Bakırköy Dzınunt Surp Asdvadzdszni Kilisesi’nde 28 Kasım Pazar günü gerçekleşen Kutsal Sunu Ayini’ne (Surp Badarak) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyaset etti ve vaaz verdi.
Patrik Hazretleri Kiliseye geldiğinde, geçen hafta yapılan seçimler sonucunda yeni seçilen yönetim kurulu tarafından karşılandı ve yönetim kurulu odasında misafir edildi. Başkan Mari Yancı nezdinde tüm yönetim kurulu üyelerini kutlayan Patrik Hazretleri görevlerinde başarılar diledi.
Kilisenin din görevlisi Peder Şahen Uhanyan eli ile sunulan Surp Badarak’ta, kilisenin diyakos, kıdemli okuyucu ve okuyucuları Rab’bin sofrasına hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını kıdemli okuyucu Hagop Saraf okurken,Kutsal Kase’yi Diyakos Baronyan getirdi. Kilise vakfının yöneticileri ve inanlıların hazır bulunduğu ayinde İlahileri, kilisenin Karasun Mangants Korosu üyeleri, şefleri Sercan Gazer yönetiminde ve orgu eşliğinde seslendirdiler.
Surp Badarak’ta Rab’bin duasının ardından, toplu tövbeyi Patrik Kadasetli Sahak II yaptırdı. Hağortutyun (Komünyon) dağıtımından sonra Patrik Hazretleri Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”İsa diyor ki; çok planlar yapıyorsunuz, çok fazla beklentileriniz, pişmanlıklarınız var, kavgalarınız var, ama bilmelisiniz ki, bütün bunlar ikincil, en nihayetinde herkes ölür ve kendisine bütün bu şeyleri verenin karşısında hesabını verir. Ve biz bunun farkındayız. Hayatımızın en değerli şeyi canımızdır. Bir kişi bütün dünyayı kazansa, kendi canını kaybetse ne kazanmış olur? Hiç bir şey. Onun için hepimiz için en önemli şey hayattır ama o hayatın sonsuza kadar sürmesi bizim elimizde değildir. İsa sözlerine devam ediyor, diyor ki; Siz bu hayatla ilgilenin, bu hayatın ne olduğunu anlayın. Ölüm karanlığı beni sardığında, o ışıktan yanan pencere neresi? Kimdir onun sahibi? Onun sahibi ile ben nasıl bir dil oluşturacağım? İşte bu, bizim öğrenmemiz gereken ve paranın gerçekliği ile birleştirmemiz gereken bir bilgeliktir, hikmettir. Kilisemiz, Kutsal Kitabımız, Hristiyanlığımız bize bu bilgeliği vermeye çalışır. Ama elbette ki insan için eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan daha iyi olduğundan, biz bu yaşamı ve bu yaşamda edineceklerimizi her zaman ölümden sonrakine yeğleriz. Bir türlü ölüm sonrası ile ilgili düşünceleri ciddiye almayız ve çok düşünmek istemeyiz. Onun için İsa bugün bize diyor ki; Elbette ki maddi ihtiyaçlarınız var ama tamahtan uzak durun, elinizde olanla yetinin, normal şartlarda onu artırmaya çalışın ama hayatınızın ideali bu değil, siz hepiniz adaylarsınız, ceset olma adayları ve hepimiz bekleme odasındayız, bu dünya bekleme odası. Gerçekçi olmak gerekiyorsa bugün İsa’nın bize dediği şeye kulak verelim. Ölüm hayatımızın ayrılmaz bir parçası ama Tanrı da hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Hayatı ve ölümü yaratan Tanrı ile biz ilişkimizi düzelteceğiz. O’nun istediği gibi yaşarsak, o zaman o son gün geldiğinde Tanrı bize “ey akılsız” demeyecek. Bize diyecek ki; Aferin, iyi, doğru, dürüst yaşadın, istediğim gibi yaşadın, kendin için ve başkaları için yaşadın, Benim için ve dünya için yaşadın, günahlara çok bulaşmadın, madem ki sen sadık kaldın bu küçük şeylerde, sana daha büyüğünü vereceğim Ben. Çünkü Tanrı’mız sonsuz hayatın kaynağıdır. Zamanın ve mekanın ötesindedir. Bütün hayat formlarını o yaratmıştır. Sadece bedende değil, bedenin dışında da varoluş biçimleri vardır, melekler gibi. Biz de bunun adayıyız.”
Vaazların ardından, kilisenin hayırseverleri ve tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu. Ayin Patrik Hazretleri’nin son kutsaması ve hep birlikte söylenen Rab’bin duası ile son buldu.
