Papa Françesko, 8 Ekim Pazar Günü ‘Aziz Petrus Meydanı’nda topluluğa ‘Bağ Kiracıları’ benzetmesi ile seslendi.
Kutsal Kitap’ta bahsi geçen bu benzetmede özellikle bağın bağcılara kiralanmasının ardından onların sadakatleri, bağa nasıl sahip çıkacakları ve meyve dolu bir bağ yetiştirerek bağ sahibine verecekleri hasat üzerinde duruldu.
Papa Françesko, tüm bu beklentilere karşın kiracıların kiracı gibi değil de, bağın sahibiymiş gibi hasatı vermeyi reddedip, üstüne üstlük kendilerine gönderilen kölelere kötü davranmaları hatta onları öldürmelerine dikkat çekti. Bağcı’nın tüm bu kötü eylemlere karşın sabrı ve son olarak Oğlu’nu göndermesine rağmen kendi davranışlarına esir olan kiracıların mirasa konabilmek adına onu da öldürdüklerini hatırlattı.
Papa Françesko, bu hikayenin alegorik olarak peygamberlerin İsrail tarihi hakkında dile getirdikleri suçlamaları gösterdiğinin altını çizerken “Bu benzetme olumlu yanlarıyla bir sevgi benzetmesi olduğu kadar reddetmenin ve ihanetin de benzetmesidir. Tanrı’nın nasıl davrandığını anlamamızı sağlayan da bir benzetme, söz verdiği antlaşmasını reddedenlere karşı bağcının sorusu üzerine düşünmemizi istiyor. Bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılara ne olacak?” şeklinde ifade etti.
İşte Papa Françesko’nun Aziz Petrus Meydanı’nda yaptığı konuşmanın bir kısmı:
“Sevgili kardeşlerim,
Tanrı öç almaz! Tanrı sever,
Tanrı öç almaz, bizi affetmeyi, kucaklamayı bekler.
Yapıcıların reddettiği taş aracılığıyla Tanrı bizi “yeni şarap” olarak bağına kabul eder, yani merhametiyle bizler bağdaki yeni şaraplar oluruz. Ancak Tanrı’nın isteğine engel oluşturduğumuz durumlar var, kibir ve küstahlığımız öyle ki zaman zaman zorbalığa kadar ilerliyor! Böyle durumlarda, meyve verilmediğinde Tanrı’nın Sözü bizleri bütün gücüyle uyarır: “Bu nedenle size şunu söyleyeyim, Tanrı’nın Egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştiren bir ulusa verilecek.”
Tanrı’nın çağrısını bir an önce O’nun istediği meyveleri vererek cevaplarsak, O’nun bağı bize Hristiyanlığın temelini, gerçeğini anlamamız için yardım edecektir. Ahlaki kurallar, talimatlar o kadar fazla değil lakin her şeyden önce Tanrı’nın Mesih aracılığıyla vaat ettiği sevgisi insanlığın devam edebilmesini sağladı ve sağlamaya devam ediyor. Bu sevginin hikayesine girebilmek için bir çağrıdır, hayat dolu ve açık bir bağ, meyvelerle ve herkes için umutla dolu. Kapalı bir bağ ise yabani üzümler üretebilir, bizler buradan çıkmaya ve buradan olmayan kardeşlerimizle birlikte hizmet etmeye, birbirimizi teşvik etmeye, her ne kadar uzakta ve kötü bir durumda olursak olalım kendimize Tanrı’nın bağını hatırlatmaya çağrıldık.” (VR O K)