Halk arasında Mucizeler Kilisesi olarak da bilinen, Balat Surp Hıreşdagabedats Kilisesi’nin geleneksel, yıllık sevgi sofrası kutlamaları, Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyasetindeki Kutsal Sunu Ayini ile 15 Kasım Pazar günü gerçekleşti.
Kutsal Sunu, kilisenin din görevlisi Peder Nerses Ayvazyan eli ile gerçekleşirken, kilisenin diyakon ve okuyucuları da Rabbin sofrasına hizmet ettiler. İlahileri, Şefleri Hagop Mamigonyan yönetimindeki Lusavoriç Korosu üyeleri seslendirdi. Törende Peder Şirvan Mürzyan da hazır bulundu.
Patrik Hazretleri, Kilise takvimine göre, günün Kutsal Kitap okuma parçası (Luka 9:44-50) üzerine Ermenice ve Türkçe vaazlar verdi. Patrik Sahak II’nin vaazı özetle şöyle;
“Hayatımızdaki en baskın duygu rekabet duygusudur. Bu duygu çocukluğumuzdan beri bize öğretilmiştir. Bugün okunan İncil parçasında Rab İsa Mesih öleceğini söylüyor. Öğrencileri O’nun yerine kimin geçeceği, konusunda tartışmaya başladılar. Akıllarından geçeni bilen Rab İsa Mesih, küçük bir çocuğu tutup yanına çekti ve onlara şöyle dedi: «Bu çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni göndereni kabul etmiş olur. Aranızda en küçük kim ise, işte en büyük odur.» Tanrı’nın Krallığında rekabet yoktur. Orada her insanın hayattan aldığı pay vardır. Her varlık, değerini Tanrı’nın verdiği değerden dolayı alır. Biz değerliyiz. Tanrı bize kendi nefesini üflemiştir. Bizde, O’na benzer bir ruh mevcuttur. Bizde değerli olan şey, içimizde olandır. Gerisi hayatı ve insanlığı yanlış okumaktır. Rekabet insanlarda en güçlü duygudur. Aslında rekabet, hayvanlar dünyasının en baskın duygusudur. Eğer insanlar arasında en baskın duygu rekabet ise o zaman insan, hayvanlar dünyasının bir parçası olur. Tanrısal alemin bir parçası değildir. Tanrı’nın Krallığı geldiğinde hükmeden şey rekabet değil, sevgi olacaktır. Sevgi bütün sistemi altüst eder. Bizi insanlaştırır. Büyük küçüğe hizmet eder. Hayvanlar aleminde “ben” demek vardır. Tanrı’nın dünyasında güç, kudret “sen” diye başlar. Sevmekte ve hizmette, emeğini arttıran büyüktür. Bu dünyayı değiştirir. Hizmet edenin büyük olacağı düşüncesi çok kabul gören bir düşünce değildir. Rab İsa Mesih bunun önemini göstermek için öğrencilerinin ayaklarını yıkadı. İnsanlaşmak kolay bir şey değildir. İnsanlaşmak, insanın kendi “ben”ini unutup, başkalarının da var olduğunu hatırlaması ile başlar. Bu dünyada rekabet olmazsa her şey daha güzel olmaz mı? Rekabetten vazgeçelim. Çocuklar gibi olalım. Hayatı, çocukların algıladığı gibi algılayalım. Değişelim, değişmezsek çok acı çekeceğiz. Kendi yerimizi kabul edip kendimizle yarışalım. Dünkü halimizden daha iyi olmaya çalışalım. Rekabet, bizi hayvanlar dünyasına; ondan kurtulmak ise bizi melekler dünyasına yaklaştırır.”
Vaazın ardından tören sonunda, aramızdan ayrılan kilisenin hayırseverleri, Hokehankisd (Ayin-i Ruhani) duaları ile anıldılar. Bu yılki kutlamalar, koronavirüs pandemisi sebebi ile sadece ruhani törenler ile sınırlı kaldı.
