

Çinli Adamın Mülteci Statüsü Sahte Zulüm İddiaları Nedeniyle İptal Edildi

2016 yılında İsa Mesih'i kabul eden ve yeraltı kilisesine katılan Çinli bir Hristiyan'ın 'mülteci' statüsü Yeni Zelanda...

Episkopos Kayyal, İskenderun’da Kadının Hristiyanlıktaki Rolünü Anlattı

Paskalya Oruç Döneminde, Mersin ve Hatay bölgelerinde yapılacak Patrikhane Programları kapsamında, Antakya ve Tüm Doğu Kiliseleri Patriği...

Nepal’de Dört Hristiyan Yargılanıyor

Nepal'in doğusundaki Madhesh eyaletinde dört Hristiyan, halkı din değiştirmeye zorladığı iddiasıyla yargılanıyor. İnanlılar, 10 Mart'ta Kolhabi kasabasında Hristiyan...

Hong Kong Katolik Kilisesi Tedirgin

Çin Halk Cumhuriyeti'nde kabul edilen yeni güvenlik yasası nedeniyle Hong Kong'taki Katolikler arasında endişe hakim. Milli Güvenlik...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi