Papa Françesko, Macaristan’ın başkentini ziyaret etmek üzere geçen Pazar sabahı Budapeşte’ye gitti.
52. Uluslararası Efkaristiya Kongresi’nde konuşan Papa, İsa Mesih’in bizler için kul özü alarak kendini feda ettiğini, bundan dolayı, Hristiyan yolculuğunun başarı peşinde koşmakla değil, Tanrı’ya yer açmak için hayatın merkezine çarmıhta ölen İsa Mesih’i ve O’nun kutsal hizmetini almakla başladığını söyledi.
Macaristan’a yaptığı kısa ziyaretinde Ekümenik Kiliseler Konseyi temsilcileri ve Yahudi cemaatleriyle bir araya gelen Papa Françesko, Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi’nde toplanan liderlere seslendi. Papa, ‘‘Burada yan yana bulunmanız, büyük bir birliğin işaretidir. Kardeşlerim, sizlere bakarken tam birliğe doğru devam eden yolculuğunuzu kutsuyorum’’ dedi. Papa, Ekümenik Kiliseler Konseyi temsilcileri arasında Ekümenik Patrik Bartholomoes ile bir araya geldi.
Yahudi cemaatlerine seslenen Papa Françesko, ‘‘Atamız İbrahim’in imanına sahip sevgili kardeşlerim, geçmişte bizleri ayıran duvarları yıkma çabalarınız için teşekkür ederim. Yahudiler ve Hristiyanlar birbirlerini artık yabancı olarak değil, dost ve kardeş olarak görmeye çalışıyor. Bu, Tanrı tarafından kutsal kılınmış bir değişiklik, yeni başlangıçları mümkün kılan bir dönüşüm ve yeni bir yaşam sunan arınmadır’’ dedi.
Papa Françesko, katılımcılara Zincir Köprü üzerinde düşünmelerini istedi. Köprünün şehrin iki tarafını bir arada tuttuğunu söyleyerek, ‘‘Bizler de böyle olmalıyız. Ne zaman başkalarını kabul etmeye kalkışsak, inşa etmek yerine yıkıyorduk. Bu, tarih boyunca sürekli yaşandı. Uyanık olmalı ve bir daha tekrarlanmaması için dua etmeliyiz. Kardeşlik eğitimini birlikte geliştirmeye kendimizi adadık, kardeşliği yok edecek nefret saldırıları asla galip gelmesin. Antisemitizm, asla yanmasına izin verilmemesi gereken bir fitildir’’ dedi ve köprünün bize öğreteceği başka bir dersi daha olduğunu söyledi: ‘‘Köprü, birçok halkadan oluşan büyük zincirlerle destekleniyor. Biz o halkalarız ve her birimiz zincir için gerekliyiz. Artık birbirimizi tanımalı, şüphe ve çatışmalara yer vermemeliyiz.’’
Dünya dinlerinin temsilcilerine seslenen Papa, ‘‘Çoğunluğu temsil eden sizler, inanç özgürlüğünün herkes tarafından saygı görmesi ve teşvik edilmesi için gereken koşulların sağlanmasından sorumlusunuz’’ dedi.
Zincir Köprü’nün şehirdeki en eski köprü olduğunu söyleyen Papa Françesko, herkesi geçmişteki acıları ve zulümleri düşünmeye davet etti. ‘‘Daha derin bir seviyede ruhsal bir mirasa sahip olacağız’’ diyen Papa, ‘‘Bu değerli miras, birlikte farklı bir gelecek inşa etmemizi sağlayabilir. Işığıyla bu dünyanın karanlığını aydınlatan Tanrı dostlarının düşünceleri beni heyecanlandırıyor’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Bizler de kök olmaya çağrıldık“
Ünlü Macar şairi Miklós Radnóti’ye değinen Papa Françesko, ‘‘İnsanlık tarihinin en karanlık ve acımasız döneminde toplama kampına hapsedilen Radnóti, ölümüne kadar şiir yazmaya devam etti. ‘Bor Notları’, adlı şiir defteri, kampın buz gibi soğuğunda sevginin sıcaklığına, nefretin karanlığını iman ışığıyla aydınlatan inancının gücüne tanıklık ediyor’’ dedi.
Radnóti, toplama kampının yalnızlığı ve ıssızlığında, hayatının solmakta olduğunu fark ederek şunları yazdı:
‘‘Artık kendim bir köküm,
Bir zamanlar çiçektim, kök oldum.’’
Papa Françesko, ‘‘Bizler de kök olmaya çağrıldık. Yüceler Yücesi’ni ve başkalarını dinlemeye kök salmışsak, günümüz insanlarının birbirini kabul etmesine ve sevmesine yardımcı olmalıyız. Barışın kökleri ve birliğin filizleri olursak, bize özlemle bakan dünyanın gözünde inandırıcı olabiliriz’’ dedi.
Papa Françesko, Budapeşte’deki konuşmasının ardından uçağa binerek Slovakya’nın başkenti Bratislava’ya vardı ve burada Ekümenik Kiliseler Konseyi temsilcileriyle bir araya geldi. Apostolik Elçisi’nde düzenlenen etkinliğe Slovakya Katolik Episkoposlar Konferansı’nın gözlemci statüsüne sahip olduğu Ekümenik Konseyin on bir üye kilisesinden temsilciler katıldı.
Birlik ve Kardeşlik Tohumu
Papa, katılımcılara hitaben yaptığı konuşmasında, ‘Slovakya’da hacı’ olma şansından ve ülkedeki ilk toplantının ekümenik nitelikte olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Papa Françesko, ‘‘Birlik ve kardeşlik tohumu, bu ülkedeki Hristiyan inancının bir işaretidir. Sovyetler Birliği altında yıllarca süren zulüm, inanç özgürlüğünün bastırılmasına neden oldu. Demir Perde’nin yıkılışıyla özgürlük geri kazanıldı. Şimdi ne kadar güzel olduğunu keşfetmeye çalıştığınız benzer bir büyüme deneyimini paylaşıyorsunuz’’ dedi.
Papa, daha sonra Slovakyalıları ‘iç esarete’ dönme eğilimine karşı uyararak, Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’deki Büyük Engizisyoncu efsanesine atıfta bulundu. İsa’yı sorgulayan engizisyoncu, insanların özgürlüklerini ‘daha rahat bir kölelik’ için takas etmeyi tercih ettiğini söyledi. Hristiyanları ticaret özgürlüğü tuzağına düşmemeye çağıran Papa Françesko, ‘‘Burada, Avrupa’nın kalbinden şunu sorabiliriz: Biz Hristiyanlar, Müjde’yi vaaz etme ve tanıklıkta bulunma arzumuzun bir kısmını yitirdik mi? Müjde’nin gerçeği bizi özgür kılar mı?’’ diyerek konuşmasını tamamladı. (Vatican News)
