Bakırköy Dzınunt Surp Asdvadzdszni Kilisesi’nde 09 Ocak Pazar günü gerçekleşen Kutsal Sunu Ayini’ne (Surp Badarak) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyaset etti ve vaaz verdi.
Kilisenin din görevlisi Peder Şahen Uhanyan eli ile sunulan Kutsal Sunu Ayini’nde, kilisenin diyakos, kıdemli okuyucu ve okuyucuları Rab’bin sofrasına hizmet ettiler.
Kilise vakfının yöneticileri ve inanlıların hazır bulunduğu ayinde İlahileri, kilisenin Karasun Mangants Korosu üyeleri, şefleri Sercan Gazer yönetiminde ve orgu eşliğinde seslendirdiler.
Surp Badarak’ın ardından Patrik Kadasetli Sahak II. Ermenice ve Türkçe vaaz verdi.
Türkçe vaazının bazı bölümleri şöyle;
İsa dedi “yer ve gök geçecek ama benim sözlerim geçmeyecek” Tanrı’nın sözlerinin üstüne kurulu bütün evren ve o sözler bizim insani sözlerimiz gibi değil. Bizim insani sözümüz Tanrı’nın sözüne sadece bir benzetmedir, bir metafordur. Nasıl ki benim sözüm benden çıkıyor bana ait, bunun gibi de bu kelam, bu logos, Tanrı’dan çıkıyor ve her şeyi yaratıyor, her şeyi yaratıyor, biçimliyor ve değişik evrenler yaratıyor, ki bu bizim evrenimiz, boyutumuz sadece onlardan bir tanesi, işte bu büyük logos bu Tanrı, bizim için bir akıl okyanusudur. Biz bu akıl okyanusunun içindeyiz. Her şeyde o bilinç, plan, organizasyon ve dizayn kendini gösterir. Tek hücreli canlıdan insana kadar, orada o büyük aklı görüyoruz. Bütün varoluşu tutuyor ayakta.
Şimdi gelelim İsa’nın hikayesine. Şimdi bu Logos, Tanrı, hiç bir şeye benzemiyor. Bu Logos insana benzemez, biz bunu anlayamayız. Bütün bunların arkasındaki akıl Logos, insana benzeyen değil. Ama bu bir şahıs, bilinçli bir varlık, öteki adı “Hakikat”, “hayat”, “yol”. İşte Logos’un bu “yol” oluşu, yani akıllı yarattıklarını kendine çekmesi ve onları kendi hakkında bilgilendirmesi için bir şey yapması lazım bu büyük, anlaşılmaz Logosun. Küçülmesi, bizim gibi olması lazım, çünkü ben insanı anlarım, insanca, benim dilimden konuşulursa anlarım. Ve işte bu Logos, İsa Mesih’te küçüldü, beden aldı ki; hakikat ve hayat oluşunun yanında aynı zamanda yol olsun, bizim için yol olsun. O büyük Tanrı’ya, bizim için aklımızı açacak, yüreğimizi açacak ve O’nun planları ve O’nun düzenleri hakkında bizi aydınlatacak şekilde gelsin ve bizi aydınlatsın.
Tanrı’yı ilgilendirmiyor, sen ne kadar çok şey biliyorsun Tanrı hakkında. Önemli olan senin ruhun nasıl biçimleniyor, seven insana dönüşüyor mu? Kaliteli insan oluyor musun? Veren insan oluyor musun? Sen bağışlamasını öğrendin mi? Her şeyin yukardan geldiğini fark ettin mi? Yüreğin şükürle dolu mu? Çocuklar gibi olmaya hazır mısın? Bunları öğretti bize ve dedi ki sizin kısa hayatınızda çok şeyler öğrenemezsiniz. Tanrı hakkında da çok şeyler öğrenemezsiniz ama Tanrıyı sevebilirsiniz ve onu deneyin. Onun için birinci emir Rab Allah’ını aklının yettiği kadar öğreneceksin, ders çalışacaksın , kutsal kitap okuyacaksın değil. Rab Allah’ını bütün kalbinle, bütün yüreğinle, bütün canınla seveceksin. Çünkü akıl hepimize farklı ölçüde verilmiş, biz aklımızla neyi anlayabiliriz ki? En akıllımız bile ne kadar anlayabilir? Onun için biz Tanrı’ya yaklaştığımızda başımızı öne eğeceğiz ve diyeceğiz ki; bana verdiğin bu beyinde ben seni anlayamam, ama bana verdiğin bu kollarla seni kucaklayabilirim. Onun için dua ederken kollarımızı açarız. Ve Tanrı gelir ve biz yüreğimizle O’nu kucaklarız. Onun için bu yeni yılda Tanrı anlayışınız genişlesin. O’nda derinleşin. Bu bir kazançtır ve çevrenizde işittikleriniz sizi çok etkilemesin, siz Logos’un ne dediğine bakın. O Logos küçüldü ve İsa Mesih’in ağzından hayat veren sözler konuştu.
Evet sevgili kardeşlerim, size İsa Mesih’in birinci Tanrısal doğuşundan söz ettim. Logos’dan söz ettim. Umarım yeni yılda sizin için yeni bir bilgidir bu ama bunda biz hepimiz derinleşebiliriz. Biz ölülerimizi gömdüğümüzde başlarına bir Haç dikeriz kaya odur. Ve o Haç’ın sahibi bir gün gelecektir ve uyandıracaktır. Logos böyle söyledi. Her şeyi yoktan var eden dedi ki; sizin yaşam hikayeniz mezarda bitmeyecek, izin vermem. Seviyorum sizi. O kadar çok seviyorum ki biricik oğlumu verdim. Logos gönderdim, sizi bırakmam ölümün ellerine, dirilteceğim sizi. İşte bu vaade güveniyoruz. Bu vaade iman ediyoruz. Ve Petrus’un sözünü tekrarlıyacağız “biz bildik ve tanıdık Seni, nereye gidelim Senin için, biliyoruz ki Sensin kurtarıcı, Sensin Tanrı.”
Rab hepinizi bereketlesin.
Vaazların ardından, kilisenin hayırseverleri ve tüm Rab’de uyuyanlar için Ayin-i Ruhani (Hokehankisd) duaları okundu.
Ayin Patrik Hazretleri’nin son kutsaması ve hep birlikte söylenen Rab’bin duası ile son buldu.
