Yahudi bir girişimci ve haham eşi, Afrikalılara ihtiyaç duyulan tıbbi bakımı sağlamak üzere kıtaya seyahat eden çoğunluğu Hristiyan olan doktorlara yardım etmek için 18 milyon dolar bağışladı.
Mark ve Erica Gerson, Hristiyan tıbbi hizmetlerine ‘şimdiye kadarki en büyük hediye’ olduğu söylenen yardımı gerçekleştirdi. Afrika’ya seyahat eden doktorların yerel halka sağlık hizmeti sunmalarına yardımcı olmak için uzun yıllardır milyonlarca dolar bağışta bulunan çift, kıtadaki Hristiyan tıp hizmetkârlarının en büyük destekçilerinden biri olarak seçilmişti.
Kendisini ve eşini geleneksel olarak ibadet eden Yahudiler olarak tanımlayan ve Manhattan’daki Rodeph Sholom cemaatine katılan Mark Gerson, dünyanın en önemli insani sorunlarından biri olan Afrika’daki çoğu insanın tıbbi bakıma erişememesi nedeniyle bağış kampanyalarına devam ettiklerini söyledi. Gerson, 18 milyon dolarlık bağışın, kurucu ortağı olduğu African Mission Healthcare (AMH) organizasyonundan değil, kişisel birikimlerinden kaynaklandığını söyledi. Uluslararası danışmanlık firması Gerson Lehrman Group’un yatırımcısı ve kurucularından olan Gerson, ‘‘İster iş bağlamında isterse kar amacı gütmeyen bir bağlamda olsun, yapılabilecek en iyi yatırım, Afrika’da çalışan Hristiyan doktorları desteklemektir’’ dedi.
2010 yılında Mark Gerson, Dr. Jon Fielder ile birlikte acı çekenlere ve unutulanlara tıbbı yardım sağlamak ve Sahra Altı Afrika’da sağlık sisteminin iyileştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan African Mission Healthcare’i kurdu. Gerson, örgüt aracılığıyla yapılan çeşitli girişimler ve çalışmalar sayesinde, birçok Afrika ülkesinde doktor sayısının yetersiz olduğunu öğrendi. Bazı ülkelerde her 10 bin ila 40 bin kişiye bir doktor düşüyor. Gerson, ‘‘İstatistikler ürkütücü. Hristiyan doktorların sınırlı kaynaklarla uzun yıllar boyunca olağanüstü çalıştıklarını gördük’’ dedi.
African Mission Healthcare web sitesine göre, Afrika dünyadaki hastalıkların yüzde 24’ü ile mücadele ediyor. Ancak kıta, küresel sağlık çalışanlarının yalnızca yüzde 3’üne sahip. Milyonlarca Afrikalının ameliyata, anne bakımına, HIV tedavisine ve travmaya bağlı bakıma ihtiyacı var. Birçok Afrikalı doktor, tıbbi malzeme ve ekipman eksikliği nedeniyle tedaviye erişemiyor. Mark Gerson, 18 milyon dolarlık bağışın klinik bakım hizmetlerine yardımcı olacağını söyledi. Bağış ayrıca, yeni nesil Afrikalıların daha fazla doktora ve uzmanlara erişmesine izin vermek üzere tıp eğitimi için finansal destek sağlayacak.
Bağışların kullanılacağı ülkelerin Kenya, Uganda, Malavi, Sudan (Nuba Dağları), Liberya, Burundi ve Etiyopya olduğu bildirildi.
Gerson, birçok Afrika ülkesinde uzman doktor ve cerrah eksikliğine değinerek, ‘‘Doğum zamanı gelmiş bir annenin sezaryen ile çocuğunu dünyaya getirmesi gerekiyorsa, bu imkândan mahrum kalabilir. Uganda ve diğer Afrika ülkelerinde sezaryen ihtiyacı olan kadınların sadece yüzde 20’si bu imkâna ulaşabiliyor. Bu imkândan mahrumsanız ya öleceksiniz ya da ciddi komplikasyonlar yaşayabilirsiniz. Afrika’daki tıbbi hizmetlere bağışlanan her 250 dolar, bir sezaryen için fon sağlanmasına yardımcı olabilir. Böylece bir kadın, üç veya dört gün içinde bebeğini sağlıklı bir şekilde eve götürebilir. 250 dolar, yaşamla ölüm arasında fark yaratabilir’’ dedi.
Dört çocuk sahibi Gerson, Afrika’daki bir çocuğun oyun oynarken düşüp kemiğinin kırılması durumunda cerraha ulaşamama ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Basit yaralanmaların bile çocukların uzun süre okuldan mahrum kalmasına neden olduğunu söyleyen Gerson, ‘‘Basit sağlık hizmetlerine bile erişimi olmayan çok sayıda kişinin varlığı, insani bir felakettir. Aynı zamanda büyüme ve ilerleme önünde bir engeldir. İnsanların okula veya işe gitmesi engelleniyor’’ dedi.
Salgın başlangıcında çok sayıda insanın kendilerini ‘Afrika için ne yapabiliriz?’ diye aradığını söyleyen Gerson, Afrika’da çok az hastanede oksijen cihazının olduğunu söylediğini belirtti.
Yardımsever çift, bağışlarının aynı zamanda çok uluslu yatırım bankası ve finansal hizmetler şirketi Union Bank of Switzerland’dan (UBS) ilham aldığını söyledi. UBS şu anda, Afrika’daki tıbbi, eğitim ve altyapıyı finanse etmek üzere dış bağışçılar tarafından yıl sonuna dek verilen ek bağışların, şirketleri tarafından yüzde 100 karşılanacağını garanti edecek bir eşleştirme fonu yürütmektedir. Gerson, eşleştirme girişiminin insanları tıbbi hizmet çalışmalarına bağış yapmaya teşvik edeceğini umduğunu söyleyerek, ‘‘UBS, fonları aracılığıyla gerçekten harika bir kurumsal yardımseverliğe sahip ve bu, en titiz, merhametli ve etkili çalışmalardan biri. Kendileriyle görüşmemiz sonucunda bağışta bulunmaya karar verdik. Hristiyan doktorlara yönelik en büyük hediyedir. Başkalarına bir şeyler vermek ve Afrika’da hem şimdi hem de gelecekte insanlar olduğunu bilmek teşvik edici. Bu para, Tanrı’nın bir çocuğu için yaşam ve ölüm ile acı ve mutluluk arasındaki farktır. Bağışlar yoluyla yardım etmek için teşvik alıyoruz’’ dedi.
Çift, AMH’ye yaptıkları bağışlara ek olarak, 2016 yılında ‘Üstün Hristiyan Tıbbi Hizmetleri’ için L’Chaim Ödülü’nü başlattı. 500 bin dolarlık ödül, kazanan doktorların çalışmalarına yardımcı olmak için verilmektedir.
Geçen yıl Uganda doğumlu bir doktor, ödülü kazanan ilk Afrikalı kadın oldu. Dr. Rahibe Priscilla Busingye, bölgesindeki birkaç kadın doğum uzmanından biridir. Busingye, fonları yerel bir kliniği anne ve çocuk bakımı merkezine dönüştürmek için kullandı. (CP)
