Sosyal Medya hesabı Facebook’ta paylaştığı teolojik dosyalar nedeniyle farklı bir inanca hakaret ettiği iddiasıyla suçlanan Hristiyan adam, olası bir ölüm cezasıyla karşı karşıya. Pakistan’da zulüm gören Hristiyanlara hizmet veren Londra merkezli Hukuki Yardım, Destek ve Uzlaşı Merkezi, Pencap eyaletindeki Nowshera Virkan’da yaşayan Sahail Masih’in 5 Ağustos’ta tutuklandığını bildirdi.
Masih’in paylaşımını gören öfkeli halkın protestolarının ardından polis, Masih’i Pakistan Ceza Kanunu’nun 295-A ve 295-C maddeleri kapsamında suçladı. İslami değerleri aşağılamayı yasaklayan ve ihlali durumunda ölüm cezasını açıklayan 295-C maddesinden 2018’de beraat edilmesinden önce on yıldan fazla hapis yatan Hristiyan anne Asia Bibi de suçlanmıştı.
CLAAS-Birleşik Krallık Direktörü Nasir Saeed, ‘‘Bu yaşananlar ilk değil. Imran Nadeem, Nabeel Masih ve Patras, Kaleem ve Qamar David (hapishanede hayatını kaybetti) telefonlarında veya bilgisayarlarında bulunan paylaşımlar nedeniyle dine hakaretle suçlandılar. Başkalarının Hristiyanları kolayca taciz edebileceği ve kanıt oluşturabileceği durumlar olmasına rağmen, WhatsApp gibi sosyal medya platformlarının kötüye kullanılmasını önlemek zor. Birisi bir Hristiyan’ın sayfasında dine hakaret içerikli paylaşımda bulunursa, Hristiyan kişinin haberi olmasa bile küfür suçlamasıyla karşı karşıya kalıyor’’ açıklamasında bulundu.
Masih’in 30-31 Temmuz tarihlerinde Kurbanla ilgili, ‘‘Keçi ve boğa kanının günahları silmesi mümkün değildir. Miraç olayı bir yalana dayanmaktadır’’ ifadeleri dine hakaret olarak sayıldı.
UCA News’in haberine göre, Allama Muhammad Abdul Sattar adlı kişi Masih hakkında suç duyurunda bulundu. Sattar, ‘‘Suçlu, gönderiyi iki kişiyle paylaştı. Masih dini değerlere hakaret etti ’’ ifadelerinde bulundu.
Saeed, ‘‘Küfür yasasının kötüye kullanımı artmaya devam ettikçe, hükümetin bununla ilgili adımlar atmak yerine mevcut yasayı daha katı hale getirmesi endişe verici bir durum. Geçmişte kontrolsüz kitlelerin karakola saldırdığını, kişiyi gözaltına aldığını ve karakolun önünde yaktığını gördük. Ama kimse adalet önüne çıkarılmadı. Hükümetin etkisizliği insanları kanunları kendi eline almaya ve kişilerin kaderini belirlemeye teşvik ediyor’’ dedi.
CLASS-Birleşik Krallık, bölgedeki Hristiyanların endişeli olduğunu bildirdi. Geçmişte dine hakaret iddialarının ardından ülkedeki Hristiyan topluluklarına karşı toplumsal tepkiler olmuştu. Örgüt, kontrolden çıkmış kitlelerin evlere ve kiliselere saldırıp, birkaç kişiyi öldürdüğü kargaşayı işaret etti.
Ulusal Lobi Delegasyonu’nun Katolik bir üyesi olan Khalid Shehzad, UCA News’e, ‘herhangi bir çatışmayı önlemek’ için bölge halkı tarafından toplantılar düzenlendi. Ancak Shehzad, Tehreek-e-Labbaik adlı radikal örgütün ‘baskısının artmaya devam ettiğini’ söyledi.
Pakistanlı aktivist Shaan Taseer, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Temmuz 2019 tarihli Dini Özgürlüğü Geliştirme toplantısında Pakistan’da dine hakaret suçlamasıyla yaklaşık 200 kişinin hapiste olduğunu belirtti. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Güney ve Orta Asya kıdemli direktörü Lisa Curtis ise, Pakistan’da küfür suçlamasıyla hapsedilen kişi sayısının diğer tüm ülkelerden fazla olduğunu belirtti. (CP)
