Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Katolikler ve Yerli Halklar için manevi bir öneme sahip olan ve Cree halkı tarafından Kutsal Ruh Gölü olarak adlandırılan Wakamne (Tanrı Gölü) Gölü’nde binlerce inanlı, Papa Françesko’nun Kanada’ya yaptığı ziyaretinin 2. gününde ile bir araya geldi.
Papa Françesko gölü kutsamasının ardından ayin gerçekleştirdi. Vaazına başlayan Papa, etkinlik kapsamında çalışan davulların birçok inanlının kalp atışlarına işaret ettiğini belirtti. Sakin göl suyunu izlemenin yaşamın ve inancın kaynaklarına geri dönmemiz için teşvik olduğunu belirten Papa Françesko, ‘‘Kutsal yerleri ziyaret etmemize ve hizmetini genellikle bir gölün kıyısında gerçekleştiren İsa Mesih’i düşünmemize izin veriyor’’ dedi.
Çeşitlilik İçinde Kardeşlik
Kardeşlik mesajının yüzyıllara yayılan ve farklı halkları birleştiren davulların sesinde yankılandığını söyleyen Papa, ‘‘Tanrı, kardeşlik mesajını duyurmak için çeşitli halkların bir araya geldiği bu bölgeyi seçti. Uzaktakileri birleştiren mesaj, kardeşliğin gerçek olduğunu gösteriyor ve bizleri yeniden başlamak için birlikteliğe davet ediyor. Çünkü hepimiz yolculuğa çıkan inanlılarız’’ dedi.
Su, Yaşam Verir
Hezekiel kitabından bazı bölümlere odaklanan Papa Françesko, büyükannelerin, özellikle yerli topluluklarda imanın iletilmesindeki önemli rolünü yineledi. Papa Françesko, ‘‘İman, bir köşede kitap okumakla duyurulamaz. Ancak ailelerde yayılır, annelerin ve büyükannelerin diliyle aktarılır. Evde ihtiyar bir yakını olanlara şunu söylemek istiyorum: Bir hazineniz var! Bu yaşam kaynağını evlerinizde koruyun: Değerli bir miras olarak onu sevin ve ona iyi bakın’’ dedi.
Su, Şifa Verir
Papa Françesko, Kanada’da yerli halkların yaşadığı acılara değinerek, suyun şifa veren gücüne odaklandı. İsa Mesih’in Celile kıyılarındaki hizmetine değinen Papa, yaraların iyileşmesi için Rab’be dua etti. Papa, Yerli topluluklardaki annelerin ve büyükannelerin bu yaraların iyileşmesine yardımcı olmadaki rolünü vurgulayarak, ‘‘Çok üzücü olaylar meydana geldi, ancak buradaki varlığınız, yeni bir başlangıcın, şifaya giden inanç yolculuğunun ve Tanrı’ya açık bir yüreğin tanıklığıdır. Kilise’nin şifaya ihtiyacı var. Topluluklarımızın yaşamını önemsemek ve iyileştirmek istiyorsak, yaşlılar da dâhil olmak üzere, yoksul ve en dışlanmış kişilerle yakın olmalıyız. İsa Mesih, bizleri ‘dışarı çıkmaya, vermeye ve sevmeye’ davet ediyor’’ dedi.
Yerli Halklar, Kilise İçin Bir Hazinedir
Kilise’nin yerli halkların şifa bulma sürecine yardım ederek ilerleyebileceğini umduğunu söyleyen Papa, ‘‘Rab, iyileşme sürecinde, daha sağlıklı ve yenilenmiş bir geleceğe doğru ilerlememize yardım etsin’’ dedi.
Papa Françesko: ‘‘Geleceğinizi Korumak İçin Geçmişinizi Koruyun’’
Papa Françesko, Kanada’ya ziyaretinin ikinci gününde, Edmonton’daki Commonwealth Stadyumu’ndaki imanlılarla bir araya geldi ve düzenlediği ayine başkanlık etti.
Kilise, Aziz Joachim ve Azize Anne gününü kutlarken, Papa Françesko herkesi kendi büyükanne ve büyükbabasını düşünmeye davet etti. Kimsenin dünyaya diğerlerinden kopuk gelmediğini ve korunması gereken bir tarihin çocukları olduğunu vurgulayan Papa, “İçinde büyüdüğümüz köklerimiz ve ailelerimiz, bizden önce gelen ve bize hayat veren eşsiz bir tarihin parçasıdır. O tarihi biz seçmedik, Tanrı tarafından armağan edildi. Bizler geçmişimizin soyuyuz ve onların doğruluk ve Tanrı’ya bağlılık merkezli miraslarının torunlarıyız. Ebeveynlerimiz aracılığıyla buradayız, aynı zamanda bizlere yardımcı olan büyükanne ve büyükbabalarımıza da teşekkür ederiz. Bizleri koşulsuz ve karşılık beklemeden sevdiler. Onların sayesinde iyiliğin, merhametli sevginin ve bilgeliğin, insanlığın sağlam kökleri olduğunu öğrendik’’ dedi.
Büyükanne ve büyükbabalara teşekkür eden Papa Françesko, ‘‘Birçoğumuz onlar aracılığıyla Kutsal Kitap’ın güzel kokusunu soludu ve sevgi, teşvik ve yakınlık yoluyla imanı keşfetti’’ dedi. Joachim ve Anne’nin Meryem’e böyle bir sevgi hissettiğine ve Meryem’in de İsa’ya olan derin sevgisine dikkat çeken Papa, inanlıları başkalarına baskı uygulamamaya ve onları sevip saygı göstermeye davet etti.
Anıları Korumak
Herkesin anılarını korumak için değerli bir alan ayırmasını ve aile üyelerindeki yaşlıları hatırlamasını isteyen Papa, ‘‘Atalarımız için dua etmek, onların mirasını hatırlamak ve korumak için köklerimizi güçlendirmeliyiz. Miras kalan bu hazineyi koruyabilecek miyiz? Aldığımız öğretileri hatırlıyor muyuz? Büyüklerimizle konuşuyor muyuz ve onları dinlemek için zaman ayırıyor muyuz?’’ ifadelerinde bulundu.
Henüz Yazılmamış Tarihin Yazarları
Papa, korunması gereken bir tarihin çocukları olmamızla beraber, henüz yazılmamış bir tarihin yazarları olduğumuzu da belirtti. Papa Françesko, ‘‘Bu, insan yaşamının gizemidir: Bizler, birilerinin çocuklarıyız ama bizler de babalar, anneler, büyükanneler ve büyükbabalar olarak bir başkasına hayat vermeye çağrıldık. Bu nedenle, bizden öncekilerden aldıklarımızın ışığında nasıl bir toplum inşa etmek ve bizden sonrakilere miras bırakmak istediğimizi kendimize sormalıyız’’ dedi.
İsa’nın öğrencilerine görebildikleri ve duyabildikleri için kutsanmış olduklarını söylediğini hatırlatan Papa, ‘‘Büyüklerimiz daha adil, kardeşçe ve dayanışma içinde olan bir dünya görmek istedi ve bunun için mücadele etti. Onları hayal kırıklığına uğratmamak ve meyve vermek bizim elimizde’’ dedi. Papa Françesko, tarihte hepimizin sahip olduğu benzersiz ve yeri doldurulamaz rolün altını çizerek, yeni bir tarihin zanaatkârları, umut dokuyanları, geleceğin kurucuları ve barış yapıcıları olmamız gerektiğini söyledi.
Papa, inanlıların şu soruları kendisine yöneltmesini istedi: ‘‘Hayat veriyor muyum? Müjdeyi mahallemde duyuruyor muyum? Benden öncekilerin benim için yaptığı gibi başkalarına özgürce hizmet ediyor muyum? Kilisemiz, şehrimiz ve toplumumuz için ne yapıyorum?’’
Yaşlıların Bir Kenara Atılmadığı Gelecek
Papa Françesko, yaşlıların artık yararlı olmadıkları ve üretemedikleri için bir kenara atılmadığı, şiddetin ve ayrımcılığın tekrarlanmadığı bir gelecek için dua ederek, ‘‘Gençler, yaşlılar, büyükanneler, büyükbabalar ve torunlar olarak birlikte hareket edelim ve hayal edelim’’ dedi.
(Vatican News)
