Taksim Surp Hovhan Vosgeperan Kilisesi’nin 138. yılı münasebeti nedeniyle özel bir ayin yapıldı.
Surp Hovhan Vosgeperan Ermeni Katolik Kilisesi’nin başrahibi Peder Vartan Kazancıyan tarafından 14 Kasım Pazar günü yapılan kutsal ayine; Başrahip Abraham Fırat, Der Hagop Sargavak Minasyan, Der Haygaram Çekiç, Gisasargavak Jan Acemoğlu, ve tibirler de eşlik ettiler.
Diğer cemaat temsilcilerinin de katıldığı ayinde, Surp Hovhan Vosgeperan Korosu, Şef Zaven Agay yönetiminde ilahiler seslendirdi.
Kilise’nin adını almış olduğu, olağanüstü hitabet yeteneği, yapıtları ve konuşmaları ile kitleleri etkileyen bu nedenle “Altın Ağızlı Yuhanna” adıyla tanınan, çok değerli Kilise Babalarından biri ve aynı zamanda İstanbul Episkoposu olan Aziz Hovhannes Vosgeperan’ın isim günü kutlanırken, Surp Agop Vakfı Yönetimi ve kilise cemaati bu yortuyu önce dualar ve ilahilerle ardından kilise salonunda toplanarak, paylaşımlarla kutladılar.
SURP HOVHAN VOSGEPERAN (ALTIN AĞIZLI YUHANNA) KİMDİR?
349 yılında Antakya’da doğdu. Babası Rum, annesi Suriyeli idi. Babası yüksek rütbeli bir subaydı ve doğumundan kısa bir süre sonra öldü. Annesi tarafından büyütüldü. Yunan Dili ve Edebiyatı eğitimi aldı, Hristiyanlığa daha derinden bağlandı ve ilahiyat okudu. 375 yılında bir keşiş oldu; iki yıl boyunca İncil’i ezberledi. 386 yılında papaz ilan edildi. 12 yıl boyunca, Altın Kilise adındaki kilisede, İncil metinleri ve ahlaki öğretim konularında verdiği vaazlarla tanınırlık kazandı. Bu yüzden kendisine “Altın Ağızlı” (Vosgeperan) lakabı verildi. O, yoksulların maddi ve manevi ihtiyaçları ile ilgilendi. İsa’nın dediği gibi, ‘Açtım bana yiyecek verdiniz, çıplaktım beni giydirdiniz. Kim etrafından birine yardım ederse bana yardım etmiş olur’ sözleriyle insanları etkiliyordu. 397 yılında İstanbul Başepiskoposu olarak atandı. Görev yaptığı süre boyunca yoksullara yakın kaldı. Düşünce ve davranışlarından ötürü tepki uyandırdı ve sonunda sürgün edildi, işkencelere maruz kaldı fakat inandığı yoldan ayrılmadı ve 407 yılında Pontus, Komana Kenti’nde vefat etti. Ölümünden kısa bir süre sonra aziz ilan edildi. Ölmeden önce söylediği sözler şunlardı: ‘Her şey için Tanrı’ya övgüler olsun.
